Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Şam seçimini vahşet ve kandan yana yaptı

'Oğullarımı mermilerden koruyamadığıma göre, parlamentoda olmamın bir anlamı yok.' Nasır el-Hariri bu cümleyle Suriye'de yaşanan vahşetin boyutlarını ortaya koydu. Rejim, protestoları bastırmak için korkulan kararı verdi. Sonuçlarıysa, sadece Suriye halkı değil tüm bölge halkları için son derece vahim olacak

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-26 08:06:28

Şam seçimini vahşet ve kandan yana yaptı


Serdar Akinan / Beyrut

Washington, Tahran ve Ankara başta olmak üzere tüm bölge ülkeleri ve batılı başkentler şu anda diken üzerinde. Dökülen kan üzerine Libya'ya müdahale kararı alan Batı, Suriye rejimine karşı aynı tavrı hemen sergileyemiyor. Zira müdahale, bölgesel bir savaşa davetiye çıkarmak demek. Bu noktadan sonra yanıt bekleyen tek bir soru var: Tunus'ta, Mısır'da ve Libya'da yaşananlara insan hakları ve özgürlük gözlüğüyle bakan dünya, Suriye'den gelen vahim görüntülere siyasi bir mesele olarak bakmaktan hangi kritere göre vazgeçecek?

ASKER KIŞLADAN ÇIKTI

Tanklar, olayları ateşleyen güney kenti Dara'ya girdi. Ürdün sınırı kapatıldı ve binalar bombalanmaya başlandı. Dara, Şam'ın 100 kilometre güneyinde Ürdün sınırına yakın. Yaklaşık 80 bin Sünni'nin yaşadığı aşiretler bölgesi.

Suriye'de görevli basın mensupları rahatça çalışamadığı ve ülke kapıları gazetecilere kapalı olduğundan, olan biteni sosyal paylaşım sitelerine konan dehşet verici görüntülerden ve kimliğini gizleyen tanıklardan öğreniyoruz.

SOKAK ESAD'I YALANLIYOR

Esad, 48 yıldır yürürlükte olan olağanüstü hali kaldırmış, ayrıca, devlet güvenlik mahkemelerini feshetmiş ve barışçıl gösterilere izin verileceğini açıklamıştı.  Ancak sokakta yaşananlar bu sözlerin fiilen hayata geçirilmediğini ötesinde tam tersinin yaşandığını gösteriyor.

'Suriye Yerel Örgütlenme Komiteleri' adında bir oluşum, basın kuruluşlarına taleplerini anlatan bir bildiri yolladı. Bildiride özetle şu talepler yer alıyordu:

- İşkence, cinayet, tutuklamalar ve şiddete derhal son verilmesi.
- Ölenler için üç günlük yas ilan edilmesi.
- Ölümlerle ilgili soruşturma başlatılması ve deliler ışığında adli sürecin işletilmesi.
- Tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması.
- Cumhurbaşkanının görev süresinin iki dönemle sınırlandırılması dahil Suriye Anayasası'nda değişiklikler yapılması.

YANIT, GERÇEK MERMİLER

Bu makul taleplere rejimin yanıtı gerçek mermilerle oldu. Bu mermilere sokağın yanıtı; sinmek ve çekilmek yerine kanını dökerek isyanı yükseltmek ve yaymak oldu. Bugün yaşananlarsa Hama katliamını akıllara getiriyor. Suriye'nin en büyük kan davasını... Utanç verici yakın tarihini... Müslüman Kardeşler, 1982 yılında Hama'da çoğu Baas üyesi 50 kişiyi öldürmüş ve Hafız Esad'ın kardeşi Rıfat Esad, şehri tanklar ve uçaklarla adeta dümdüz etmişti. Bu katliamda en az 25 bin kişi öldürülmüştü.
2009'da Tahran sokaklarını yakan 'Yeşil Hareket'i çabuk unuttuk...

İran, aralarında muhafazakarlar ve hatta İslamcıların da bulunduğu barışçıl sokak gösterilerini şiddetle bastırmıştı. 'Arap Baharı' aslında ilk kez oradan filiz vermişti. Şimdi adeta uyuyan bir hücre de olsa İran sokakları seneye bu gösterilere gebe... Zira seneye İran'da seçim var. Suriye, yeni bir siyasi formüle evrilirken, Lübnan'daki Hizbullah'ın rolü ve yaşananların bölgeye muhtemel etkileri hiç şüphesiz ki İran'ın Levant'taki rolünü belirleyecek. İran bir bakıma gerçekten köşeye sıkışmış vaziyette...Kendi içindeki protestoları öncelikle ABD ve Siyonizm'e bağlayan sonra da şiddetle bastıran İran rejimi Şam'a da aynısını yapması gerektiğini empoze ediyor.

ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR

Fakat çanlar artık Tahran için çalıyor. Son yıllarda tüm bölgeyle ekonomik, siyasi ve sosyal bağlarını güçlendiren Ankara'nın Şam'a tavsiyesi reform yapması gerektiği yolunda.

Her ne kadar şu aşamada geçiştirilse de çok yakın gelecekte Ankara, Batı'nın yanında tavır alacaktır.
İki İran uçağının Türkiye tarafından indirilmesi ve bunun ilan edilmesi, İran'ın sindirmeyi düşündüğü bir lokma değil. Batı'nın ve dolayısıyla Ankara'nın tavrı ise şu anda herşeyden önemli...

ANKARA'NIN TAVRI ÖNEMLİ


Her ne kadar şu aşamada geçiştirilse de çok yakın gelecekte Ankara, Batı'nın yanında tavır alacaktır.
İki İran uçağının Türkiye tarafından indirilmesi ve bunun ilan edilmesi, İran'ın sindirmeyi düşündüğü bir lokma değil. Batı'nın ve dolayısıyla Ankara'nın tavrı ise şu anda herşeyden önemli...

Muhaliflerin kalbine 'tank'la girdi

Suriye'de geçtiğimiz cuma gününden beri çıkan olaylarda 120'den fazla kişinin şiddet olaylarından can vermesinin ardından Esad yönetimi, olayların ilk başladığı Dara kentine dün sabah saatlerinde askeri operasyon başlattı. Tanklar, keskin nişancılar ve askerlerle Dara'ya giren Suriye ordusunun operasyonunda 25 kişi öldürüldü. İnsan hakları eylemcileri, 3 binden fazla güvenlik görevlisinin girdiği kentte ölü ve yaralılar olduğunu, ölenlerin sayısını bilemediklerini, cesetlerin sokaklarda yattığını iddia etti.

Esad yönetimi, Dara'ya tankları konuşlandırmasının ardından komşusu Ürdün'le tüm geçiş kapılarını kapattı. Ürdün'ün başkenti Amman'daki bir üst düzey diplomat da Dara ve Nasib'deki sınır kapılarının trafiğe kapatıldığını doğruladı. Suriye güvenlik güçlerinin önceki gün Lazkiye yakınlarındaki Ceble'de açtığı ateşte ölenlerin sayısı da 13'e çıktı. Suriyeli muhalif bir insan hakları eylemcisi, başkent Şam'ın büyük banliyölerinden Duma'da, askerlerin sivillere rastgele ateş açtığını ve çok sayıda kişinin gözaltına alındığını söyledi. Beşşar Esad, göstericilerin talepleri doğrultusunda perşembe günü 48 yıldır yürürlükte olan olağanüstü hali kaldırmıştı. Esad ayrıca, devlet güvenlik mahkemelerini feshetmiş ve barışçıl gösterilere izin verileceğini açıklamıştı.

Akşam

Haber Ara