Mısır'daki pek çok sivil inisiyatifin yanı sıra uluslararası aktivistlerin de destek verdiği 'Milyonların Yürüyüşü'ne Ortadoğu'daki demokrasi mücadelesinin sembolü haline gelen Tahrir Meydanı'ndan start verilecek.
Facebook ve diğer sosyal paylaşım siteleri üzerinden ve yüz yüze görüşmelerle halkı yürüyüşe davet eden gruplar açtıkları internet sitelerine de '2011 Geri Dönüş Yürüyüşü', 'Filistinli Mülteciler Devrimi', '3. Filistin intifadası' gibi isimler veriyor.
Ancak Facebook'un bu tür çağrılara engel olmak amacıyla İsrail hükümetinin talebi doğrultusunda bazı adresleri kapattığı öne sürülüyor.
Mısır'daki yürüyüşü Kifaye ve Hepimiz Direnişçiyiz adlı grupların başını çektiği pek çok demokrasi yanlısı inisiyatif organize ediyor.
Organizatörler, Kahire'den yola çıkacak otobüslerle Gazze'ye yürüyüşün başlayacağını ve konvoyun diğer şehirlerden katılımlarla yüz binleri bulacağını belirtiyor.
Organizatörler aynı gün akşam Gazze sınırına varmayı, ertesi gün de Gazze'deki gösteri ve protestolarda yer almayı planladıklarını da ifade ediyor.
Yürüyüş günü, Kahire'deki İsrail Büyükelçiliği önünde de gösteri yapılması planlanıyor.
Yürüyüşü organize edenler, Refah Sınır Kapısı'nın artık tamamen açılmasını, Mısır'ın İsrail'e verdiği gazı derhal kesmesini, ABD'ye gümrüksüz ihracat için İsrail'den mal alınmasını mecburi kılan Nitelikli Sanayi Bölgelerinin kaldırılmasını ve Mısır hapishanelerindeki Filistinlilerin serbest bırakılmasını da talep ediyor.
Ancak yürüyüşün temel amacının mülteci durumundaki Filistinlilerin vatanlarına dönmesini sağlamak olduğunu belirten organizatörler, başarılı olmaları durumunda daha sonra benzer organizasyonlar yaparak İsrail üzerinde baskı oluşturmaya çalışacaklarının altını çiziyor.
Bu arada Mısır'da son dönemde meydana gelen olaylarda İsrail'in de parmağı bulunduğunu iddia eden organizatörler, Tel Aviv hükümetinin Mısır'ı kaosa sürükleyerek güçlü bir şekilde geri dönüş yapmasını engellemeye çalıştığını öne sürüyor.
Bazı organizatörler ise Mısır'ın güçlenmesi ve demokrasi konusunda bölge ülkelerine örnek olmasını istemeyen bazı kardeş Arap ülkelerinin de bulunduğunu, meydana gelen son olayların da bunun bir delili olduğunu ileri sürüyor.