Roger Garaudy'nin Fransa başta olmak üzere bütün Batı ülkelerinde fiilen yasaklanan "İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin" kitabı nihayet Cemal Aydın çevirisiyle Türk Edebiyatı Vakfı tarafından ülkemizde yayınlandı. 500 sayfayı aşkın bu araştırmasında yazar, Filistin'in çağlar öncesinden günümüze tarihî konumunu ele alıyor ve yarım asırdan fazladır bu ülkede Batı destekli Siyonizm'in hem bölgemiz hem de dünya için oynadığı tehlikeli oyunu gözler önüne seriyor. Fransız Komünist Partisi'nin fikir babalığını yapmış, Picasso'dan Pablo Neruda'ya, Stalin'den Castro'ya 20. yüzyılın en önemli sanat ve siyaset adamlarıyla tanışmış, eserleri kırkı aşkın dile çevrilmişken Müslüman olup Filistin halkını savunmaya başlar başlamaz Batı'da bir anda yasaklı düşünüre dönüştürülen Garaudy, baştan sona belgelere dayanan bu eserinde bütün insanlığın vicdanına sesleniyor. Garaudy bu incelemesinde sübjektif hiçbir şey söylemiyor, tam aksine objektif davranıyor ve her sayfasının altına tek tek kaynaklar dizerek okuyucuyu şaşırtan belgelerle konuşuyor. Eseri okuyunca İsrail'in ileriye dönük niyetini, neyi yapıp neyi yapmayacağını görüyor, Batı'nın İsrail aracılığıyla Ortadoğu'da gelecekle ilgili hangi emellerini gerçekleştirmek istediğini açık ve net olarak anlıyoruz. Garaudy, Siyonist liderlerin her şeyden önce Yahudi ırkı diye diğer bütün milletlerden üstün bir ırkın var olduğuna kesinlikle inandıklarına dikkat çekiyor.
İsrail'in gerçek kurucu babası Theodor Herzl'in en yakın arkadaşı Max Nordau'nun şu sözlerini, kaynak vererek aktarıyor: "Yahudiler ortalama Avrupalıdan daha büyük bir girişim zekâsına ve daha büyük yeteneklere sahiptir. Asyalı ve Afrikalılarla mukayese edilmesi ise söz konusu bile olamaz." Yahudi teorisyen Ha'am'ın "Diğer milletlerden daha üstün bir milletin olması tabiîdir. Bütün milletlerin üstünde Yahudiler yer alır" gibi iddialarını da hatırlatıyor. Garaudy bütün bunları bir Yahudi düşmanlığına vücut vermek için değil, tam aksine Siyonistlerin psikolojisini ve Filistinlilere bakış açısını gözler önüne sermek için dile getiriyor. Tevrat'ta sözü edilen ve Türkiye'mizi de içine alan "Vaat Edilmiş Topraklar"ı ele geçirmek isteyen Siyonistlerin yüzde doksanının Allah'a inanmadığına dikkat çeken yazar, bu emellerine erişmek için geniş kesimlerin dinî inancını sömürdüklerini de belgeleriyle ortaya koyuyor. Öte yandan,"İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin" kitabında, Siyonist lider Theodor Herzl'in II. Abdülhamid'le olan görüşmelerini ve "Bir karışını bile satmam" diyen Sultan'a getirdiği câzip teklifleri de, Herzl'in "Günlükler"inden hareketle geniş bir şekilde açıklığa kavuşturuyor. İsrail basınını ve İsrail devlet adamlarının çeşitli yerde yaptığı konuşmaları ve yazdıkları hatıraları da dikkatle takip eden yazar, bütün bu kaynaklardan hareketle, İsrail'in toprak kazanmayla ilgili dehşet verici hesaplarına ve bütün Ortadoğu'yu ve bu arada Türkiye'yi içine alanmüthiş plân ve tezgâhlarına dikkat çekiyor.
Siyonistler Hitler'le işbirliği yapmışlar!
Eserde, okuyucuyu hayrete düşüren pek çok bilgi arasında, Siyonist liderlerin Hitler'le işbirliği yaptıkları ve Naziler tarafından katledilen milyonlarca insanın en az yarısını kurtarabilecekken bunu kasten yapmadıkları aktarılıyor. Siyonistler, sadece kuracakları devlette işe yarayacak olan zenginlerle vasıflı elemanları pazarlıkla kurtarıyor, diğerlerinin öldürülmesine göz yumuyorlar. Bu tür bir pazarlıkla Macaristan Yahudilerini kandırıp trenlere bindiren bir Siyonist İsrail'de aklanırken hâkimin "Zaten onlar bir ağacın kurumuş dalı mesabesindeydiler. Hiçbir direnme güçleri yoktu gibi" o insanları hiçe sayan ifadeler kullanabildiğine şahit oluyoruz. Siyonizm'in acımasızlığının dile getirildiği sayfalarda bazı hahamların insanları kurtarmak için gösterdikleri çabaları ve onların imdat çığlıklarını duyar gibi oluyoruz. Günümüzde Filistinlilere zerre kadar acımayan ve her türlü insanlık dışı zulmü onlara reva gören İsrail'in, ABD ve Avrupa'nın tepkisinden niçin hiç çekinmediğini ve çekinmesine niçin gerek olmadığını da bu kitapta bütün çıplaklığıyla görüyoruz. "İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin" eserini okuyan biri, ABD Başkanı Obama'nın "İsrail 1967'de işgal ettiği toprakları Filistinlilere geri vermeli" dedikten, bir gün sonra, İsrail'in meydan okuması üzerine, neden "yanlış anlaşıldım" demek zorunda kalmasına hiç şaşmıyor.
Milli Gazete