Çocukları kısırlaştıran ve epilepsi yapan vaat

 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim vaatleri, bu seçim en çok tartışılan konularından biriydi. Ancak son zamanlarda en ütopik ve israfçı vaadin Ak Parti’nin ‘e-kitap vaadi’ olduğu konuşuluyor. Bu tartışmanın bir başka boyutu da bu aletlerin gelişme çağındaki çocuklara etkisi.

 

 

Ak Parti’nin en iddialı seçim vaatlerinden biri de ilk ve ortaöğretim öğrencileri için e-kitap ve akıllı tahta projesi. Ancak bu vaadin maliyeti ve uygulanabilirliği de bir o kadar tartışmalı.

 

 

Elektronik Tahta Projesi, “Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi” (Fatih Projesi) adıyla yürütülüyor ve öncülüğünü de Fatih Belediyesi yapıyor.

 

İlk olarak İstanbul Fatih İlçesi’nde başlatılan ‘akıllı tahta’ olarak nitelenen elektronik tahtalar, yaklaşık 570 bin sınıfa uygulanacak. Timeturk’ün yaptığı piyasa araştırmasına göre elektronik tahtalar perakende olarak Türkiye’de ortalama 1500 dolara satılıyor. Ortalama bin dolara ithal edilse bile bu tahtalar için yaklaşık yarım milyar dolardan fazla bir kaynak aktarılacak.

 

 

Elektronik tahtalar ilk olarak New York’da denenenmiş. New York, Londra gibi şehirlerde verimsizliği nedeniyle çöpe atılmış.

 

Tıpkı Türkiye gibi New York’da da “her sınıfta bir bilgisayar kampanyası” başlatılır. Milyonlarca dolar harcanarak tüm sınıflara dijital tahtalar yerleştirilir. Öğrenci ve öğretmenlerde kullanışlı bulmaması ve yardımcı materyallerin uyumsuzluğu nedeniyle tüm aletler tozlanmaya terk edilip eski sisteme geri dönülür.

 

 

Newsweek Dergisi’ne konuşan Dr Matt Diemer, Dr Bruce Homer, Harold Moss ve Dr Veronica Boix ile Ak Parti’nin seçim vaatleri arasındaki yer alan ‘dijital/akıllı tahta projesini başarısız olmaya mahkûm bir proje’ olarak niteliyor.

 

Eğitim uzmanı Harold Moss; “Ne yazık ki eğitimdeki problemlerin büyük bir kısmı da, bizzat endüstriyel eğitim modelinden kaynaklanıyor. Çünkü mevcut anlayışla, su kıtlığı, gıda güvenliği, açlık, salgın hastalıklar gibi yaşamsal sorunları çözemediğiniz ortada” derken Dr Matt Diemer ise “Bazıları teknolojiyi eğitimdeki sihirli bir değnek, bazıları da problemleri çözmek için sihirli bir araç gibi değerlendiriyor. Bence problemleri bu araçlarla çözmek mümkün değil” diyor.

 

 

Eğitim uzmanı Harold Moss projeye yönelik eleştirilerini; “Bence bu tür bir altyapıya sahip olmak müthiş bir şey. Fakat böyle bir altyapının değeri, [insana] gerekli yatırımı yapılmazsa, neredeyse sıfır olacaktır. New York’ta da dijital tahtalar için milyonlarca dolar harcandı. Ancak şu anda büyük bir kısmı atıl vaziyette. Bu ürünler fazla karmaşıklar, pek çok öğretmen de yeterli bilgiye sahip değil. İyi bir öğretmene ne türden araç verirseniz verin, verimli bir şekilde öğretme yolunu mutlaka bulur” diyerek özetliyor.

 

 

Elektronik kitap son yılların en önemli uygulamalarından biri. Buradan hareketle Ak Parti de tüm öğrencilere ‘e-kitap’ vaat ediyor. Ak Parti’nin bu vaadini dünya bir örneği yok. Çünkü hiçbir ülke okullarda e-kitap uygulaması yapmıyor.

 

Ak Parti seçim vaatlerinde ders kitaplarını ücretsiz dağıtmasına bağlayarak bu projenin de başarılı olacağına inanıyor. Uzmanlar ders kitaplarının ücretsiz vermenin isabetli olduğunda hem fikir. Ancak e-kitap konusunda aynı ortak kanaat yok.

 

E-kitap için ‘iPad’ türü cihazlar gerekiyor. İlköğretime başlamış bir öğrencinin bunları kullanması ve koruması bir yana sağlık açısından önemli zararlarının olabileceği iddia ediliyor.

 

Elektrikle çalışan bu cihazlar, kucakta kullanılması durumunda kullanıcının vücut ısısını bir veya iki derece artırabilir. Bu durumun ise erkek öğrencilerde kısırlığa nende olabileceği konuşuluyor. Bu aletlerin genital bölge sorunlarına neden olabileceğini belirten Prof Dr Kenan Demirkol; “Erkelerde yumurtaların vücut dışındadır. Buda aletlerinde özellikle diz üstünde veya kullanımı sperm sorunları ve dolayısıyla kısırlığa neden olabilir” diyor.

 

 

Elektronik aletler göz bozukluluğuna tetikleyebilir diyen göz hastalıkları uzmanı Dr Perihan Dinç ise bu tür aletlerin hızlı görüntü değişmesi nedeniyle beta dalgalarının epilepsi riskini çok yükselttiği görüşünde. Dr Perihan Dinç; “Sürekli bir ışık kaynağına bakmak gözde kuruluk ve kızarıklık yapabilir. Her çocukta olmasa bile göz yanması, baş ağrısına da neden olacaktır. Ayrıca miyobu da artırabilir” diyor.

 

 

Bu aletlerin bir seçim vaadi uğruna acil olarak uygulanmaya kalkılması ciddi maddi kayıp ve uyum sorunlarına neden olacağı bir diğer görüş. Bu siyasi kararın gelişme çağındaki çocukların gelecek yaşamlarında meydana getireceği riskler nedeniyle kamuoyunda tartışılmasının gerekliliği ortada. 15 milyon öğrenciyi kapsayacak bu projenin maliyetni, milyarlaca doları bulacak.