Türkiye'de demokrasi algısı
'Demokrasi algısı' araştırması sonucu: Yüzde 41.9 partilerin kapatılmasını onaylıyor. Yüzde 39 'Gerekirse ordu yönetimi alabilir' diyor.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-18 10:45:59
Özge Kemahlıoğlu ve E. Fuat Keyman tarafından hazırlanan ‘Türkiye’de Demokrasi Algısı’ araştırmasına göre yurttaşlardan yalnızca 23’ü tam demokrasinin olduğunu, yüzde 55’i gazetecilerin özgürce konuşamadığını, yüzde 60’ı kamuda eşit davranılmadığını belirtiyor. Yüzde 60’ı dine dayalı partiye, yüzde 50’si Kürt kimliğiyle kurulan siyasi partiye itiraz ediyor. Yüzde 43’ü başkanlık sistemi istemiyor. Yüzde 50’si eşcinsellerle yan yana yaşamak istemiyor.
1512 kişi katıldı
Araştırma, bilgisayar destekli telefon görüşmesi yöntemiyle 6-12 Nisan’da gerçekleştirildi. Aranan 26 ayrı ilde 1512 kişiyle görüşülerek, ‘Türkiye’de Demokrasi Algısı’ belirlendi. Araştırma sonuçları şöyle:
Görüşülen 1514 kişiden yüzde 78,5’i (1188) kendisini Türk, yüzde 12’si (181) Kürt, yüzde 3,2’si (49) Kafkas kökenli, yüzde 3’ü (46) Arap, yüzde 1,3’ü (20) Balkan kökenli ve yüzde 1,1’i (14) de Zaza olarak tarif ediyor. 14’ü ise fikir belirtmedi.
Katılımcılara Türkiye’deki demokrasiye 1 ila 10 arasında puan verdirildi. Buna göre yüzde 29,7’si otoriter, yüzde 28,4’ü melez, yüzde 23,6’sı tam, yüzde 18,4’ü ise kusurlu bir demokrasi olduğunu düşünüyor.
Yüzde 66,7’si seçimde özgürce oy kullanıldığını, yüzde 30,2’si kullanılmadığını savunuyor.
Yüzde 62,5’i partilerin seçime eşit şartlarda girmediğini, yüzde 34,6’sı ise girdiğini düşünüyor.
Yüzde 55,4’ü gazetecilerin fikirlerini açıklamaktan çekindiğini, yüzde 39,9’u ise çekinmediğini söylüyor.
Yüzde 48,5’i yargının hükümetten bağımsız olduğunu, yüzde 40,6’sı olmadığını belirtiyor.
Yüzde 53,2’si hükümetin basını kısıtladığını, yüzde 40’ı kısıtlamadığını söylüyor.
Yüzde 49,9’u azınlıkların kendilerini ifade edemediğini, yüzde 42,2’si edebildiğini belirtiyor.
Kamuda eşitlik var mı?
Yüzde 60’ı yargıda, emniyette, devlet dairelerinde, belediye ve iş hayatında vatandaşa eşit davranılmadığı görüşünde.
Yüzde 69,6’sı yeni anayasanın yurttaşı korumayı, yüzde 24,8’i de devleti korumayı esas alması gerektiğini söylüyor.
Yüzde 76,7’si hakim ve savcıların önceliğinin bireylerin haklarını, yüzde 17,6’sı ise devleti korumak olduğunu düşünüyor
Yüzde 53’ü partilerin kapatılmasını doğru bulmazken, yüzde 41,9’u onaylıyor.
Yüzde 50,5’i Kürt kimliğiyle siyaset yapan bir partinin varlığını normal karşılamıyor. Yüzde 43,7’si normal buluyor.
Yüzde 60,5’i dine dayalı bir düzen isteyen partinin varlığına itiraz ederken, yüzde 35,9’u yadırgamıyor.
Yüzde 14,9’u dindarlarla, yüzde 10,9’u laiklerle, yüzde 17,8’i Kürtlerle, yüzde 11,5’i Alevilerle, yüzde 15’i gayrimüslimlerle, yüzde 18,5’i Romanlarla bir arada yaşamak istemiyor.
Yüzde 50,2’si de eşcinsellerle bir arada yaşamaya itiraz ediyor.
Yüzde 55,6’sı demokrasinin diğer tüm yönetim biçimlerinden üstün olduğunu savunuyor. Yüzde 21’i bazı durumlarda demokrasilerden taviz verilebileceğini belirtirken, yüzde 16,2’si yönetim biçiminin demokrasi olup olmadığıyla ilgilenmediğini söylüyor.
Yüzde 51,7’si düzeni ve güvenliği sağlamak için demokrasiden taviz verilemeyeceği görüşündeyken, yüzde 44,8’i aksini düşünüyor.
Yüzde 53’ü ekonomik kalkınma için demokrasiden taviz verilemeyeceğini, yüzde 41,7’si ise verilebileceğini savunuyor.
Yüzde 52,5’i ordunun sivil denetim altında olması gerektiğini, yüzde 41’i ise aksini düşünüyor.
Yüzde 39’u bazı durumlarda ordunun yönetimi ele almasını olaylarken, yüzde 57,5’i buna karşı çıkıyor.
Seçim barajı kalsın
Yüzde 48,5’i yüzde 10’luk seçim barajının korunmasını, yüzde 22,9’u tamamen kaldırılmasını, yüzde 17,2’si de indirilmesini uygun buluyor.
Yüzde 50,7’si siyasette daha fazla kadının yer alabilmesi konusunda hiçbir kota konmaması gerektiğini savunuyor. Yüzde 31,2’si kadınların siyasi partilerce teşvik edilmesini, yüzde 7,2’si kotanın yasaya bağlanmasını, yüzde 6,1’i de bu uygulamanın partilerin tercihlerine bırakılmasını istiyor.
Yüzde 43,4’ü başkanlık sistemine geçilmesini istemezken, yüzde 39,9’u bu sistemi arzuluyor.
Haber Ara