Prof. Dr. Salah Sultan* / TİMETURK
Bin Ladin’in terörizmi İslam için bir zafer, kimi zaman vasatiyet ve itidal sınırını aşan bir yönteme başvursa da işgalcilere karşı bir direniştir. Amerikan terörizmi ise hegemonya, zulüm ve diktatörlük için bir zafer, halkları ve dünya rejimlerini Amerikan kutbuna boyun eğdirmektir. Bin Ladin’in terörizmi, İslam ülkelerinin Filistin’de siyonizme, Afganistan’da emperyalizme, Keşmir’de Hinduizm karşı direnişten vazgeçtiği bir dönemde Allah yolunda cihat bayrağını taşımaktır. Belki Bin Ladin vaktinden önce acele davranıp ümmetin alimlerine ve davet ehline danışmadığı için kendi ictihadını kendisi yaptığından, bazı eylemlerinde yanlış yaptı. Ancak Amerikan terörizmin özü, rejimlere ve haklara boyun eğdirmek, servetlerini almak, kaynaklarını yağmalamak, bizim Arap ve İslam dünyamızda diktatörleri yaratmak için mal ve iktidara sahip olmaktır. Bin Ladin’in terörizmi “Bununla Allah düşmanı ve kendi düşmanınızı korkutasınız diye” (Enfal / 60) başlığı altında başladı. Amerika’nın terörizmiyse “En yüce Rabbiniz benim” (Naziat / 24) ve “Şimdi elleriniz ile ayaklarınızı tereddüt etmeden çaprazlama keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Böylece, hangimizin azabının daha şiddetli ve sürekli olduğunu iyice anlayacaksınız” (Ta-Ha / 71) başlığı altında başladı.
Bin Ladin’in terörizmi gayenin asaletiyle - kendisine isnat edilen doğruysa- hatalı vesileyi birleştirmektir. Gayenin asaleti ümmeti mütecaviz emperyalistlerden, haçlılardan ve siyonistlerden kurtarmaktır. Amerika’nın terörizmindeyse alçak gaye ve alçak vesile bir arada. Kaynaklarını ele geçirmek için Güney Amerika ülkelerinde zulmün ve diktatörlüğün en büyüğünü yapan ülke Amerika’dan başkası değildir. Öyleki Noam Chomsky “Sam Amca Gerçekten Ne İstiyor” isimli kitabında şunları söylüyor: “Amerika’nın, kendisi gibi Hıristiyan olan Latin ve Güney Amerika ülkelerine karşı işlediği suçlar insanın tüylerini diken diken eder, saçlarını beyazlatır. Belgelendirilmiş araştırmalara göre Amerika kendisi dünyaya fahiş kârlarla satış yapabilmek için Amerika’ya muz, kahve vb. ürünleri gerçek fiyatından yalnızca % 2 daha düşük fiyata tedariğini engellemeyi düşünen kişileri gözünü kırpmadan öldürüyor. Amerika’nın dünyada yoksulluk, cehalet ve hastalık yaydığına dair çeşitli rivayetler var. Her beş saniyede bir insan açlık ve hastalıktan ölüyor. Amerikan Times dergisinin Mayıs 2005 sayısında yer alan bir analize göre Amerika isterse yalnızca 100 doların 15 sentini – bir doların on beş senti değil- harcadığı zaman dünya yoksullarının bu yavaş ölümünü sona erdirebilir.”
Bin Ladin’in terörizmi maznundur, zira burada suçlama makamı medyadır, yargı değildir. Amerikan terörizmiyse kesindir, zira yüzbinlerce asker Amerika’yı savunmak için ülke topraklarında konuşlanmak yerine dağılmış çekirge sürüsü gibi Irak, Afganistan, Körfez ülkeleri, Somali, Kore, Avrupa ve Avustralya’ya dağılmışlar. Sovyetler Birliği’ne bağlı İslam Ülkelerine yaptığım bir gezi esnasında uçağım önce Taşkent’e sonra Bişkek’e indiğinde havalimanlarında zorba Amerikan askerlerini ve tanklarını gördüğüm kadar bu ülke bayraklarını görmedim. Tarih Irak’ın işgal edilip üç parçaya ve birbirini boğazlayan fırkalara dönüştürülmesini unutmayacaktır. Bu işgalciler, milyarlarca varil petrol, değerli maden ve eşsiz tarihi eser yağmaladıktan sonra geride 8 milyon dul bıraktılar. Aynı şeyi Pakistan, Afganistan ve diğer yerlerde de yapmadıları mı?
Bin Ladin’in terörizminde hiç bir esire işkence ettiği ya da bir kadının ırzına tecavüz ettiği görülmemiştir. Oysa Amerika’ya Guantenamo hapishaneleri dolayısıyla en büyük nişanı vermek gerekir. Irak ve Afganistan’daki kızlarımıza yalnızca dirilerken tecavüz edilmedi, Amerikan alçaklığı o kadar rezil bir hal aldı ki kızlar öldürüldükten sonra bile tecavüze uğradı. Hatta bu alçaklıkla ilgili ABD’de askerlere davalar açıldı. Filistin halkından milyonlarcasını öldüren ve topraklarından çıkaran Siyonist devlete verdiği apaçık ve skandal destek cabası.
Bin Ladin terörizmi kimsenin cesedini denize atmamıştır. Amerikan terörizmi doksanlı yılların başından bu yana bütün zorbalığına ve hegemonyasına rağmen Bin Ladin’e ulaşamadı. Cesedini denize attıkları iddiası bize belki de Bin Ladin’in yıllar önce öldüğünü dolayısıyla bu durumun Amerika için mutlak bir acziyet teşkil ettiğini o yüzden Irak’ta nükleer silah iddiası gibi tamamen hayali kazançlar elde etmek istediklerinde bize böyle bir tiyatro onunu icat ettiklerini gösteriyor.
“Ey kavmim! gökte tek bir adil ilah vardır, istediği gibi hükmeder: Zalimler nasıl bir inkılapla devrileceklerini muhakkak bileceklerdir.” (Şuara / 227)
*Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreter yardımcısı, Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) liderlerinden Mısırlı ünlü düşünür ve yazar.
Bu makale Mehmet S. Direk tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.
İlgili makaleler için tıklayın:
Zeatira: Ladin isteği olan 'şehadete' ulaştı
Margolis: Amerika kaybetti, Ladin kazandı
Robert Fisk: Bin Ladin ihanete uğradı