'Burada ölünün kefenini soyuyorlar'
Simav depreminin üzerinden bir ay geçti. Kentte hayatın normale döndüğünü söylemek zor. İlçenin her yerinde çadırlar dikkat çekiyor. Kimse ne kadar daha çadırlarda kalacağını bilmiyor. Ancak deprem yeni rant alanları yaratmış. Kentte, “prefabrik konut tabelaları” dikkat çekiyor.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-20 22:56:35
Kentte Kızılay tarafından Panayır Alanı'nda kurulan çadırkentin dışında çevre köyler ile ilçede boş alanlarda da çadırların varlığı dikkat çekiyor.
Hasar tespit raporları çelişkili
Artçı sarsıntılar devam ettiği için kimse evine girmek istemiyor. Halkın evlerinin durumuna ilişkin güvensizliğin bir başka nedeni ise yapılan hasar tespit çalışmaları. Depremin hemen ardından binalara ilişkin yapılan tespitlerin daha sonra yapılan tespitlerle farklılık göstermesi depremzedeleri korkutuyor.
Sessizlik hakim
İlçe gibi ana çadırkent de sakin. Depremzedeler gölgeliklerde oturarak zamanlarını geçiriyor. Bir çoğu işsiz. Esnaf, hala dükkanlarını açamamaktan şikayetçi.
Çadır kentin girişinde çevik kuvvet polisi bekliyor. Sağlık Bakanlığı bir sahra hastanesi kurmuş. İlk günlerdeki hareketlilik yerini beklemeye ve sessizliğe bırakmış.
Kızılay'ın kurduğu ana çadırda kalanlar, önce bir sıkıntılarının olmadığını söylüyor. Ancak sohbet koyulaştıkça, yaşadıkları sorunları ifade ediyorlar. Fakat yine de adlarının yazılmasından korkuyorlar.
Simav'a bir çok kentten yardımların geldiğini ancak bunların ne çadırkentte ne de köylerde dağıtıldığını söylüyorlar. "Bu yardımlar nereye gitti, birileri stok mu yaptı? yoksa sadece belediyede kaymakamlıkta yakını olanlara mı verildi?" diye soruyorlar.
Yemek dağıtımı kalkacak mı?
Çaykur, ücretsiz çay dağıttığı ocağını kapatmış. Şimdi çaylar, çadır önlerinde yakılan piknik tüplerinde kaynıyor. Panayır alanındaki çadırkentte üç öğün yemek dağıtımı yapılıyor. Ancak, çadır kentte, "Kızılay yemek dağıtımını yakında durduracakmış" söylentisi dolaşıyor. Çünkü, diğer çadır alanlarında öğün sayısı ya teke düşürülmüş ya da tamamen kaldırılmış.
Başbakan neden gelmedi?
Seçimden önce bütün milletvekili adayları çadırkente akın etmiş. Ancak, “başbakan neden gelmedi?” sorusu depremzedelerin akıllarında. İçlerinden biri, “Başbakanın bize değer vermesi için ölmemiz mi lazım, kaçımızın ölmesi lazım” diye soruyor. Bir başkası ise, “Yüzde 64 oy çıktı buradan. Bizi hazır oy olarak görüyorlar. Gelmezler tabi” diyerek durumu özetliyor.
Kent genel olarak sakin. Akşam üzeri sessizlik daha da hakim oluyor. Hayatın normalleştiği yerlerse internet kafeleri.
Yeni rant alanları olışmuş
Deprem yeni rant alanları yaratmış. Kentte, “prefabrik konut tabelaları” dikkat çekiyor. Kiralar çok yükselmiş durumda. Depremden önce 250 liraya oturulan bir ev, şimdi 500 liradan aşağıya kiralanmıyor. Depremzedelerden biri, “Ölünün kefeni soyulmaz ama burada soyuyorlar” diyor.
Evsiz depremzedelerin, çadırkentlerde kalmayı tercih etmelerinin bir nedeni de, yüksek kiralar.
Göç edenler de çok. İlçe otogarından kalkan her otobüs, birkaç aileyi kentten götürüyor. Özellikle kiracılar, yeni hayatlarını Simav dışında, başka bir ifadeyle depremin vurmayacağını düşündüğü yerlerde kurmaya çalışıyorlar. Göç etmek için ekonomik durumu olmayanlar ise, çadır kentlerde beklemeye devam edecekler. Uzun süre daha çadırlarda kalacaklarını biliyorlar.
Şimdiden kış günleri onları endişelendiriyor. Bu nedenle devletin kendilerine çadır yerine prefabrik konut vermesini istiyorlar.
ANF
SON VİDEO HABER
Haber Ara