Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın, özel temsilcisi Hasan Türkmani’yle birlikte bir heyeti Ankara’ya göndermesi, Türkiye’nin bölgesel rolüne yönelik Suriye resmi itirafını yansıtıyor. Heyet, bazı Suriyeli medya organlarının Türkiye’ye karşı başlattığı saldırılar sonrası Ankara’yı ziyaret ediyor. Saldırıların sebebi, Erdoğan’ın Suriye rejiminden ülkenin iç savaşa girmesinden sakınmak için demokratik reformlar istemesi.
Dışarıdaki Suriye muhaliflerinin toplantısının Antalya’da yapılması sebebiyle Suriye medyası, Türkiye’ye karşı kışkırtmada bulunarak hata yaptı. Rejim yandaşlarına toplantının yapıldığı otelin önünde gösteri yapma izni veren Türk yetkililer, bu toplantının yapılmasını önleyemeyeceklerini söylemişti. Zira Türkiye, ifade özgürlüklerine saygı gösteren çoğulcu demokratik bir devletti.
Türk yetkililerin söylemek istediği şu: Ülkeleri bu tür toplantıları önleyen Arap ülkelerinin çoğu gibi totaliter rejimlerce yöneltilmemekte. Bu sözler, kısmen doğrudur da. Türkiye’nin kendi topraklarında yaklaşık 10 bin Suriyeli mülteciyi kabulü, bunu teyit ediyor.
Suriye’nin 1 milyondan fazla Iraklı mülteciye, 2006’daki İsrail saldırısında on binlerce Lübnanlıya ve daha önce on binlerce Filistinliye kapılarını açtığı doğru, ancak Türkiye’ye Suriyeli mültecileri ağırladığı bir zamanda saldırmak mantıksız. Haksız yere düşmanlık yaratacağı için diplomatik de değil. Suriye yönetimi, derhal reform isteyen Erdoğan gibi dostlarla, güvenlik güçlerinin kanlı bastırmalarını ülkenin istikrarını bitirmek için kullanan düşmanlar arasındaki farkı anlamalı.
Kuşkulardan arınmak Suriyeli yetkililer, Türkiye’nin seçkin demokratik tecrübesinden istifade etmeli. Bu tecrübe, Türkiye’yi uluslararası bir ekonomik güce dönüştürdü. Erdoğan’ın Suriyeli mevkidaşından reform yapmasını istemesi ayıp değil. En büyük hataysa, bu taleplere kulakların tıkanması olur.
Siyasi reform isteyen Suriyelilerin taleplerine saygı gösterilmeli ve Arap rejimlerinde çokça bulunan kuşkuculuktan ve ihanet suçlamalarından uzak durulmalı.
Londra’da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, Başyazı, 16 Haziran 2011 / Çeviri Radikal