Başbakan Recep Tayyip Erdoğan TGRT Haber'de katıldığı ''Seçime Doğru'' programında soruları cevapladı. Erdoğan, ''Seçime bir hafta kala dış kamuoyunda İsrail yanlısı olan yayınları ile bilinen ABD ve İngiltere'deki uluslararası etkin bazı yayın kuruluşları Türkiye kamuoyuna 'AK Parti'ye oy vermeyin, CHP'ye oy verin' diye çağrıda bulunuyorlar. Nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi: ''Bu çağrıları yapmaları çok isabetli oldu, demek ki biz doğru yoldayız. Çünkü Türkiye ile ilgili kararı onlar veremez. Biz 3 Kasım 2002'de ulusal medyaya rağmen gelmiştik. Şimdi hem ulusal hem de uluslararası medyaya rağmen Allah'ın izniyle geleceğiz. Niye? Benim milletim karar veriyor da onun için. Çünkü söz de karar da milletimindir. Milletim bu kararı en ideal şekilde verecek, çünkü hizmeti gören o, yaşayan o. İnanıyorum ki hükümetinin kendisine nasıl hizmetkar olduğunu biliyor. Fakat uluslararası bu noktadaki medya, İsrail destekli oldukları için Türkiye'de AK Parti'nin iktidarının devamından hoşnut olmazlar. 'Acaba bunu nasıl bozarız?' diye gayret ederler. Türkiye'de de tabi bunların şu anda eli ayağı var. Bakıyorsunuz son zamanlarda Sayın Kılıçdaroğlu medyayla görüşmesi oluyor, orada 'Dayan Yorgo, Kılıçdaroğlu geliyor' diye bir açıklama yapıyor. Ondan sonra Yunanistan'ın da en çok satan gazetesi, 'Dayan Yunanistan, Kılıçdaroğlu geliyor' diye bununla dalga geçiyor. Olay bu kadar açık.''
''SEN NASIL BUNA SAHİP ÇIKMIYORSUN?''
Bunu, ''One minute'' çıkışının intikamı olarak algılayıp algılamadığının sorulması üzerine de Erdoğan, ''Ben onları hatırlamak bile istemiyorum. Çünkü bizim o gün orada çıkışımız insani görev olmanın yanına İslami de bir görev. Ama aynı şeyi İsrail'de yangın çıktığında orada da söyledim. Bu anlayışla bakıyorum. İslamafobianın bu kadar yaygın devam ettiği bir dünyada Müslüman'ın öyle olmadığını da göstermemiz lazım. Kim olursa olsun, orada canlı varsa bizim oraya bütün imkanlarımızla ulaşmamız lazım. Bizim Davos'taki olayımızda ben o plajdaki tabloyu unutamam ki. Orada İsraillilerin o taramada yedi kişiyi öldürdükleri anda o yavrunun babasının, annesinin yanında nasıl çığlıklar içinde öldüğünü unutamam ki. Onun için benim çıkışım, 'Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz' derken buna dayalıydı'' dedi. Başbakan Erdoğan, bütün bunlar yaşanırken Kılıçdaroğlu'nun adeta bayram ettiğini söyledi. Erdoğan: ''Kalkıp diyor ki 'Biz Mavi Marmara'yı göndermezdik'. Mavi Marmara Gazze'ye insani yardım için gidiyor. Peki Mavi Marmara'nın arkasında hangi bayrak dalgalanıyor? Türk Bayrağı dalgalanıyor. Sen nasıl kalkarsın da öyle 'gönderirdik, göndermezdik' bunu konuşabilirsin. Her gemi hazırlaması gereken belgeleri varsa istediği yere gider. Saldırı nerede yapılıyor, uluslararası karasularında yapılıyor. İsrail'in sularında mı yapılıyor? Sen buna karşı nasıl otuz üç ülkenin insanının olduğu bu gemide, kendi ülkenin de insanları var, buna sahip çıkmıyorsun? Böyle bir anlayış olur mu? İşte Kılıçdaroğlu'nun uluslararası mantalitesi bu. Kendi insanına, kendi bayrağına bakışı da bu.''
''İŞBİRLİĞİNİN OLDUĞU ÇOK AÇIK''
Uluslararası etkin yayın kuruluşlarının Türk kamuoyuna çağrı yaparken neden başka bir parti değil de CHP'ye çağrı yaptığının, burada işbirliği sezip sezmediğinin sorulması üzerine Erdoğan, '' İşbirliğinin olduğu çok açık net ortada, işbirliği var. Onun bir defa kalkıp da Türkiye ile ilgili gelişmelere ilişkin anti demokratik, demokratik, yeni anayasa, temel hak ve özgürlükler, demokrasi, bunlarla ilgili yorum yapmasını ben tabii bulurum ama 'şu partiye oy verin' dediği zaman onu asla demokratik bir yansıma olarak görmem. Aynı gazete kalksa 'AK Parti'ye oy verin' dese ben onu da anormal bulurum, onu da doğru bulmam, onun da karşısına dikilirim. Sen kendi işine bak, buna niye karışıyorsun'' diye konuştu. ''Kılıçdaroğlu'nun, 'Biz olsaydık Mavi Marmara krizinde Türkiye-İsrail ilişkilerinin bozulmasına izin vermezdik' çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine de Erdoğan, onun da yanlış bir çıkış olduğunu, Mavi Marmara'yı göndermemenin bu işin çözümü olmadığını söyledi. Erdoğan, ''Gazze'deki mazlum insanların yanında olacak mısın, olmayacak mısın? Sen önce bunun cevabını ver. Biz şu anda Gazze'deki mazlum insanların yanındayız. Kızılayımızla, her şeyimizle ulaşmaya çalışıyoruz'' dedi. STK'ların da ulaşma gayretleri olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Dünyada STK'lar engellenebilir mi? Greenpeace üyelerini engelleyecek mi? Belgesi var mı kardeşim? Var, sen bunu engelleyemezsin, silah taşımıyor ki bu. Gemide bir tane silah yok. Silah tüccarlığı da yapılmıyor, sen buna nasıl engel olursun? Bu nedir bir defa, uluslararası taşımacılıkta, seyahatte, seyahat özgürlüğünü engellemektir'' dedi.
Son zamanlarda ''Amerika devreye giriyor'' diye bazı dedikodular dolaştığını belirten Erdoğan, ''Amerika kalkıp da bizden 'Mavi Marmara'yı göndermeyin' diye bir talepte bulunmadı şu ana kadar. Böyle bir şey söz konusu değil'' diye konuştu.
Kaynak: Timeturk ve Ajanslar