GTO Başkanı Aslan: Girişimcilik genlerimizle Afrika pazarlarına girmeliyiz
Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Mehmet Aslan, "Gazianteplilerin genlerindeki girişimci ve müteşebbislik karakterlerini Afrika pazarlarına giriş konusunda kullanmalarını bekliyor ve istiyoruz." dedi.
GTO ve Dış Ekono
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-28 16:23:59
GTO ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliğinde, Afrika ülkeleri ve Gaziantep arasındaki ticari işbirliğini güçlendirmek amacıyla 'Afrika'da İş Yapma Fırsatları' konulu bir seminer düzenlendi.
Seminerin açılışında konuşan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Türkiye'nin özellikle 1983'ten sonra dünyaya açılım programı çerçevesinde çok ciddi mesafeler aldığını, küreselleşmenin bir anlamda ucundan yakalamış ancak hep kovalamaya devam eden bir ülke konumunda olduğuna dikkat çekti.
Türkiye'nin jeopolitik ve stratejik konumuna bakıldığında özellikle yeni gelişen pazarlarla ilgili Avrupa ülkelerinden çok daha avantajlı olduğunun yadsınamaz bir gerçek olduğuna işaret eden Aslan, "Bu çerçevede biz Gaziantep olarak Türkiye'nin bu önemi içerisinde çok daha önem arz eden bir il konumundayız. Özellikle bölgemizde komşularla ilişkilerin geliştirilmesi ve dünyaya açılım konusunda ciddi çaba içerisindeyiz. Tabiî ki biz olaya sadece Gaziantep açısından bakmıyoruz. Bölge ve ülkemizi de dahil ederek olaylara bakıyoruz. Bu çerçevede Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerine yönelik açılım çabalarımız özellikle son yaşanan küresel ekonomik krizde meyvelerini verdi." şeklinde konuştu.
Yaşanan küresel ekonomik krizle birlikte tüm dünya ülkelerinin yeni pazar arayışı içerisine girdiğini ve bu noktada, Afrika pazarlarının tüm dünyanın dikkatini üzerine çektiğini dile getiren Aslan, şöyle devam etti: "Günümüzde yeni gelişen pazarlar konusunda tüm dünyanın dikkatlerini üzerine toplamış bir kıta var. Bu kıta Afrika kıtası. Gerek Türkiye gerekse Gaziantep Kuzey Afrika ülkeleriyle uzunca bir zamandır ticaret hacmini yükseltme çabası içerisinde. Kuzey Afrika'daki bazı ülkelerle çok yakın ilişkilerimiz var ama genele baktığımızda yeterli olmadığı görülmekte. Afrika'da 53 ülke var ve bu ülkelerin büyük çoğunluğunun pazarları bakir. Bu ülkeler ne üretirseniz alabilecek durumda olan ülkeler. Dünya petrol ihtiyacının yüzde 15'i de bu kıta tarafından karşılanıyor. Ciddi yer altı kaynakları var."
Türkiye'nin bu pazarlara girmekte biraz geciktiği kanaatinde olduğunu kaydeden Aslan, "Başta ABD ve AB üyesi ülkeler olmak üzere Japonya, Rusya ve Çin bu pazarlara bizden daha önce girmek için çalışmalar yürüttüler. Ama son yıllarda Türkiye 2005 yılından itibaren bu pazara girmek için ciddi çaba sarf etmeye başladı. Gaziantep olarak biz de firmalarımızın Afrika pazarlarına girmeleri için bilgilendirme ve yönlendirme amacıyla ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Bu toplantı da bu bağlamda düzenlenmiş bir toplantı." diye konuştu.
Gaziantepli işadamlarının dünyanın 173 ülkesiyle ticaret yaptığını vurgulayan Aslan, "Afrika'da ticaret yapmadığımız ülkeler var. Onun için de Gazianteplilerin genlerindeki girişimci ve müteşebbislik karakterlerini Afrika pazarlarına giriş konusunda kullanmalarını bekliyor ve istiyoruz. GTO olarak bu tip ülke tanıtım ve yönlendirme toplantılarına önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.
"BİZE GİTMEYİN DEDİLER, KENDİLERİ YILLARDIR ORADA"
Türk-Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı ve Güney Afrika İzmir Fahri Başkonsolosu Tamer Taşkın ise katılımcılara Türk firmalarına yönelik Afrika'daki iş olanaklarının yanı sıra ekonomik ve ticari ilişkilerde karşılaşılan sorunlarla ilgili bir sunum yaptı.
Sunumunda Türk firmalarının yıllar yılı çeşitli sebeplerle Afrika pazarlarından uzak kaldığını, bugün Türk işadamlarının ve firmalarının mutlaka ve mutlaka Afrika pazarlarına yönelmesi gerektiğini ifade eden Taşkın, "Bazı ülkeler bilerek bizleri oradan uzak tutmak için farklı alanlarda Afrika ile ilgili kötü imaj çizdi. Biz de gidip, görmediğimiz için bu pazardan uzak kaldık. Ama gidip baktığımızda bize 'bu bölgeye gitmeyin' diyen ülkelerin insanlarının bu bölgeye yıllar önce girdiğini ve ticaret yaptığını rahatlıkla gördük." ifadelerini kullandı.
Yıllarca Türklere Afrika'yı korkulacak bir coğrafya gibi gösteren ülkelerin bunda başarılı olduklarını ve bu pazarlara kendilerinden çok önce girdiklerini vurgulayan Taşkın, "Belki bu pazara girmekte geç kaldık ama önümüzdeki süreçte biz Türklerin bu kıtaya olan gerek coğrafi gerek kültürel yakınlığı bu ülkelerle rekabette bizleri daha avantajlı hale getirecek. Avantajlarımızı iyi değerlendirip, Afrika Pazarlarından hak ettiğimiz payı almalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Afrika pazarlarında Türk ürünlerine müthiş bir güven olduğunu ve Türkiye'de üretilen ürünlerin Afrika'da en az Avrupa'da üretilen ürünler kadar itibar gördüğünü ifade eden Taşkın, sözlerine şöyle devam etti: "Afrika pazarlarında Avrupa ülkelerine göre önemli avantajlarımız var. Ancak bazı handikaplarımız da yok değil. En başta ihracata önümüze çıkan gümrük duvarı. Hükümetimizin ikili anlaşmalarla Afrika'daki gümrük duvarından Türk işadamlarını korumasını bekliyoruz."
"Ben Türk işadamı olarak Avrupa'ya gidip işçi görünmektense Afrika'ya gidip kral gibi karşılanmayı tercih ederim." diyen Taşkın, "Hepimiz kendi iş kolumuzla ilgili Afrika'yı değerlendirmeliyiz. Afrika Kıtası'nda yer alan 54 ülkenin ithalat ihracat rakamlarına bakılarak yöneleceğimiz ülkeyi belirleyebiliriz. Hangi ülke ile ticaret yapabileceğimize dair bizlere ipucu verebilecek, yönlendirecek göstergeler de mevcut. Afrika gelişen bir yatırım ortamına sahip. Orada da bizler gibi sizler gibi insanlar var. Elbette bu insanların iyisi ve kötüsü var. Burada işbirliği ya da ticaret yapabilmek için doğru insanı bulmanız önemli. Türk işadamlarının Afrika ile ilgili kafalarındaki özellikle olumsuzluklarla örülü duvarları yıkmaları gerekiyor." açıklamasında bulundu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara