'Akan kan biran önce durdurulmalı'
Suriye için İstanbul Buluşması, yurt içi ve yurt dışından birçok seçkin katılımcının teşrifi ile gerçekleşti.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-27 14:55:21
TİMETURK/HABERMERKEZİ
Son günlerde Suriye'de yaşana insanlık ayıbını değerlendirmek için düzenlenen buluşmaya yurt içinden ve yurt dışından katılanların isimleri şöyle;
Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan, Aktivist Yazar Osman Atalay, Gazeteci Fehim Taştekin , TGTV Başkanı Necati Ceylan, Araştırmacı Ufuk Ulutaş, Gazeteci Mustafa Özcan, Aktivist Yıldız Önen ,Suriye Alimler Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni , Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur , Suriye Deklerasyonu Genel Sekreteri Enes el Akdağ , Suriye Hukukçular Birliği Başkanı Yasin Mahili , Türkiye Tabipler Birliği Başkan Yardımcısı Hamdi Osman , Şalon Kabilesi Şeyhlerinden Muhammed Şalon, Şeyh Muhammed El Muheyd gibi çok önemli isimler katıldı.
Bu toplantının sonuç değerlendirmesi onbir maddelik bir bildirge ile kamuoyuna sunuldu. Öne çıkan başlıklar şöyle;
Suriye halkı bütün dünya halkları gibi özgür ve onurlu yaşamayı hak etmektedir.
Suriye’de akan kan bir an önce durdurulmalı, işkence ve keyfi tutuklamalara derhal son verilmelidir.
Dünya basının Suriye’ye girmesi sağlanmalı ve Suriye halkının basın özgürlüğü için bilişim ve iletişim kanallarının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
Tüm dünyanın tabii yönelimi olan ve uygulaması yolunda da hemen her yerde önemli adımların atıldığı düşünce hürriyeti, gösteri yapma hürriyeti gibi haklar ve özgürlükler konusunda gerekli düzenlemeler yapılmalı, dayatmacı ve baskıcı
anlayışlar terk edilmelidir.
Siyasi yasaklar kaldırılmalı ve tutuklular serbest bırakılmalıdır
Ortadoğu ve tüm dünya yeni küresel gelişmelerle ilerlerken kan ve zulümle bir düzenin devam ettirilemeyeceğinin farkına varılmalıdır.
Etnik, dini, mezhebi, bölgesel bütün ayrımcılıklara karşı olunmalı, bütün toplum kesimlerine eşit mesafede davranılmalıdır.
Yukarıda zikredilen isteklerin derhal yerine getirilmemesi ya da oyalanma taktiğiyle geçiştirilmesi, hem Beşşar Esad için hem de Suriye için olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Derhal kan akıtmaya son verilmeli. Toplu ve keyfi tutuklamalar sonlandırılmalıdır. Halka korku yayarak sonuç alınamayacağının farkına varılmalıdır.
Tek parti egemenliginden kurtulup siyasal eşitlige ve yarışmaya yer veren çok partili sisteme geçilmelidir. Hemen seçime gidilmelidir. Dünyanin medeni devletleri gibi herkesin onayıyla yeni bir anayasa yapılmalıdır.
Biz, Suriye halkı olarak meşru ve insani haklarımızı sivil ve demokratikeylemlerle talep etmeye devam edeceğiz. Suriye’ye karşı dış müdahalelere,bölünmeye yol açacak girişimlere ve silahlanmaya karşıyız.
Vakit daralıyor, ancak olumsuz gidişatı tersine çevirme imkan ve kabiliyeti vardır. Bu toplantı neticesinde, bizler İstanbul’dan tüm dünyaya yukardakileri büyük bir inanç ve kararlılıkla duyurmak istiyoruz: Suriye bir yol ayırımına gelmiştir; ya hukukun işlediği, özgür, müreffeh bir dünya devleti olacaktır ya da zulmün, diktatörlüğün, kan ve gözyaşının hüküm sürdüğü bir ülke olarak anılacaktır. Bizler taleplerimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bundan sonra da yaşanacakların sorumluluğunun, şu an sorumluluk makamında olan Esad’a ait olacağını kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz.
SON VİDEO HABER
Haber Ara