Erdoğan konuştu, Kılıçdaroğlu dinledi
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin 18. Olağan Genel Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla başladı. Başbakan Erdoğan katılımcılara sesleniyor. Canlı yayın izlemek için tıklayınız...
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-25 12:38:44
Başbakan Erdoğan; 2002 yılına geldiğimizde ihracatımızın 79 yılda ulaştığı seviye 36 milyar oldu tablo buydu, 2004 yılında yine önemli bir eşiği birlikte açtık ve 50 milyar dolar seviyesini geride bıraktık, 2008'de rekor seviyeye sizlerle birlikte ulaştık. Tüm dünyada dış ticaretteki daralma Türkiye'yi de etkiledi ve bildiğiniz gibi 2009'da 102 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik TİM'in aylık rakamlarına baktığımızda bu yılın sadece Ocak, Mayıs döneminde ihracatımızın 54 milyara ulaştığını görüyoruz, dün 9,5 milyar dolar gibi bir rakamı yakaldık buda tabi hamdolsun sıçramanın devam ettiğini gösteriyor.
Önümüzde oldukça iddialı bir hedef buna ulaşmak içinde uzun bir yol var, bu hedefi sizlerle kararlaştırdık ve bunada inşallah beraber ulaşacağız. Hükümet olarak 2023'te Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü taçlandırmamız lazım, 500 milyar dolar ihracat seviyesini inşallah yakalayacağız. Büyük hedeflere kilitlenmeyenler, büyük düşünmeyenler o büyük hedef, hayalleri gerçekleştiremezler. Burada yıllar önce konuştuğumda arkadaşlarım ihlassondakika.com bana 50 milyar dolar hedefini söylediğinde olmaz, biraz daha ilerlemek lazım demiştim. İlk etapta 100 milyar doları gerçekleştirelim dediğimizde belki bazıları gülmüştü ama bakın bunuda aştık. Bu millete lider hareketler yakışır, bu millete, bize küçük düşünmek yakışmaz, karanlık çağları kapatıp aydınlık çağları açan bir milletin torunlarıyız biz, bize bu yakışır ve biz bunu yaparız. Bizim petrol kuyularımızın olmayışı bizim hiç bir zaman dezavantajımız değil tam tersine bu millet bunu sıçramaya çeviren bir millettir.
Erdoğan'ın bu sözlerini tüm salon büyük bir alkışla karşılarken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sadece izlemekle yetindi...
Ardından Başbakan Erdoğan konuşmasına şu şekilde devam etti;
Bu ülkenin geleceğine kitlenen bütün siyasilerin 2023 hedeflerini konuşması bizi sevindirmiştir, bizim bu ülkeye, millete borcumuz var. Biz Türk milletinin sırtında yük olmaya değil, sırtındaki yükü almaya ve gelecek kuşaklara büyük bir Türkiye hazırlamanın gayreti içinde olmalıyız. Bu seçimlerin Türkiye'nin önünde beyaz bir sayfa açtığını görüyoruz, 1923'ten bugüne ihracatın seyrine baktığımızda, ihracat artışının demokratikleşme ve aktif dış politikaya bakarak geliştiğini görürsünüz. İhracatımızda demokratikleşme reformlarına paralel olarak sağlam, istikrarlı ve güvenli bir zeminde ilerliyor. Bizim meselemiz Türkiye'yi bölgesinin en güçlü, modern, istikrarlı bir ülkesi haline getirmek, demokratik standartları çok ileri seviyelere ulaştırmak ve buna paralel olarak ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmektir. Güven ve istikrar devam ettiği sürece aktif, barışçıl dış politika sürdükçe kuşkunuz olmasın 2023 hedefleride kendiliğinden gelecektir. Bazıları diyor bu son gelişmelerle ekonomik kriz olur mu? Geçin bunları, ülke sağlam zeminde yürüyor ihlassondakika.com bizim krizle felan alakamız yok. Kriz oluşturmak isteyenler zaten yıllardır bu işin aktörlüğünü yapıyorlar ama artık Türkiye bunları aştı.
1946'da ilk kez çok partili seçimler yapıldı, o zamandan itibaren Türkiye yoğun şekilde demokrasiyi konuştu, milli iradeyi bölgesiz, vesayetsiz, ideal demokrasiyi tartıştı, badireler atlattı, müdahelelerle kesintiler yaşadı ama bu millet hiç bir zaman umudunu yitirmedi. Her seferinde sandığa sahip çıktı, sandığın üzerine çarpı işareti koymadı. Benim ülkemde sandığın üzerine çarpı işareti koyanlar demokrasi ve özgürlükten ihlassondakika.com bahsedemezler. Milli irade güçlü şekilde kol kanat gerdi. 12 Haziran seçimlerinin verdiği en önemli mesaj budur, millet artık demokratik olgunluğa erişmiş durumdadır. Milletimiz her türlü mesele karşısında sandığa gidiyor, oyunu kullanıyor ve en son sözü çok güçlü bir biçimde söylüyor, yetkinin kararın milletin elinde olduğu, milletin yegane hakem olduğu gerçeği artık Türkiye'de çok güçlü şekilde gerçekleşmiştir. 12 Haziran'la birlikte Türkiye için sadece beyaz bir sayfa açılmadı Türkiye'nin önünde artık geniş bir vizyon, ileri demokrasi böyle bir kültür açılmış oldu.
Dünün parametreleri artık dünde kalmıştır, dünün tartışmalarına millet artık son noktayı koymuştur. Dünün siyasi polemikleri, siyaset kültürüde millet tarafından açık ve net bir biçimde reddedilmiştir. Sandıkta verilen mesaja kulak tıkamak dünün davranışıdır, bugünün siyaseti bunları görmektir. Bugün biz AK Parti olarak neden yüzde 50 oy aldığımızdan daha ziyade diğer yüzde 50'nin neden bize oy vermediğini istişare ediyor, araştırmalarını yapıyoruz. Bunu bundan öncede yaptık yine yapıyoruz, 12 Eylül halkoylamasında olduğu gibi yine bugünde biz, bize oy vermeyenleri yine anlamaya çalışıyoruz. Bu noktada çalışmalarımız, değerlendirmelerimiz sürüyor. Kimlere ulaşamadık? Kimlere kendimizi anlatamadık? Biz bunu kendimizi soruyoruz, içimizde özeleştiriyi yapıyoruz aynı davranışın diğer siyasi partiler tarafındanda yapılmasını istiyoruz. Muhalafetin artık böyle bir vizyona sahip olmasını bekliyoruz, zira herzaman ifade ediyorum muhalefet demokrasinin vazgeçilmez unsurudur, muhalefet demokraside en az iktidar kadar önemlidir. Türkiye bu kadar ilerlemişken, demokratik standarlar bu hedefe ulaşmışken halen milleti suçlamak, milletin tercihleriyle uğraşmak, millete bir takım sendromlar yakıştırmak ne yazık ki talihsizliktir.
3. Kez üstüste genel seçim kazanmış, 2 kez yerel seçim kazanmış, 2 kez referandumla halkıyla buluşmuş ve ondanda başarıyla çıkmış siyasi bir parti olarak gurur ve kibirden sakınıyoruz. Tevazuya herzamankinden daha fazla dikkat ediyoruz, etmek durumundayız. Millet 3. kez ve önceki 2'sinden daha çok fazla oyla bize sorumluluğu yüklemiştir, bugün hassasiyetimiz herzamankinden daha fazladır, bizim 12 Haziran akşamı yaptığımız helalleşme çağrısı bunun sonucudur. AK Parti'ye itiraflar atıldı, aile fertlerime, şahsıma, arkadaşlarıma çirkin saldırılar oldu, daha da öteye geçildi, şiddet adeta bir kampanya aracı olarak kullanıldı bütün bu süreçte nedense muhalefetin üslubu üzerinde durmadı, bize yapılan hakaretler, küfürler görmezden gelindi. Buna rağmen biz çıktık, açık açık haklarımızı helal ettiğimizi belirtik, diğerlerinden de helallik bekledik. 12 Haziran akşamı açılan siyasetin beyaz sayfası bizim tarafımızdan asla lekelenmeyecektir.
TGRT Haber / Canlı Yayın
Haber Ara