Burkay, seçimlerde büyük başarı gösteren BDP ile ilgili olarak ise, “Tek başına seçimlerde başarı göstermek yetmiyor; bu, Kürtlerin temsilcisi olmaya da yetmiyor. Bu kesimin geçen dönemde de parlamentoda grubu vardı. Ama hem Kürt sorununun çözümüne, hem genel olarak ülkenin demokratikleşmesine yönelik verimli bir çalışma yaptıkları, bu yönde kamuoyu oluşturdukları söylenemez.” ifadelerini kullandı.
Kemal Burkay, 12 Haziran seçimlerinin sonuçlarını ve bundan sonraki süreci Cihan Haber Ajansı’na değerlendirdi. AK Parti’nin seçim başarısına rağmen tek başına anayasayı değiştirecek orana ulaşamadığına dikkat çeken Burkay, “Bu aynı zamanda parlamentodaki öteki partilerle, en başta da CHP ve BDP ile uzlaşmayı gerekli kılıyor ve bu gereklidir; hiçbir parti sayıca gücü yetse de tek başına bu büyük sorunun altından kalkamaz. Çözüm ve demokratikleşme için büyük bir toplumsal uzlaşma gerekli.” dedi.
BDP’nin geçtiğimiz dönem demokratikleşme ve Kürt sorunun çözümüne gerekli katkıyı vermediğini vurgulayan Burkay, “Örneğin Ergenekon davasına gereken desteği vermediler. 12 Eylül anayasa değişikliği referandumunda da tutumları olumlu değildi. Kürt açılımı sürecindeki provokatif ve köstekleyici eylemlere karşı da tavır almadılar. Hele hele çözüm için hep İmralı’yı muhatap gösterdiler. Bugüne kadar ki tutumları umut verici olmasa da, umarım yeni dönemde bu çıkmazı aşar, rüştlerini kanıtlarlar.” temennisinde bulundu.
AK PARTİ REFORMCU TUTUMU SÜRDÜRMELİ; BALKON KONUŞMASI UMUT VERDİ
AK Parti’nin yeni dönemde reformcu tutumunu sürdürmesi gerektiğini vurgulayan Burkay, “Üçüncü kez bu denli büyük bir başarıdan sonra AK Parti’ye düşen ülkenin en büyük sorunu olan Kürt sorununu çözmek ve demokratikleşme yolunda ülkenin önündeki engel ve pürüzleri temizlemektir. İsterse, halktan aldığı destekle bunu yapabilir, ülkenin ve toplumun gerek duyduğu, cesaretli, tarihi adımları atabilir.” dedi.
Seçim döneminde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kullandığı dil ve üslubun zaman zaman sert ve milliyetçilikte MHP ile yarış biçiminde olduğu yorumunu yapan Burkay, “Ama ‘balkon konuşması’ olumluydu, kaygıları bir ölçüde giderdi ve umut verdi.” dedi. Burkay, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da The Guardian gazetesinde yayınlanan makalesinde yeni anayasa değişikliği ve atılacak öteki adımlarla dört dörtlük çağdaş bir demokrasi için AK Parti adına söz verdiğini hatırlattı.
Önümüzdeki süreçte yapılması gereken acil işlerden birinin yeni ve tümüyle demokratik bir anayasa, diğerinin ise silahları karşılıklı susturmak için gerekenleri yapmak olduğunu ifade eden Kemal Burkay, şöyle devam etti: “Bu, palyatif, bir ileri iki geri adımlarla başarılamaz. Kürt sorununun eşitlikçi çözümüne yönelik köklü adımlar ve bir genel af gerekli. AB ile bütünleşme için reform süreci de canlandırılmalı, hızlandırılmalıdır. Ancak böylesine cesur ve köklü adımlar ülkeyi barışa ve çağdaş anlamda bir demokrasiye ulaştıracaktır.”
ERGENEKONCULAR CHP’NİN OYUNU DÜŞÜRDÜ
Partisinin oyunu artıran Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarısız sayılamayacağı yorumunu yapan Burkay, “Eğer partideki tutucu kesimin etkisiyle Ergenekoncuları listesine almasaydı, daha inandırıcı olabilir ve oyunu daha yüksek oranda arttırabilirdi.” dedi.
Kılıçdaroğlu liderliğindeki “Yeni CHP”nin henüz bu nitelemeyi hak edecek kadar yenilenmiş olmasa da, uzlaşma için eskiye oranla umut verdiğini ifade eden Burkay, “Değişim ve demokrasi güçleri bu eğilimi teşvik etmeli. Bu, CHP için de bir sınav olacak: Ya tutucu kesimin engellerini aşıp gerçekten yenilenecek, değişim ve çözüm sürecine destek verecek, ya da zaman onu daha da küçültüp tarih sahnesinin dışına itecek.” diye devam etti.
MHP’NİN BARAJ ALTINDA KALMAMASI OLUMLU
Kemal Burkay, MHP’nin baraj altında kalmamasını da olumlu bulduğunu belirtti. Burkay, “MHP’nin baraj altında kalmaması da bence olumludur; bu partinin keskin bir milliyetçilik yapmaktan öte bir projesi olmasa ve her türlü değişim ve demokratikleşmenin önüne dikilen kararlı bir statükocu olsa da, baraj altında kalması tabanını radikalleştirebilirdi, bu da gerilim isteyen kesimlerin ekmeğine yağ sürerdi.” ifadelerini kullandı.
PKK’YI HEDEF ALAN OPERASYONLAR BDP’YE OY KAZANDIRDI
BDP’nin desteklediği bağımsızların geçen döneme göre bir misli artışla parlamentoya 36 milletvekili ile girdiğini hatırlatan Burkay, “Eylemsiz durumdaki PKK gerillalarına yönelik operasyonlar ve KCK’ya yönelik süregelen tutuklamalar Kürt bölgesinde, bir bütün halinde ve yaygın olmasa da, kitlelerin BDP’nin gösterdiği bağımsız adaylar çevresinde kenetlenmesine yol açtı.” yorumunu yaptı.
YÜZDE 10 BARAJI DEMOKRATİK AÇIDAN KUSURLU
Yüzde 10 barajı sebebiyle bu seçimlerin de demokratik açıdan ciddi biçimde kusurlu olduğunu vurgulayan Burkay, yüksek barajın pek çok seçmenin; destekledikleri küçük partilere yönelmesini engellediğine dikkat çekti. Burkay, böylece parlamentoda küçük partilerin yer alması ve meclisin yeterince çoğulcu ve renkli olmasının engellendiğini ifade etti. Kürt aydın Burkay, “Hiçbir demokratik ülkede olmayan böylesine yüksek bir baraj bir an önce kaldırılmalıdır. En adil olan ise kanımca nisbi temsil sistemidir. Yüzde 1 bir oy alan bir parti de -ki bu yarım milyona yakın bir oy demektir- parlamentoya bu oranda milletvekili sokabilmelidir.” dedi.