Betül Akyüz / TIMETURK
Ürdün’de ilk defa siyasi bir cephe Suriye halkını destekleyen gösteri düzenledi. Yüzlerce parti üyesi ve yanlısının katıldığı gösteride ‘hilafet hilafet’ sloganları atıldı. Parti liderlerinden Ebu Eyad El-Omri yaptığı konuşmada Suriye’de ve diğer Müslüman ülkelerdeki rejimlerin en büyük sorununun Allah’ın şeriatını uygulamamak olduğuna işaret etti. Öte yandan Ürdün’de reform ve demokrasi talebiyle yapılan gösterilerde 2009 yılında Afganistan’daki CIA üssüne yönelik bir eylem düzenleyerek üst düzey CIA yetkililerini öldüren Dr.Humam El-Belavi’nin abisi tutuklandı. Ürdün istihbaratının tutuklama esnasında Dr.Humam El-Belavi’nin oturmuş olduğu evin kapısını kırdığı ve babasına küfürler savurduğu öğrenildi. On beş gündür hapiste olan abi El-Belavi’den ise hala haber alınamıyor.
Ürdün’de yüzlerce İslami Kurtuluş Partisi üyesi geçtiğimiz Çarşamba günü Suriye büyükelçiliği önünde toplanarak Suriye rejiminin halka karşı işlediği suçları kınadı.
Suriye için gösteri düzenleyen ilk siyasi cephe
İslami Kurtuluş Partisi Ürdün’de Suriye halkını desteklemek için protesto gösterileri düzenleyen ilk siyasi hareket oldu. Ürdün’de yaşayan Suriye vatandaşları bundan önce dört gösteri düzenlemişti.
Parti, ümmeti İslami hilafetinin merkezi sayılan Şam’ın zaferi için hareket etmeye çağırdı. Parti destekçileri, Müslümanların ordularını Şam ehline desteğe çağıran pankartlar kaldırdı.
Gösteriye katılanlar ayrıca Suriye şehirlerinde meydana gelen olaylarda hayatını kaybeden Suriyelilerin resimlerini kaldırdı. Bazı resimlerin alt kısmında İsrail’le savaş cephesi oldukça sakin tutulurken ordu ve güvenlik güçlerinin silahlarının halka doğrultulmasını kınayan ifadeler dikkat çekti.
Parti üyeleri ‘Hilafet, hilafet, ayaklan ey Şam, korkma! Ümmet Şam topraklarının kurtulmasını istiyor. Ey Esad’ın oğlu, ey korkak sen git Golan’da maharetini göster!’ sloganları attı.
Gösteride hazır bulunan partinin liderlerinden Ebu Eyad El-Omri şöyle dedi: ‘Suriye’deki ve diğer Müslüman ülkelerdeki iktidarların düştüğü en büyük hata Allah’ın indirdikleriyle yönetmemeleridir.’
El-Omri sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Yahudilerin Golan’da, Filistin’de güven ve huzur içinde olduklarını görüyoruz. Yani bu rejimin iktidarı döneminde İsraillilere verilen bu güven ve huzur daha önce hiçbir rejim tarafından sağlanmamıştır. Böyle yaparak Suriye’deki ve Müslüman ülkelerde ona benzer diğer rejimler kafirlere rahmetli halklarına ise sert davranmış olmaktadır.
Müslüman Kardeşler’den kınama
Öte yandan Müslüman Kardeşler cemaati ve siyasi kolu İslami Çalışma Cephesi de bildiriler yayınlayıp, Suriye cumhurbaşkanına mektuplar yazarak Suriye halkının maruz kaldığı zulmü kınamış, Suriye halkının kanının mubah kılınmasını eleştirmişti.
Diğer partiler sessiz kalmayı tercih ederken bazı siyasi parti liderleri, aydınlar ve düşünürler Suriye rejimini desteklediklerini açıklayarak Suriye’de, Libya’da olanların Siyonist-Amerikan komplosu olduğunu savunmuştu.
El-Belavi’nin kardeşi tutuklandı
Ürdün rejiminin reform yapması talebiyle gerçekleştirilen gösterilerde ise 2009 yılı sonunda Afganistan’daki CIA üssüne bir bombalama operasyonu düzenleyerek 8 CIA ajanını öldüren Dr. Humam El-Belavi’nin İlahiyat doktoru abisi Dr.Eymen El-Belavi tutuklandı. Dr. Eymen El-Belavi, gösterilerde demokratik reformlar yapılması ve siyasi tutukluların salınması talebinde bulunmuştu.
15 Nisan 2011 tarihinde gece yarısı saat 12’de evi basılan El-Belavi on beş gündür hapiste tutuluyor ve ailesi ile görüşmesine kesinlikle izin verilmiyor. Oğullarıyla görüşmek için Kızılhaç’a başvurarak kendilerinden bir hafta zarfında görüşme vaadi alan El-Belavi ailesi oldukça endişeli.
Uzmanlar, istihbarat görevlilerinin ve güvenlik kuvvetlerinin Dr.Eymen El-Belavi’yi tutuklamaya geldikleri halde Dr. Humam El-Belavi’nin oturmuş olduğu evin kapısını kırıp odaları tek tek gezerek tüm perdeleri indirmesine işaret ederek bu tutuklamanın ardındaki sebeplerin gösterilere katılmaktan ya da reform talebinde bulunmaktan çok daha farklı olduğuna dikkat çekti. İstihbarat görevlilerinin baskın sırasında El-Belavi’nin 75 yaşındaki babasına da küfürler ederek basına herhangi bir açıklama yaptığı taktirde evinin ortasında dayak yiyeceği tehditleri savurduğu öğrenildi.