Suriye'den kaçan vatandaşlar konuşuyor

Ahmet Yılmaz / TIMETURK

Suriye’den Türkiye’ye kaçan Suriyeli vatandaşlar basın mensuplarının ilgi odağı oldu. Suriye rejiminin, zorbalıkları kapsamında medyanın görüntü çekmesine izin vermeyen tavrı Suriye’de olanların gerçeğinin tam anlamıyla ortaya çıkmasının önünde bugüne kadar bir engel teşkil etti. Ancak artık ülkeden kaçan vatandaşlar, dünya basınının ülkeye girip yapamadığını kendileri anlatma fırsatı buluyor. Türkiye’ye kaçanlardan biri olan Suriyeli Ebu Mecid, Suriye rejiminin eskiden Ortadoğu’nun en güçlü diktatörlüğü olduğunu ancak giderek zayıflamaya başladığını dile getirdi. Cisir Eş Şugur’da emniyet güçleriyle silahlı çatışmalar olduğu iddialarını da yalanlayan vatandaş, Suriye rejiminin vatandaşlar arasında mezhep kavgasına yol açtığına işaret etti. Öte yandan Der’a’ya Suriye yönetimi tarafından bugün için sokağa çıkma yasağı getirildi. Bu yasağa rejimin yeni bir katliam hazırlığı gözüyle bakılıyor. Der’a da yüzlerce vatandaş bugün, öldürülen 15 yaşındaki Tamer’in cenaze törenindeydi.

İngiliz The Guardian gazetesi “Suriye halkı rejimin yalanlarını ve dağılmasını görüyor” yazdı. Ardından Türkiye’ye kaçan; bacağından kurşun yarası almış bir Suriyelinin şu sözlerine yer verdi: ‘Esad’ın diktatörlüğü, Ortadoğu’daki diğer diktatörlüklere nazaran en güçlüsüydü. Öyle ki çelik bir top gibi bağlıydı. Ancak şimdi öyle değil.’
Cisir Eş Şugur kasabasından eşi ve çocuklarıyla Türkiye’ye kaçan 39 yaşındaki Ebu Mecid geçtiğimiz cumartesi günü güvenlik güçlerinin göstericilere saldırması neticesinde yaralandığını söyledi.
Suriyelilerin ülke dışına kaçması medyanın Suriye’de olup bitenlerin hakikatini ortaya koyabilmesi için büyük bir fırsat oldu. Zira Suriye yönetiminin koyduğu yasak nedeniyle Suriye dahilinde olaylar gerektiği gibi görüntülenemiyor.

Mezhep kavgasına yol açtı

Ebu Mecid, hükümetin, Cisir Eş Şugur’da silahlılarla çatışma çıktığı ve neticesinde emniyet güçlerinden ve ordudan 120 kişinin öldüğü yönündeki hikayesinin yalan olduğunun da çok yakın zamanda ortaya çıkacağını ifade etti. Mecid, Esad karşıtlarının destekçilerinden sayıca çok üstün olduğunu, rejimin göstericilere karşı şiddet kullanarak kaybettiği meşruiyetini geri kazanmak için şimdi de mezhepsel gerginlikler oluşturmaya çalıştığını belirtti. Ardından sözlerini şöyle tamamladı: ‘Biz son olaylardan önce durumlara hiç mezhepsel bakmıyorduk. Ancak artık insanlar Suriye’nin Lübnan ve Irak gibi olmamasına karşın Sünnilikten, Şiilikten, Alevilikten ve Hıristiyanlıktan bahsediyor. Şu anki durumlar Suriye’yi bilinmeyen bir geleceğe sürüklüyor.

Sokağa çıkma yasağı

Öte yandan Suriye yönetiminin Der’a şehri halkına bugün sokağa çıkma yasağı uygulanacağını bildirdiği açıklandı. Bu yasak, Beşşar Rejimi’nin yeni bir katliam hazırlığı olarak değerlendirildi.
Yasak sabahtan akşama kadar sürecek. Der’a halkı ise bugün semt meydanlarında namaz kılmak ve Cisri Eş Şugur halkına destek için gösterilere çıkmak için birbirleriyle sözleşmeye devam ediyor. Güvenlik güçleri ise şehrin tüm mahallelerinde yayılmış durumda.

Der’a Şehri’nin güneyindeki El-Cize kasabasından yüzlerce vatandaş bugün Tamer Muhammed El-Şer’i isimli on beş yaşındaki çocuğun cenaze törenine katıldı. Bilindiği gibi Hamza El-Hatip isimli arkadaşı gibi Tamer de yaklaşık bir buçuk ay kadar önce Suriye güvenlik güçleri tarafından yakalanmış ve gördüğü büyük işkenceler neticesinde hayatını kaybetmişti. El-Şer’i’nin yayınlanan video görüntülerinde işkence izleri ve kurşunun bacağında açtığı delik net bir şekilde görülüyor. Vücudunun üzerinde sigara söndürülen, dişleri sökülen ve boynu kırılan çocuğun cesedi korkunç haliyle ailesine teslim edilmişti.

UNICEF de Şam’ı tutukladığı çocuklara işkence yapmakla suçladı.

İşkence gören bir çocuğun video görüntüsü:

Suriye'den kaçan vatandaşlar konuşuyor

Suriye’den Türkiye’ye kaçan Suriyeli vatandaşlardan biri Suriye rejiminin artık eski gücünü kaybetmeye başladığını ifade etti. Ebu Mecid isimli vatandaş Suriye rejiminin attığı yalanların da ortaya çıkacağını vurguladı.