Çocukların katili Esad
Suriyeli kız çocuğu Hacer El-Hatip, sabah okul otobüsüne bindi. Parlak gelecek emelleriyle doluydu. Hayal ediyordu...
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-31 14:48:20
Hayal ediyordu: Doktor olacağım…
Yok hayır öğretmen olacağım…
Erkek kardeşim mühendis olacak…
Yok yok doktor olacak….
O resmi seviyor, güzel tablolar çizen bir resim sanatçısı olacak…
Hacer’in ve kardeşinin aklına bunlar yerine kendilerini hain kurşunların beklediği hiç gelmemişti.
Suriye güvenlik güçleri kurşun yağmuruna tuttuğu sırada okul otobüsü çocukları daha doğrusu Restan Şehri’nin çiçeklerini Humus’taki okullarına götürüyordu. Okullarında sınavlarını vereceklerdi. Geçtiğimiz Pazar günü sabah saat 7’de gerçekleşen bu katliam sonucunda 7 sivil hayatını kaybetti.
Aralarında küçük Hacer de bulunuyordu. Sabahın erken saatlerinden itibaren ordunun kuşattığı Humus yakınlarındaki Restan ve Telbise kentlerinde (Suriye’nin ortası) güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu daha başka insanlar da yaralandı. Hukukçu bir aktivist şöyle dedi: ‘Suriye Ordusu’nun gerçekleştirdiği katliam sonucunda 100’ün üzerinde yaralı ulusal ve askeri hastanelere taşındı.
Son haftalarda protesto gösterilerine daha önce görülmemiş şekilde karşı koyan Başkan Beşşar Esad Rejimi çeşitli şehirlere; özellikle de Telkelah (Şam’ın kuzey doğusu), Humus (orta), Banyas (kuzey batı) ve protesto gösterilerinin beşiği olan Der’aya (güney) çok sayıda asker gönderdi. Görgü tanıkları geçtiğimiz Pazartesi günü haber ajanslarına yaptıkları açıklamalarda onlarca tankın sabahın erken saatlerinde Restan ve Telbise kentleri ile Humus ile Hama kentleri arasında kalan Dir Mola köyünü kuşattığını, Humus ve Hama kentleri arasındaki kestirme yolu kestiklerini söyledi.’
‘Suriye’nin gülleri özgürlüğün bedelini ödüyor’
Hacer, Beşşar Esad rejiminin öldürdüğü ilk çocuk değil. Sadece birkaç gün önce Hamza El-Hatib isimli çocuğu da öldürmüştü. Hamza, 29 Nisan günü Der’a ehline yapılan kuşatmanın sona ermesi için diğerleriyle beraber rejimin düşmesinin talep edildiği ‘Öfke Cuması’ gösterilerine katılmıştı. Sida Konutları yakınındaki ordu kontrol noktasında tutuklandı. geçtiğimiz 25 Mayıs tarihinde Hamza’nın ailesi oğullarının cesedini teslim aldı. Vücudunun her yerinde işkence izleri vardı. Cellatları bu kadarıyla da yetinmeyerek tenasül uzvunu kesip üzerine ateş etti. Facebook üzerinden açılan ‘Hepimiz şehit Hamza El-Hatib’iz’ sayfasında olduğu gibi ‘Hepimiz şehit çocuk Hacer Teysir El-Hatib’iz’ sayfasına da sadece birkaç saat içinde 3500’ün üzerinde katılım görüldü.
Gözlerim bir şehide bakmakla şereflendi
Sayfaya katılanlar arasında yer alan Hacer’in öğretmeni şöyle yazdı: ‘Sana bir şey öğretmiş olabilmekle hayatım ve mesleğim şereflendi Hacer!... Senin o masum ellerinin dokunduğu sayfalara dokunmuş olmakla ellerim şereflendi. Parmaklarım hep defterine onunla imza atmam için ısrar ettiğin kalemi tutmakla şereflendi. Gözlerim bir şehide bakmakla şereflendi. Bir şehidin nasıl göründüğünü ne kadar çok hayal ederdim!!!’
Hacer’in İngilizce öğretmeni Fevvaz da sayfaya katılanlar arasındaydı ve o da şu sözcükleri yazdı: ‘Ey Suriye’nin tüm çocukları, sizin yarınlarınızı koruyamadıktan sonra biz yarınımızı yaşayamayız. Dün Hamza, bugün Hacer… Peki yarın kim? Ömrünün baharında çocuklar özgürlük kelimesinin bedelini ödüyor. Hepimiz Hacer’iz… Hepimiz Hamza’yız… Hepimiz tüm şehitleriz.’ Bir diğer katılımcı şöyle yazdı: ‘Kendime, aileme ve tüm Suriyelilere, tüm onurlu ve özgür Müslümanlara taziye dileklerimi sunuyorum. Ey Rabbim onu şehit olarak kabul et. Ya Rabbim onu cennetinin göklerine koy. Ondan başkamız yoktu Ya Rabbi. Buna sebep olanları cezalandır. Lanetini onların üzerine yağdır Ya Allah! Allah Beşşar’ın da onun elini sıkanların da belasını versin. Yakında sana kavuşacağım kardeşim inşallah!’
Ey Allah’ım o bu gece senin misafirin!
Bir diğer katılımcı da şöyle yazdı: ‘Allah sana rahmet eylesin ey cennet çiçeği. Ey Allah’ım o bu gece senin misafirin ona en iyi şekilde muamele et. Onu şehitlerin arasında kabul et. Ey Allah’ım o gökyüzünde kanat çırpan, üzerimizde dolaşan güzel bir kuş. Allah’ım canımıza ikramda bulun. Ey Allah’ım o Humus’lu. O Halid bin Velid’in torunu.’
İslami düşünür Ahmet Ebu El-Mecd ise şöyle yazdı: ‘Hasbunallahu ve nimel vekil. Der’a’daki Hatib ile Humus’taki Hatib arasında Suriye’nin yeni hikayesi… Çocukların, yaşlıların ve kadınların kanlarının oluşturduğu bir hikaye. Hamza ve Hacer yaşındaki çocukların derslerinin ve tarihinin anlatıldığı bir hikaye. Suriye’nin küçük, büyük, kadın, erkek, çocuk; vatandaşların kanıyla karışmış onur devrimine bakın! Ey gençler sevinin vallahi zafer yakın!’
Semir Acmi’nin ifadeleri ise şöyle idi: ‘Vicdana hayır, utanmaya hayır, onura hayır’.. Bu ifadelerden bıktık artık. Ya dostu sevindiren bir hayat ya düşmanı öfkelendiren bir ölüm! Yaşasın Suriye… Düşsün Beşşar Esad.’
*Alya Madi'nin makalesi Ahmet Yılmaz tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara