Sovyet tesisi ABD kontrolü altında
Rusya pek de istekli olmasa da ABD ile nükleer bomba testleri hakkında elindeki arşivleri paylaşıyor. ABD ise silah yapımında kullanılabilecek malzemelerin korunması veya taşınması masrafını üstleniyor.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-12 10:43:39
Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından ve kuzeydoğu Kazakistan'ın bu ücra bölgesindeki on binlerce Sovyet askeri görev yerlerini terk etmesinden 20 yıl sonra bir başka büyük gücün, ABD'nin varlığı gittikçe daha gözle görülür hale geliyor. ABD Savunma Bakanlığı, davetsiz misafirleri tespit etmek ve Sovyetlerin atom bombası denemeleri yaptığı alanlarda ve sayısız tünelde bırakılan malzemelerin çalınmasını önlemek amacıyla insansız hava araçları ve hareket detektörleri yerleştirmiş durumda.
Bölgede bulunan malzemeler arasında plütonyum ve derme çatma nükleer silahların yapımında kullanılabilecek yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum da bulunuyor. Rusya pek de istekli olmasa da ABD ile nükleer bomba testleri hakkında elindeki arşivleri paylaşıyor. ABD ise silah yapımında kullanılabilecek malzemelerin korunması veya taşınması masrafını üstleniyor. Kazakistan ise insan kaynağı sağlıyor. Ancak nükleer güç olmadığı için Kazak yetkililerin korudukları malzemenin ne olduğunu öğrenmesi yasak.
Kazakistan Ulusal Nükleer Merkezi Genel Müdürü Kayrat K. Kadirzanov, "İnsanlar bana tünellere girişleri engellemekle doğru bir iş yapıp yapmadığımızı soruyor. Ben de o tünellerde ne olduğunu bilmediğimi ve zaten bilme hakkım olmadığını söylüyorum" diyor. ABD'nin nükleer bomba yapmasından sonra aynı teknolojiyi geliştirmeye çalışan Sovyetler Birliği, 1948'de bu bölgeyi test alanı olarak belirledi. Sovyetlerin dağılmasından sonra bölgeyi koruyan 20 ila 30 bin asker geri çağrıldı. Kadirzanov, Sovyet askerleri çekildikten sonra bölgede 500 kadar Kazak asker kaldığını söylüyor. O dönemden beri bölge ve orada bırakılan nükleer malzeme ABD için bir endişe kaynağı oldu.
2003'te Kazak resmi makamları Science dergisine verdikleri demeçte, plütonyumla kirlenmiş toprağın çelikle güçlendirilmiş iki metre kalınlığında beton bloklarla kaplandığını ve bu sürecin isminin "Domuz Operasyonu" olduğunu söylemişti. WikiLeaks'in geçen yıl yayınladığı Dışişleri yazışmalarında, 2009'da üst düzey bir Savunma Bakanlığı yetkilisinin "nükleer kalıntıların teröristlerin eline geçmesini engellemenin" ABD için çok önemli olduğu vurgulanıyordu.
Kazakistan Radyasyon Güvenliği ve Ekoloji Enstitüsü'ne göre yerüstü denemeleri yasaklandıktan sonra Sovyetler, Degelen Dağları'nın altında inşa edilen 181 tünelde 295 nükleer silah denedi. Her patlamada, bombayı imal ederken kullanılan nükleer yakıtın yüzde 1 ila 30'u tüketildi. Geriye kalan yakıt ise moloz ve erimiş kaya parçalarıyla karışmış halde yeraltında kaldı. Kadirzanov'un söylediğine göre Başkan Obama'nın göreve gelmesinden sonra Amerikalı yetkililer bu kalıntının temizlenmesi çalışmasının beş kat hızlandırılmasını istemiş. Bölgeyle ilgili Sovyet belgelerini paylaşmak konusunda yıllarca ayak direyen Rusya ise son dönemlerde daha açık davranmaya başlamış.
Kadirzanov, "Artık Rusya'nın bizden bir şeyler sakladığını düşünmüyoruz" diyor. Sovyetlerin çöküşü o kadar sürpriz bir hızda oldu ki 1995'e kadar tünellerden birinde test patlamasına hazır bir nükleer bomba vardı. Ulusal Nükleer Enerji Merkezi'ne göre teknisyenler nükleer reaksiyona neden olmadan bu bombayı patlatabildi. Ulusal Nükleer Enerji Merkezi Eğitim ve Enformasyon Müdür Yuri G. Strilchuk'un belirttiğine göre, bu uçsuz bucaksız nükleer bölge korumasız kalınca yağmacılar dadandı. Tünellerde Çinlilere satmak için bakır tel arayan 10 kişi zehirli havayı soludukları için ölmüş. Kadizanov, yağmacıların patlayıcılar ve buldozerlerle tünelleri yeniden açmaya çalıştıklarını, bazı durumlarda elli metrelik güçlendirilmiş beton blokları yerlerinden söktüklerini söylüyor.
Ulusal Nükleer Enerji Merkezi'ne göre kapatılan 181 tünelden 110'u 2004'e kadar geçen süre içinde tekrar açılmıştı. Tekrar başlatılan çalışma çok daha hızlı ve gizliydi. Özellikle 2001'den sonra ABD'li yetkililer, teröristlerin nükleer malzemeyi alıp "kirli bomba" yapmalarından korkmaya başladı. Kirli bomba nükleer bir reaksiyon gerektirmiyor. Amaç patlayıcı sayesinde insanı zehirleyen nükleer malzemenin mümkün olduğunca büyük bir yere yayılması. Sızan bir diplomatik kabloya göre 2009'da ABD Kazak yetkililerin tünelleri 2 yıl içinde kapatılmasını istedi.
ABD, Kazakistan ile Rusya'nın daha ne kadar işbirliği yapacağından emin değildi. Kadirzanov'a göre delikleri tıkamak için kullanılan özel beton plütonyumu emiyor. Bu sayede plütonyumu betondan ayrıştırmak "bir nükleer tesis kurup üretmekten daha zor" hale geliyor. Kadirzanov, "Amacımız buradaki nükleer malzemeyi gelecek nesillerin çıkarmasına olanaksız hale getirmek" diyor.
The New York Times / Sabah
Haber Ara