Feyza Gümüşlüoğlu / TİMETURK
Mısır'ın başkenti Kahire'deki ünlü Tahrir Meydanı'nda toplanan göstericilere, polis ve askeri polisin müdahalesi sonucu başlayan çatışmalar, sabahın ilk ışıklarına kadar devam etti.
Halk ayaklanması sırasında yakınlarını kaybedenlerin, Mısır eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile İçişleri eski Bakanı Habib El Adli'nin hızlı bir şekilde yargılanması isteğiyle başlattıkları gösterilerde kan döküldü.
Edinilen bilgilere göre çatışmalarda 80'nin üzerinde muhalif yaralanırken, 20 kişi olaylara karıştıkları iddiasıyla askeri polis tarafından gözaltına alındı.
Mısır'da Mübarek'in gitmesinin ardından ülkede pozitif herhangi bir gelişme yaşanmazken ileriye yönelik hiçbir adım atılmadı. Mübarek'in ve eski bakanların davaları sürekli olarak ertelenirken ve halk demokrasi vaadleriyle oyalanırken, Mısırlılar artık devrim uğrunda hayatlarını kaybeden yakınları için adalet istiyor. Bu doğrultuda geçtiğimiz cuma günü protestolarda öldürülen göstericilerden bir kısmının aileleri Mısır radyo ve televizyon binasının önünde toplandı.
Cuma günü bir araya gelen kalabalık olay çıkmadan dağıldı. Mübarek döneminin içişleri bakanı Habib El Adli ve beraberindeki 6 bakanlık yetkilisinin duruşmasının yapıldığı pazar günü ise işler yeniden kötüleşmeye başladı. Adli ve beraberindeki 6 kişinin 25 ocakta yapılan katliamlardaki rollerine ilişkin dava pazar günü, 3. kez ertelendi. Adli'nin daha önce, para aklama suçundan 12 sene alması ölenlerin ailelerinin içini soğutmaya yetmedi. Bunda elbette haksız değillerdi. Zira Adli ve bakanlığında bulunan kişiler devrim sürecinde göstericilere şiddet kullanarak olayları bastırmışlardı. İçişleri bakanı Adli, savcı tarafından bu 'rezaleti' bizzat organize etmek ve sorun çıkmaması için her türlü iletişimi kesmekle suçlanmaktaydı.
Pazar günü ölenlerin aileleri de duruşmaya katılmak istedi. Bu taleplerinin kabul edilmeyeceğini bildiklerinden,yalnızca bir gözlemci göndermek için polise ricada bulundular. Ancak bu istekleri de kabul edilmedi. Zaten duruşma da yalnızca üç dakika sürdü ve bir kez daha 'ileri bir tarihe' ertelendi. Kararı duyan aileler büyük bir öfkeyle, ve yine 'elleri boş bir şekilde' mahkeme binasından ayrıldı o gün..
Çıkışta içlerindeki öfkeyi dışa vurmak için bekleyen aileler Adli ve adamlarının bindiği arabayı taşlayarak, idam edilmeleri yönünde sloganlar attılar. Polis engel olamayınca ise devreye asker girdi..
Salı günü ise şehitlerin ailelerine bir grup Mübarek taraftarı saldırdı. Olay yerine gelen polisler, devrim sürecinde göstericilere uygulanan vahşeti aratmayacak şekilde olaya 'müdahale etti'. Dün yaşanan vahşette Gigi Ibrahim adlı bir gösterici polis tarafından ağır şekilde dövüldü ve elektrikli şokla yaralandı!
Gigi İbrahim'in videolarının internete düşmesiyle Mısır'da işler iyice kızıştı. Polis tarafından öldürülen ve yaralanan göstericilerden bir kısmının aileleri bu kez İçişleri Bakanlığı'nı dolaşarak Tahrir meydanına yürüdü. Haberin yayılmasıyla ailelere destek vermek üzere bir çok destekçi ve aktivist de gösteriye katıldı.
Yakınlarının ölümünden sorumlu 'katillerin' cezalandırılması için sloganlar atan göstericiler Mısır'ın yönetimini devralan Yüksek Askeri Konsey Başkanı General Muhammed Hüseyin Tantavi'nin istifasını isteyerek askeri rejimin sona ermesi için sloganlar attı. Öfkeli kalabalık, kendilerine göz yaşartıcı bomba atan polislere taş ve molotof kokteylleri ile karşılık verdi. Bugün gelen son rakamlara göre olayda 14'ü ağır olmak üzere 80 yaralı var.
Tahrir Meydanı'nda toplanarak "Kahrolsun askeri cunta" sloganı atan eylemciler, devrik lider Hüsnü Mübarek ve İçişleri eski Bakanı Habib El Adli'nin hızlı bir şekilde yargılanması istedi.
Mübarek'in Şarm El Şeyh'e gitmesinin ardından iktidarı devralan Mısır Yüksek Askeri Konsey Başkanı Hüseyin Tantavi ve Mısır hükümet karşıtı da slogan atan eylemciler, özgürlük ve adalet isteklerini haykırdı.
Eylemciler, 18 gün süren isyanda yakınlarının ölümüne yol açan güvenlik güçlerinin yargı önüne çıkarılmasını bekliyor. Şehitlerin anısına toplanan kalabalığa polisin şiddetli şekilde saldırdığını kaydeden 26 yaşındaki fırıncı Ahmed Abndül Hamid, "Halk, üst düzey yetkililere karşı açılan davaların devamlı ertelenmesinden dolayı öfkeli" dedi.