HABER MERKEZİ / TİMETURK
ATV'de Mehmet Barlas, Erdoğan Aktaş ve Erdal Şafak'ın sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye rejimi hakkında çok sert konuştu.
Suriye'deki gelişmeleri değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Malesef Esad ailesi özellikle de Mahir Esad insani davranmıyor" dedi.
"BU DAHA FAZLA BÖYLE SÜREMEZ"
Hem kardeşlerimizi vahşice kaylediyorlar sonra utanmadan silahlarıyla fotograğ çektiriyorlar diyen Başbakan Erdoğan, bu daha fazla böyle süremeyeceğini dile getirdi.
Üç gün önce Esad'la konuştuğunu belirten Erdoğan, "Görüntüler ortada iken Esad bana farklı şeyler söyledi. Biz Suriye'deki gelişmelere daha fazla sessiz kalamayız. İyi ilişkiler ilel ebet süremez" dedi.
Erdoğan'ın sözleri seçim sonrasında Suriye konusunda serleşeceği ve gerekli adımları atacağı şeklinde yorumlandı.
"BİZ OLSAYDIK ÖCALAN'I İDAM EDERDİK"
Erdoğan'ın Abdullah Öcalan hakkında söylediği, "Biz olsaydık o zaman idam ederdik" açıklamasının hatırlatılması üzerine, sözlerinin arkasında olduğunu söyledi. O dönemki hükümetin idam kararını sümen altı ettiğini vurgulayan Erdoğan, belgelerin mevcut olduğunu söyledi.
İdam konusunda devletin elinde yetki olmasından ziyade hayatını kaybedenin ailesinin idama karar vermesi gerektiğine de inandığını ifade eden Erdoğan, Amerika'da da idamın kaldırılmadığını kaydetti.
"BDP NEMALANMAK İSTİYOR"
BDP cephesinin özerlik konusundaki söylemlerinin hatırlatılması üzerine, "Neyin özerkliği" diye çıkışan Başbakan Erdoğan, "Kürt kardeşlerimizin böyle bir isteği yok. Bu BDP'nin nemalanmak için yaptığı bir oyundur. Ahmet Türk aşiret reisidir. Öncelikle bu konulara çözüm bulsunlar. Kimlik siyasetini güderek bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Diyarbakır'ın adının Amed olması neyi değiştirir? İsimler üzerinden konuşmak oldukça anlamsız.
Gazeteci Mehmet Barlas'ın, Batı'da bir kaç dilde turistik yazılar yazılmasının sorun olmadığını ancak Doğu'da Kürtçe yazınca işlem yapıldığını hatırlatması üzerine, "Bunlar oturulup konuşulması lazım" diyen Erdoğan, "Uluslararası ortak diller var. Bunun yasal bir farklılığı var." diye açıklama yaptı.
SEÇİM ARAÇLARINA BDP MOLOTOF ATTIRIYOR
Başbakan Erdoğan, 150'den fazla seçim aracına saldırıldığının altını çizerek. Bu saldırıların BDP tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürdü. BDP'nin Cuma namazlarını dahi kullandığını iddia eden Başbakan Erdoğan, "Bunlar devletin imamının arkasında dahi namaz kılmayız diyorlar. Bunlarınki ibadet değil, bölücülük yapmak. Hatta biri daha ileri gidip 'Biz camileri ele geçiririz' dedi. Sen nasıl bu ifadeyi kullanırsın? Biz bunlara karşı sessiz kalamayız" diye konuştu.
"NAMERT SÖYLEMİ"
Erdoğan, Mehmet Barlas'ın gazeteci Nuray Mert'e karşı olarak söylediği "namert" sözünü hatırlatması üzerine, Nuray Mert'in söylemlerinin çok tehlikeli ve kışkırtıcı olduğunun altını çizerek, "Bu sözler bölgedeki halkı galeyane getirecek sözlerdir. Buna rağmen çıkıp diyor ki, 'Sözlerimin arkasındayım'. Ben böyle bir şeyin karşısında suskun kalamam" diye konuştu.
"BAKAN YARDIMCISININ İMZA ETKİSİ OLACAK"
Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz günlerde açıkladığı "Bakan Yardımıcı" görevi hakkında da açıklama yaparak, bu kişilerin tahsil zorunluluğu bulunmadığının altını çizdi. Örnek olarak da Sakıp Sabancı'nın bir dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının gündeme geldiğini hatırlatan Erdoğan, "Bu arkadaşlarımız çok aktif olacaklar. Her zaman sahada olacakları gibi bakanların yerine tam yetki ile vekalet edebilecekler" dedi.
YENİ ANAYASA
Yeni anayasa konusunda da açıklama yapan Başbakan Erdoğan, seçimlerin ardından ilk hedeflerinin yeni anayasa olduğunu belirterek, "Bize yapılan tüm yakıştırmalara rağmen geçtiğimiz dönem içerisinde herkesin başbakanı olduk. Bütün belediyelere parti gözetmeksizin aynı yardımı yaptık. Vatandaşlarımızın yediğine içtiğine karışmadık ama istismarını yaptılar. Bu ülkede başörtülü kızlarımız başörtülü olmayanların haklarına sahip olamadılar. Bunu denedik ama başaramadık" diye konuştu.
Avrupa'da bu şekilde herhangi bir kısıtlamanın olmadığının altını çizen Erdoğan, "Bizde ne yazık ki böyle bir sıkıntı var. Benim kızlarım Amerika'da okudu. Avusturya'da, İngiltere'de okuyanlar var. E bizde? Bizim kendimize ait bir laiklik anlayışımız var. Diğer tarafta, 1982 anayasasında laikliğin açıklaması var. 24. maddeye göre düşünmek lazım. Bu noktada sıkıntıların aşılması lazım. Aşıldığı zaman da çok daha rahat bir hale gelecek ve enerjisini kalkınmaya verecektir." dedi.