Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Chomsky, Bin Laden’i nasıl yorumladı?

Ünlü muhalif yazar, Bin Laden’in öldürülmesini suikast olarak nitelendirirken, Amerika Başkanı Barack Obama’nın “düpedüz yalan söylediğini” ifade etti.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-05-08 18:02:41

Chomsky, Bin Laden’i nasıl yorumladı?


Noam Chomsky* / TIMETURK

Operasyonun, en temel uluslararası hukuk kurallarını bile fazlasıyla çiğneyen, planlı bir suikast olduğu belirginleşiyor. İddialarına göre, eşinin hamlesi dışında 80 komando neredeyse herhangi bir direnişle karşılaşmazken, silahsız kurbanı yakalamak için herhangi bir çaba gösterilmedi. Hukuka biraz saygısı olduğunu söyleyen toplumlarda, şüpheliler yakalanır ve adil bir yargılamaya çıkarılır. “Şüphelileri” özellikle vurguluyorum.

Nisan 2002’de, FBI Başkanı Robert Mueller, tarihteki en kapsamlı araştırmanın ardından basına verdiği bilgide, olayın Afganistan’da hazırlanmasına rağmen Birleşik Arap Emirliği ve Almanya’da uygulamaya konduğuna “inandıkları” dışında bir şey söyleyemeyeceğini ifade etti. Nisan 2002’de inandıkları şeyi öyle görünüyor ki 8 ay önce Washington, Taliban’ın kanıt sunulursa (ki sonradan öğrendiğimize göre öyle bir şey yok) Bin Laden’i iade edeceklerine dair çekingen önerisini reddettiğinde bilmiyorlardı. Yani Beyaz Saray açıklamasında “9/11 saldırılarının El-Kaide tarafından gerçekleştirildiğini hemen öğrendik” dediğinde Obama düpedüz yalan söylüyordu.

O zamandan beri ciddi bir şey ortaya konmadı. Bin Laden’in itirafına dair tonla şey söylendi ancak bu benim Boston Maraton’unun kazandığımı söylememe benziyor. Büyük bir başarı olarak saydığı bir şeyle böbürlendi.

Askeri ve güvenlik unsurlarının Abbottabad’daki varlığını kesinlikle bilmesine rağmen, Pakistan’ın Bin Laden’i teslim etmediğinde dair Washington’un öfkesiyle ilgili de epey medya tartışması sürüyor. Siyasi bir suikast için topraklarını ABD’nin işgal etmesiyle ilgili Pakistan öfkesi hakkında ise çıkan ses yok. Amerikan-karşıtlığı Pakistan’da zaten yüksek, böylesi durumlar olayı daha da kötüleştirecek. Cesedi denize atmak, tahmin edilebileceği gibi, Müslüman dünyanın ekserisinde şimdiden öfke ve şüpheye yol açtı.

Kendimize Iraklı komandoların George W. Bush’un malikânesine inip, suikast yapıp, cesedini Atlantik’e atsa nasıl tepki vereceğimizi sormalıyız. Tartışmaya zerre mahal bırakmayacak şekilde onun cinayetleri Bin Laden’inkilerde bin kat daha fazla ve o bir “şüpheli” değil. Ziyadesiyle o, “diğer savaş suçlarından sadece barındırdığı birikmiş komple kötülük yönüyle ayrılan azami uluslararası suçun işlenmesi” emirlerini veren bir “karar mercii”. Nürnberg Mahkeme’sinden bu alıntıyla, Nazi suçlular asıldı. Bush, yüzlerce bin ölüme, milyonlarca mülteciye, bir ülkenin neredeyse tamamının yıkımına, şimdilerde tüm bölgeye yayılan keskin mezhep savaşına neden oldu.

 “Teröristleri barındıran ülkeler aynı derecede suçlu ve aynı şekilde cezalandırılmalıdır” diyen “Bush doktrinine” göre Florida’da barış içinde ölen (Küba hava bombacısı Orlando) Bosch hakkında daha fazlası söylenebilir. Bush’un, ABD’nin işgal edilmesine, yıkımına ve suçlu başkanın öldürülmesinden bahsettiğini fark eden kimse yok görünüyor

Aynısı olay adlandırmada da var; Operasyon Geronimo. Tüm batı toplumunda emperyalist zihniyet o kader derin ki, hiç kimse Bin Laden’i soykırımcı işgalcilere karşı cesur direnişle özdeşleştirerek ululadığını kavrayamıyor.

Katil silahlarımızı cinayet kurbanlarımızın adını vermeyi seviyor gibiyiz. Apache, Tomahawk… Tıpkı Luftwaffe’nin (Almanca hava kuvvetleri) savaş uçaklarını “Yahudi” ve “Çingene” olarak adlandırması gibi.

Söylenecek çok şey var, en bariz ve temel geçekler bile üzerinde düşünecek bir şeyler vermeli.

*Amerikalı ünlü muhalif yazar, dilbilimci ve dış politika uzmanı.

Bu makale Oğuz Eser tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara