'Anayasa değişikliği için 367 şart değil'

Feyza Gümüşlüoğlu / TİMETURK

Türkiye, iki gün sonra yapılacak seçimlere odaklanmışken dünya basını da seçimlere geniş yer ayırıyor. Seçimlerle ilgili yabancı gazete ve dergilerde pek çok haber ve makale yayınlanırken dün de Al Jazeera, İngilizce haber sitesinde bir Türk akademisyenin değerlendirmelerine yer verdi. Georgetown Üniversitesi Katar kampüsünden siyaset bilimi öğretim üyesi Birol Başkan, sonucu neredeyse yüzde yüz belli olan bu seçimlerin neden önemli olduğuna dair önemli tespitlerde bulundu. Bu seçimlerin, Türkiye'nin demokratikleşmesi yolunda belirleyici olacağını ifade eden Başkan, Ak Parti'nin seçimleri kazanacağına şüphe olmadığını söylerken, oluşacak meclis aritmetiğinin bu noktada önemli olduğunu belirtti. Bu doğrultuda iki ana muhalefet partisi, CHP ve MHP'nin seçimlerde göstereceği performansın belirleyici olduğunu ifade etti.

Ak Parti'nin sekiz yıllık iktidar dönemini değerlendiren Başkan, CHP ve MHP ile ilgili de önemli tespitlerde bulundu. Deniz Baykal dönemindeki CHP ile Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP arasındaki farka da değinen Başkan, partinin temel söylemindeki değişimin kritik olduğundan bahsetti.

"YÜZDE 30 ALAN CHP GÜÇLENİR"

AKP ve Erdoğan'ın laik rejime bir tehdid oluşturduğu yönündeki söylemin CHP'yi ciddi anlamda krize sokmaya başladığını söyleyen Başkan, bunun yerine Ak Parti'nin politikalarından bir şekilde zarar gören kesimleri merkeze alan Kılıçdaroğlu'nun, partisini sosyal demokrat bir partiye dönüştürmede önemli bir figür olduğunu, bunun da seçimlerde CHP'nin performansını olumlu yönde etkileyeceğini belirtti. Türkiye'nin gerçek anlamda bir sosyal demokrat partiye olan ihtiyacına değinen siyaset bilimci, ''CHP'nin seçimlerde yüzde 30'ları görmesi halinde kendine güvenen, güçlü bir muhalefet ile karşı karşıya kalacağız, bunu da Türkiye'nin demokratikleşmesi için gerekli görüyorum'' dedi.

"MHP BARAJ ALTINDA KALIRSA ERDOĞAN DAHA BÜYÜK GÜÇ OLUR"

MHP'nin baraj altında kalma sorunu olduğunu belirten Birol Başkan, bunun en önemli sebebinin, partinin statükocu bir konuma düşmesi olduğunu ifade etti. AKP'nin Kürt sorununu çözmeye yönelik tüm girişimlerini bloke eden partinin, bunun dışında bir varlık sebebinin kalmadığını öne süren Başkan, "MHP'nin meclise girmesi, AKP'nin anayasayı tek başına değiştirecek güce ulaşıp ulaşmaması noktasında önemli. Eğer MHP barajı geçemezse, bu, Erdoğan'ı ciddi bir güç haline getirecek" diye yazdı.

Erdoğan'ın yeni dönemde demokratikleşme yolunda daha ciddi adımlar atmasının, anayasa değişikliğinden geçeceğini belirten Başkan, sağlam bir muhalefetin bu yolda sıkıntı yaratacağını belirtti. Güçlü bir MHP ve CHP'nin varlığının, anayasa değişliği ile demokratikleşme sağlanması yolunda engel olacağını kaydeden Birol Başkan, 'Erdoğan için tek çıkış yolunun Türkiye'ye yeni bir anayasa getirmek olduğunu' iddia etti.

"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN 367 ŞART DEĞİL"

Birol Başkan yazısında şunlara değindi: "Teknik olarak konuşmak gerekirse, meclis aritmetiği anayasa üzerinde fazla belirleyici olmayacak. Var olan anayasa, madde değişiklikleri için bir prosedür ön görüyor, ancak var olanın yenisi ile değiştirilmesi konusunda herhangi bir hüküm içermiyor. Erdoğan, var olan anayasayı değiştirmek yerine yepyeni ve toplumun bütün kesimlerinin üzerinde uzlaşma sağlayabileceği bir anayasa hazırlama yoluna gitmeli. Bunun için 367'ye ihtiyaç yok.Geniş bir toplumsal mutabakat ile anayasa değişikliği sağlanabilir. Bu da, Erdoğan'ın dile getirdiği demokratikleşme rüyasının, halkın desteği ile gerçekleştirilebileceği anlamına gelir."

'Anayasa değişikliği için 367 şart değil'

Georgetown Üniversitesi siyaset bilimi öğretim üyesi Birol Başkan, El Cezire'ye 12 Haziran genel seçimleriyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Başkan yazısında, yeni anayasa için 367'nin şart olmadığını vurguladı.