Bugün Anneler günü. Asker anneleri, "Onlar bize gelemedi, biz geldik" dedikleri Edirnekapı Mezarlığı'na geldi. Ancak, acılı aileleri kötü bir süpriz bekliyordu. Asker anneleri çocuklarının mezarlarının yanı başında açılmış yeni mezarlar gördü. Anneler "Bu mezarlarla devlet bize anneler günü hediyesi mi veriyor?" diye sordu.
Mezarlığa gelen anneler, çocuklarının mezarları başında dualar okudu, kaybettikleri evlatları için ilk günki gibi gözyaşı döktü.
OĞLUNU YAKIN OLSUN DİYE...
"Ne hissedebilirim" diyor oğlunu 9 yıl önce kaybeden Pembe Güven. Terhise 15 gün kala kara haberi gelmiş. "Ne hissedebilirim. Onlar bize geliyordu şimdi biz onlara geldik. Hastayım ameliyat olmuştum zorla geldim."
"Eve geç gelmesine bile dayanamazdım" diyor Pembe Güven. "Daha yakın olabilmek" için Edirnekapı'dan mezar yeri aldığını anlatıyor. "Genç yaşta kaybettikleri evladından "daha fazla uzak kalmamak için" diyor.
'ÇOCUKLARIMIZIN KANINDAN SİYASET YAPIYORLAR'
Tek çocuğunu kaybeden başka bir anne, "Benim yüreğim yaralı, tek çocuğum bu onu da verdim. Bu devlete de zehir zıkkım olsun. Hepsine söylüyorum bunu. Bizim çocuklarımızın kanından siyaset yapıyorlar. Kendi çocuklarını özel okullarda okutuyorlar, askere göndermiyorlar" diye isyan ediyor.
'DERDİMİZE DERMAN VERMİYORLAR'
Oğlunu 9 yıl önce toprağa veren Fatma teyze, "Derdimize derman vermiyorlar ki konuşayım. Yıllardır konuşuyorum" diyor.
Dayanamıyor, başlıyor yüreğini dökmeye: "9 seneyi buldu. Ankara'da patlama oldu. Mühimmat yüklerken patlama yaşandı. TIR'a yüklerken son bir mühimmat patlıyor. Onunla birlikte 4 kişi gitti, kimisi parçalandı, benim çocuğumun da sağ tarafı parçalandı. Ondan sonra bende şeker, tansiyon gibi hastalıklar başladı. Üç kez amelyat oldum. Üzüntüden."
'BU NEYİN HAZIRLIĞI?'
Nesrin Taş ise eşini bırakmış Edirnekapı'ya. Elinde çocuğu boynu bükük. "Eskiden oğlumla eşim birlikte kutlarlardı Anneler Günü'mü" diyor. Konuşurken, eşinin mezarının yanıbaşına açılmış boş mezarları gösteriyor.
Birçok ailenin boş mezarları görmesinin ardından morali bozulduğu için çıkıp gittiklerini anlatıyor.
"Bu neyin hazırlığı?" diye soruyor. "Neden bunları açık bırakmışlar. Moralimiz bozuluyor. Burada üç sıra vardı onun acalesi neydi ki? Bilerek yapıyorlar. Biliyorlar yiyecekleri haltları. Sonra çıkıp 'askerliğe inirim yapılırsa kim savunacak bu vatanı diyorlar.' Senin oğlun savunsun. Boş boş konuşuyorlar. 15 kişilik yer hazırlamışlar gelecekler var heralde."
"Anneler gününde yapılacak iş mi bu?" diye öfkeleniyor. "Bunu hangi anne görse dayanamaz? Daha başkaları da mı gelecek diyorsunuz? Bütün anneler buraya geliyor güzel birşey mi? Siz bir anne olsanız hoşunuza gider mi?" diye soruyor.
'BOŞ MEZARI GÖRÜNCE EŞİMİ GÖMDÜĞÜM ANI HATIRLIYORUM'
Boş mezarları görmenin içlerini acıttığını belirten Nesrin Taş, "Benim canım gitmiş, hanem yıkılmış. bu mezarları görünce eşimi oraya gömdüğüm an geliyor aklıma. İnsanları çıldırtmak mı istiyorlar. Daha evlatlarınız gelecek ve oraya yatacak siz ne derseniz deyin diyorlar" dedi.
Kayınvalidesinin yaşadıklarından dolayı hasta olduğunu ifade eden Taş, "Bu kadın zaten iki kez beyin amelyatı geçirdi bari getirip oğlunun yanına gömsünler tam olsun. Onun gözüne soksunlar. Bu mu sizin minnettarlığınız? Resmen dalga geçiyorlar" diyor.
ÖNLEM ALMADAN ÖLÜME GÖNDERDİLER
Devlet yetkililerinin çocuklarının bedelli askerlik yaptığına dikkat çeken Taş, "Onların çocukları 21 gün askerlik yapıyorlar korumalar eşliğinde. Benim eşim çatışmaya gittiğinde çelik yelek bile yoktu üzerinde. Şimdi cepleri boşaldı seçim üstü. Birkaç şehit versinler ki onların kanıyla ceplerini doldursunlar. Benim eşim gibi daha kaç kişinin kanını emecekler ki doymaz. Benim beş yaşında oğlum var. eşimi aldıkalrı gibi onu almayacaklarının ne garantisi var. Birebir çatışma olsa neyse. Benim eşim Eruh'ta çatımaya gittiginde orada 5 tane şehit vardı. Hiç bir önlem alınmadan eşimi yolladılar" diye feryat etti.
"ASKERE GİTMESİN, DAĞA GÖNDERECEĞİM"
Arkadaşına refakat etmek için gelen Emine Doğan, ise gördükleri karşısında oğlunun askere göndermek istemediğini belirtiyor. "Ben şimdi oğlumu nasıl askerlikten kaçırabilirim diye düşünüyorum" diyor. "Artık dağa mı çıkartırız birşey yaparız. Ayağını taştan sakınıyorsun ama..." diye ekliyor.
İçeri girer girmez bu boş mezarların gözüne çarptığını belirten Doğan, "Demek bir toplu katliam olacak bu kadar kazılmasının bir sebebi var. Önceden derlerdi ki erkek çocuk olsun. Ama şimdi istemiyorum erkek çocuk doğmasını. Acsını çektikten sonra. Kız olsun diyorlar" dedi.
'ÇÖZÜM GETİRİN BİR YOLU YOK MU BUNUN?'
Anlamsız bir savaşta gençlerin yitip gittiğine değinen Doğan,"Topyekün savaş olur şehit düşer o zaman başka. Bu savaşın arkası belli değil, önü belli değil iki günde bir birini getirip gömüyorlar. Başbakan Filistin için timsah gözyaşları dökmesin bir anneler gününde buraya gelsin de görsün. Türkiye'de o kadar alğanacak şey var gidip dışarıya ağlıyorlar. Kendi insanlarıyla savaşıyorlar. Bir çözüm getirin bir yolu yok mu bunun? Çanakkale'de de ölenler vardı ama bunlar ne için ölüyorlar? Başkasıyla savaş olsa ama bu başka. O mezar yerine oraya bir pankart koysalardı daha mutlu olurduk. Ölmeyenler için de ağlıyoruz. Morali sıfıra indirmek şart mı? Dibe vurması mı gerekiyor?" diye ferat etti.
KARDEŞ KARDEŞİ VURUYOR
Başka bir anne ise, "Bu devlet diriye değil ölüye çalışıyor. Anneler gününü düşünmeleri lazımdı. Öyle öleceğine ben öldüreyim, kör kurşunla gideceğine. Bunları ne için savaştırıyorlar? Kardeş kardeşi vuruyor. Sanki devletle mi savaşıyorlar?" diye sordu.
