Dolar

34,8656

Euro

36,6417

Altın

3.050,24

Bist

10.058,47

Arınç ile güçlü Türkiye konuşuldu

Türk siyasetinin duayenlerinden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Mehmet Koçak’a konuştu: Koçak’ın sorularını cevaplayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; ‘seçim çalışmaları, yeni Anayasa, skandal kaset tartışmaları, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ‘okyanus ötesi’ suçlaması, seçim sürecinde yaşanan şiddet olayları ve AK Parti’nin bölge halkının beklentilerine yönelik projeleri gibi Türk siyasetini doğrudan etkileyen konuları anlattı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-05-18 11:24:46

Arınç ile güçlü Türkiye konuşuldu





Seçim meydanından geldiniz ve Diyarbakır’a seçim çalışmalarına destek vermek için yoldasınız. Yani sizin her anınınız seçim çalışmaları ile geçiyor. Seçim süreci ve meydanların nabzını bize değerlendirir misiniz? Çalışmalar nasıl gidiyor?


Ben kırk yıllık siyasetçiyim, çok seçim yaşadım. Ancak meydanları hiç bu kadar heyecanlı ve coşkulu görmedim. Milletimizin büyük bir teveccühü var. Cadde ve sokakların ilgisi muhteşem. Halkına inanan ve güvenen, ayrıca demokrasiyi içine sindirenler için seçim budur, bu olmalıdır. Ancak; bu gerçekle bağdaşmayan bazı üzücü olayları bu seçim sürecinde maalesef üzülerek yaşamaktayız.

YSK’nın yanlış kararlarını bahane ederek BDP’lilerin kışkırtmaları sonucu yaşanan olaylar ile bölgede gerilimin bilinçli olarak artıran şiddet eylemlerine başvurulması sonrasında Başbakanımızın seçim konvoyuna yapılan saldırı, bir polis memurumuzun şehit olması, bir diğerinin yaralanması, daha birkaç gün öncesinde Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Polisevinin nöbet kulübesine düzenlenen saldırıda iki polis memurunun şehadeti bizleri derinden üzmüştür.

Son gelen haberlerde de sınırı aşarak kanlı eylemler gerçekleştirmek üzere sınırdan sızamaya çalışan teröristlerle çatışmalar yaşandığı bilgisini aldık. Bir taraftan bunlar yaşanırken bir yandan da muhalefet partilerin liderlerinin pervasızca suçlama ve hakaretleri... Ve yine bir yanda ahlâk dışı skandal kasetler ile sonrasında yaşanan gelişmeler...

İşte bütün bunlar seçim sürecini olumsuz yönde etkilemeye çalışan unsurlardır. Bunlara öncülük eden, bunlarda rol alanlar demokrasiyi içine sindiremeyen, kendine güvenemeyenlerdir. Ancak her şeye rağmen halkımız ısrarla güzelden ve doğrudan yana tavır takınarak seçim kampanyalarına katılmakta ve üzerine düşeni yerine getirme konusundaki kararlılığını göstermektedir...

Daha güçlü geliyoruz Çünkü Biz bunu hak ettik. Sözü olan herkes hiçbir baskıya maruz kalmadan sözünü söyleyebilmeli. Şiddet ve korku, iftira ve hakaret hiçbir siyasetçinin sermayesi olmamalı. Biz AK Parti olarak bu düşüncelerden hareketle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Halkımızın ilgisi, seçimlerin heyecanından çok memnunuz ve hayırlı neticeler alacağımıza inanıyoruz. Çünkü biz bunları hak ettiğimize düşünüyoruz.

Sayın Bakanım; müsaadeniz olursa biraz da varmak üzere olduğumuz Diyarbakır’ı konuşmak istiyorum. Siz Bursa’dan aday oldunuz, şimdi ise seçim çalışmalarına destek için Diyarbakır’a gidiyorsunuz... Bunun önemli bir sebebi mi var? Ayrıca BDP’nin desteklediği bağımsız adaylar çok iddialı. Diyarbakır’dan geçen dönemdeki oyu alabilecek misiniz?


Ben çalışmalarımı sadece kendi seçim bölgemle sınırlamıyorum. Davet edildiğim her yere zamanım nispetinde gitmeye ve çalışmalara katılmaya çalışıyorum. Diyarbakır konusunda da durum aynıdır. Diyarbakır teşkilatımız ve bazı sivil toplum kuruluşları ile bölgede etkili kanaat önderlerinden aldığım ısrarlı davet üzerine Diyarbakır şehrimizi ziyaret etme ve çalışmalara katılmaya karar verdim. AK Parti olarak biz tüm Türkiye’nin partisiyiz. Bu sebeple her şehrimizi önemser, ayrım yapmadan hizmete koşarız.

‘Birlik ve beraberliğimizin mayası ortak değerlerimizdir’

Diyarbakır şiddet ve terör olaylarından en çok etkilenen illerimizin başında gelmektedir. Bölgesel ve etnik köken üzerinden siyaset yapan BDP, bu şehri kendi kalesi kabul etmektedir. ‘Sivil itaatsizlik’ girişimlerinin yanında, seçim çalışmalarını bağımsız adaylarla sürdüren BDP, seçimleri nasıl etkiler. Sizce AK Parti bu seçimlerde umduğunu bulabilecek mi?


Biz yasakları kaldıran ve özgürlüklere öncülük eden bir partiyiz. Biz insanı, kökeni ve inancı ne olursa olsun ona yaratılmışların en şereflisi olarak bakarız. Ayrım yapmadan gece-gündüz demeden hizmetlerine koşarız. Bu bizim iman ve inancımızın gereğidir. Biz bu terbiye ve düsturla yetiştiğimiz için bölge halkının haklı taleplerine kulaklarını tıkayıp kendi bildiğini okuyan bir iktidar olmadık.

Bölgeyi dolaştık, önce dinledik ve haklı talepleri sıralamaya alarak çözüme geçtik. Biz AK Parti iktidarı olarak bu konuda yapılan inkar politikalarını bitirdik. Bölge halkının konuştuğu Kürtçe dil yasağını kaldırdık. Şimdi Kürtçe türküler serbestçe söyleniyor, besteler yapılıyor, gazete ve dergiler çıkarılıyor. Bütün bunların yanında eksik kalan şeyler elbette olabilir. Kaldı ki onları da bölge halkı ile görüşmeler yoluyla çözüme kavuştururuz. Biz şimdiye kadar olduğu gibi sorunları tekrarlayan değil çözüme kavuşturan tarafız. Bizim felsefemizde bölgecilik ve etnik milliyetçilik yok.

Irkçılık ve terör üzerinden siyaset yapılmaz

İzlenen politikaya baktığımız zaman; ırkçılık ve terör ile yol kat edilebilir mi?.. Bunun için çalışmalarınız oluyor mu?


Irkçılık insanlığın baş belasıdır. Büyük Osmanlı Devletinin parçalanıp yok olmasının ana sebebi ırkçılıktır. Bölgesel milliyetçiliğin temelini oluşturan etnik köken üzerinden yapılan politikalarla halkımız arasında ayrıştıran, ötekileştiren taraf olmakta o derece yanlıştır ve suçtur. Böylesi politikalar gerilimi artıracağı gibi şiddete dönüşecek şekilde bölücü ihanetin faaliyetlerine bilerek veya bilmeyerek destek verilmiş olunur. Biz hükümet olarak şimdiye kadar temel insan hakları konusunda yaptıklarımızın devamını önümüzdeki dönemde bölgenin akil insanları, STK ve kanaat önderleri ile istişarelerimizi devam ettirerek haklı taleplerin sağlanmasını gerçekleştirmekte kararlıyız. Ancak talepler meşru çerçevede ve ülkenin bölünmez bütünlüğü esasına dayalı olmalıdır.

‘Bahçeli kendi tabanıyla çelişiyor’


Türkiye seçim sürecine kilitlendiği bir zamanda, MHP’de istifalara sebep olan skandal kaset olayı ile yaşanan tartışmaları dolayısıyla Sayın Bahçeli’nin, Fethullah Gülen Hocaefendi’yi suçlu ilan etmesini nasıl değerlendirirsiniz?


‘Okyanus Ötesi’nden Fethullah Gülen Hocaefendi’yi gösteriyorsa çok yanlış yapıyor demektir. Bu açıklamalar MHP tabanında bile kabul bulmaz. Hocaefendi’nin bu işlerle ilgilenmeyeceğini cümle alem bilir. Sayın Bahçeli bence bu konuda çok büyük hata yapmıştır. Okyanus ötesi iması ile bizzat Fethullah Gülen Hocaefendi’yi kastediyorsa, karşılığını seçimlerde mutlaka bulacaktır.

Diyarbakır ve yerli halk için izlenimleriniz nelerdir?


Diyarbakır, tarihin çeşitli dönemlerindeki medeniyetlerin izlerini taşıyan bir şehirdir. Biz bu tarihi dokunun korunması ve turizme açılması için hükümet olarak önemli çalışmalar başlattık. Şehrin özellikleri ve tarihi dokusu korunarak kentsel projeleri başlatıldı. Diyarbakır ilimizde TOKİ tarafından yapılan konutlarla şehir daha yaşanılabilir modern mahallelere kavuşturuldu. Diyarbakır ve bölgedeki en büyük sorunlardan biri de sudur. Bu konuda sulama kanalları projelerini başlatan hükümetimiz döneminde 215 km sulama kanalının % 70 tamamlanmıştır. Kalan kısmı tamamlandığında 145 bin hektar arazi suya kavuşacaktır. Diyarbakır’ımızın bir diğer sorunu sivil bir havaalanıdır. Mevcutta kullanılan askerî havaalanı şehrin büyümesi ve şehrin içinde kalması dolayısıyla yetersiz kalmaktadır. Bütün bunların yanında Diyarbakır’da doğalgaz ve çevreyolu planlamaları tamamlanmış ve çalışmaları başlatılmıştır. Biz AK Parti olarak bu şehirden daha önce aldığımız oyları artıracağımıza inanıyorum. Çünkü istikrar Diyarbakırlılar için de çok ama çok önemli.

 

SON VİDEO HABER

İstanbul'dan Halep'e giden Suriyeliler konuştu

Haber Ara