Evlilik içi 'tecavüz' iki ülkeden birinde suç değil
Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Ajansı, dünyada kadının koşullarına ilişkin ilk raporunu açıkladı. Raporda 127 ülkenin çiftler arasındaki tecavüzü cezalandırmadığı kaydedildi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-07-06 21:45:47
1 Ocak 2011’de çalışmaya başlayan BM Kadın Ajansı, kadının dünyadaki koşullarına ilişkin birinci raporunu açıkladı. Dünyada kadın haklarına ilişkin var olan bir çok organın faaliyetlerini bir araya getiren Kadın Ajansı’nı başında Şili eski Başkanı Michelle Bachelet bulunuyor.
Raporda, “Bugün, dünya genelinde 186 ülke kadına yönelik her türlü ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesini onayladı” denildi. Raporda ayrıca 173 ülkenin annelik yardımını güvenceye aldığı, 139’unun cinsler arası eşitliği güvenceye alan bir Anayasa’yı kabul ettiği ve 125’inin evlilik içi şiddeti “illegal” saydığı vurgulandı.
Rakamlar teşfik edici ama gerçekler farklı
Ancak teşvik edici görünen bu rakamların ardındaki gerçek ise tamamen farklı. Yıllık raporda, “yasalarda büyük ilerlemeler olmasına rağmen, milyonlarca kadın başta partnerleri tarafından olmak üzere yaşamlarında şiddet gördüklerini söylediği” aktarılıyor.
Bunun yanı sıra ülkelerin yarısından fazlası ( 127 ülke) evlilikteki tecavüzü cezalandırmadığı belirtiliyor. Raporda, sadece 52 ülkenin bunu kendi kanunlarında açıkça illegal olarak beyan ettiğine işaret ediliyor. Bununla birlikte kadınların kendi bedenleri üzerindeki denetim de henüz kazanılmadı. BM Kadın Ajansı devletlerin üçte birinde ya da 61 ülkede kürtaj hakkının kısıtlanması konusundaki endişelerini dile getiriyor.
Cinsel şiddet savaş silahı olararak kullanılıyor
Genellikle, cinsel şiddet nadiren cezalandırılıyor. Kadına karşı suçların açığa çıkarılmamasının dünyanın tüm bölgelerinde ağır bir sorun olduğunu kaydeden BM Kadın Ajansına göre suçlara ilişkin araştırmalar 57 ülkede kadınların ortalama yüzde 10’u cinsel saldırı kurbanı oluyor, ancak bunların sadece yüzde 11’i bundan bahsediyor.
Araştırmada cinsel şiddetin yüzyıllardan beridir bir savaş silahı olarak kullanıldığına dikkat çekilirken, “zorla bulaştırma, nüfusun göç ettirilmesi ve tüm toplumlar üzerinde terör estirme hedefiyle HİV virüsünün bilinçli bir şekilde bulaştırılması için cinsel şiddetin sivillere karşı kullanıldığı” kaydediliyor.
Adalet için sağlam bir yasal temel olmalı
Cinsel eşitlik yasasının kadınların adalete erişiminin temeli olduğunu belirten rapor, “sağlam yasal bir temel olmadan, mahkemeleri kadınlara daha erişilebilir kılma ve polisi onların şikayetlerine daha az düşmanca bir tavır takınmasına dönük teşebbüslerin doğalında çökeceğini” ifade ediyor.
BM Kadın Ajansı, 600 milyon kadının, diğer bir ifadeyle çalışan kadınların yarısının savunmasız ve az güvenli, genellikle de tüm yasal çerçevenin dışındaki işlerde yer aldığını belirtiyor. Raporda, kadınlara verilen ücretin genellikle erkeklerden yüzde 10 ila 30 daha az olduğuna dikkat çekiliyor.
Her şeye rağmen ilerlemeler olduğuna da yer verilen raporda, “Kadınlar kararların alınışında, daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir etkiye sahip” denilirken, bunun da artan bir şekilde kadınların sadece siyasi ve sivil değil, ekonomik, sosyal ve kültürel haklarını da tanımaya götürdüğünü ifade ediyor.
ANF
SON VİDEO HABER
Haber Ara