Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Suriye'de milletvekilleri istifa etti

Suriye, tarihinin en kanlı günlerinden birinin ardından cenazelerini kaldırırken keskin nişancılar yine çatılarda iş başındaydı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-25 07:37:14

Suriye'de milletvekilleri istifa etti
Şam / Amman / Washington / Brüksel / AA / AFP / AP / Reuters

Suriye, önceki günkü katliamın yaralarını sarmaya çalışırken güvenlik güçleri yine insan avındaydı. 18 Mart’ta Dera vilayetinde yanan isyan ateşi 22 Nisan’da katliama dönüştü. Ülkede dünkü cenaze törenlerine on binlerce kişi katıldı. Şam veEzraa’da kalabalığa ateş açıldı. BBC’ye konuşan bir tanığa göre binaların üzerinde konuşlanan keskin nişancılar kalabalığı hedef aldı. Halbuki protestoların arkasındaki güç olarak nitelendirilen ‘Suriye Devrimi 2011’ isimli grup Facebook sayfasında siyah zemin üzerine Arapça ve İngilizce ‘Yas’ yazarak dünü yas günü ilan etmişti. 

Vekiller istifa etti 

İnsan hakları örgütleri ve aktivistlere göre önceki gün cuma namazı sonrası ülkenin dört bir yanında düzenlenen eylemlerde güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu biri 11 yaşında bir erkek çocuğu olmak üzere 100’den fazla kişi hayatını kaybetti. Dün ise en az 12 kişinin öldüğü belirtildi. Dera milletvekilleri Halil Rifai ve Nasır El Hariri istifa etti. El Cezire’ye konuşan Rifai, ‘kendisini seçenleri korumakta yetersiz kaldığı için’ istifa ettiğini belirtirken Nasır El Hariri de “Evlatlarımı kalleşçe açılan ateşten koruyamadıktan sonra, parlamentoda kalmamın bir anlamı yok” ifadesini kullandı. 

Dera vilayetinin önde gelen din adamlarından Müftü Rızk Abdürrahman Abazeyd de görevini bıraktığını açıkladı. Abazeyd, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, “Fetva vermek üzere atanan ben, polis ateşinde kurbanlar ve şehitler olması yüzünden istifamı sunuyorum” dedi. Müftü Abazeyd, protestocuların vurulmayacağının söylenmesine karşın olay yerinde gördüklerinin böyle olmadığını söyledi.

Cenazelerde on binler 

Beşşar Esad’a bağlı güvenlik güçlerinin bir gün önceki kanlı müdahalesine rağmen (üstte) Suriyeliler ülkenin farklı kentlerinde düzenlenen cenaze törenleri için dün de sokaktaydı. Ancak ‘Yas Günü’ ilan edilen bu günde bile Esad’ın keskin nişancıları çatılardan cenazeye katılanları hedef almakta sakınca görmedi.

Beşşar Esad’ın en yakınında ailesinden isimler var

Beşşar Esad


46 yaşında, Alevi Suriye Devlet Başkanı. Eski Devlet Başkanı babası Hafız Esad’ın 2000’de ölümüyle Londra’daki ‘göz hastalıkları’ eğitimini tamamlamadan Suriye’ye dönüp ülkenin başına geçti. Aslında koltuğun halefi en büyük ağabeyi Basil Esad’dı ancak 1994’te trafik kazasında ölünce Beşşar Esad başa geçti. 

Esma Esad

Esad’ın 36 yaşındaki Sünni eşi ve 3 çocuğunun annesi. Londra doğumlu olan Esma Esad’ın ailesi Humus kökenli. Londra’da Queen’s College Bilgisayar Bilimleri, King’s College’da da Fransız Edebiyatı okudu. 2000’de döndüğü Suriye’de Esad’la evlendi. 

Mahir Esad

43 yaşında. Beşşar’ın en küçük kardeşi aynı zamanda en yakın danışmanı, Bakanlık Muhafızları lideri. Şam Üniver-sitesi’nde işletme okudu, ardından orduya girdi. Basil Esad’ın ölümünün ardından yerine geçmesi bekleniyordu fakat tutarsızlığı yüzünden seçilmedi. Mahir’in tartıştığı kayınbiraderi Asıf Şevket’i karnından bıçakladığı iddia edilmişti. 

Asıf Şevket

Beşşar’ın 61 yaşındaki kayınbiraderi Hafız Esad’ın kızı Büşra ile evli. Evliliklerine karşı çıkan Basil Esad, ölümünden önce Şevket’i 4 defa tutuklatmıştı. Çift, Basil’in ölümünden sonra evlendi. Şevket, Beşşar’la geliştirdiği arkadaşlık sayesinde Suriye’nin ‘perde arkasındaki güçlü isimlerinden’ oldu. 2001’de Şef Yardımcısı olarak girdiği Askeri İstihbarat’tan 2009’da Şef olarak ayrılarak, mevcut görevi Suriye Ordusu Genelkurmay Başkanlığı’na getirildi.

Dünya kayıtsız kalamadı

Suriye’de cuma günü namaz çıkışı düzenlenen gösterilere Beşşar Esad yönetiminin kanlı müdahalesi tüm dünyanın tepkisini çekti. En önemli tepkilerden biri uzun zamandır sessizliğini koruyan Türkiye’den geldi. Dışişleri Bakanlığı, yaşananlardan büyük endişe ve üzüntü duyulduğunu belirterek, reformların sürdürülmesini istedi ve ‘olayların şiddet sarmalına dönüşmemesini teminen, sabır, aklıselim ve suhuletle hareket edilmesi’ çağrısında bulundu. ABD Başkanı Barack Obama ise Suriye yönetimine, göstericilere karşı şiddet kullanımına ‘hemen son verme’ çağrısında bulundu ve Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı, ‘halkına baskı uygulamak için İran’ın yardımını almaya çalışmakla’ suçladı. 

Müttefiki reform istedi

Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek Suriye hükümetini akan kanı durdurmaya, göstericilerin taleplerine yanıt vermeye davet etti. Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ise Suriye hükümetini göstericilere karşı şiddet uyguladığı gerekçesiyle kınadı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dmitris Druças, Suriye hükümetine göstericilere karşı şiddeti durdurma ve gerekli reformları yapma çağrısında bulundu. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Esad hükümetini uluslararası insan haklarına saygılı olmaya davet etti ve gösterilerde gerçekleşen ölümler için bağımsız soruşturma çağrısı yaptı. Suriye’nin müttefikleri arasında yer alan Rusya ise Şam’ın geniş ölçekli siyasi, sosyal ve ekonomik reformlara hız vermesini istedi. Almanya, ölümlerden sorumlu olanların adalete teslim edilmesi gerektiğini vurguladı.

Esad’ın babası Hama katliamının mimarıydı

Babası Hafız Esad’ın izinden giden Devlet Başkanı Beşşar Esad, ülkede son iki günde, babasının 1982’nin şubat ayında Hama kentinde Sünni Müslümanları hedef aldığı katliam ile karşılaştırılan görüntüler sergilenmesine göz yumdu. Beşşar Esad’ın sebepsiz yere tutuklanan ve kendilerinden yıllardır haber alınamayan kişilerin serbest bırakılması, 48 yıldır yürürlükte olan olağanüstü hal yasasının kaldırılması, keyfi gözaltı ve tutuklamaların sona erdirilmesi, daha fazla demokrasi gibi temel hakların peşinde koşan halkına son 3 haftada sıktığı kurşunların ise en az 300 kişinin ölümüne neden olduğu belirtiliyor.
 
Sadece cuma günü 100’ü aşkın kişinin öldüğü haberleri geliyor. Elbette bu rakam Hama’daki kayıpların yanında küçük kalıyor ancak en büyük endişe oğul Esad’ın protestoları şiddet ile dindirme konusunda inat etmesi ve şiddetin dozunu artırması yönünde. Zira babası ve amcası Hama’da aylara yayılan sistemli bir katliama imza atmıştı. Bundan tam 29 yıl önce Hama halkını haftalarca tahrik eden Suriye yönetimi ardından Müslüman Kardeşler önderliğindeki olayları bastırma bahanesiyle sıkıyönetim ilan etmiş, Hafız Esad’ın kardeşi Rıfat ise sıkıyönetim komutanı olmuştu. 5 bin kişiyi öldürme yetkisine sahip olan Rıfat Esad şehri kuşattı, suyu ve elektriği kesti. 

Baba Esad vurmuştu

Ardından kenti üç gün uçaklarla havadan bombaladı ve top ateşine tuttu. Zehirli gaz da kullanıldığı iddia edilen katliamda bir ay içinde ölenlerin sayısı Uluslararası Af Örgütü’ne göre 10 bin ile 25 bin arasında değişiyor. Bu büyük katliamın ardından Müslüman Kardeşler üyeleri sürgüne gitmek ya da ülkede yer altına çekilmek zorunda kaldı.

* * *

Beşşar, ailenin lideri değil sözcüsü gibi*

Hafız Esad, 1970’te iktidarı alınca, bir daha darbe olmaması için yapılması gerekeni iyi biliyordu ki, 30 yıl ayakta kaldı. Bir ‘gizli polis rejimi’ kurdu. İki numarası, yani halefi yoktu. Kurmayları olduğu bile söylenemez. O, eşsiz ‘bir numaraydı’; rakipsiz.
Genç, İngiltere görmüş, güzel ve Sünni bir eşe sahip, siyasete uzak kalmış, babasının 1982’de Hama’da yaptığı gibi on binlerce kişinin kan izlerini ellerinde taşımayan yeni ‘cumhurbaşkanı’, 2000’de tahta oturdu. Beklentiler çok yüksekti. 

Tüm kötülükler, babasının ekibini oluşturan ‘amcalar’a bağlandı. Başkan Yardımcısı Abdülhalim Haddam Paris’e kaçarak, Beşşar’ın gerçek amcası, babasıyla iktidar kavgasına tutuşmuş bulunan Rıfat Esad’ın civarında muhalif olarak mevzilendi. ‘Eski rejim muhafızları kuşağı’ndan, başkan yardımcılığına getirdiği Faruk Şara’dan başka, etrafında, önemli bir isim kalmadı.
Rejimin günahları şimdi ‘aile’nin üzerine yıkılıyor. 

Beşşar’ın Cumhuriyet Muhafızları’nın komutanı kardeşi Mahir Esad, askeri istihbaratı yönetmiş olan eniştesi General Asaf Şevket, telekomünikasyon şirketi Syriatel’in sahibi olarak ‘yolsuzluk simgesi’ olarak görülen dayısının oğlu Rami Makhluf. Hafız Esad, sadece Suriye’nin değil, ailenin de tartışmasız lideriydi. Başşar Esad ise ‘aile lideri’ değil, daha ziyade ‘ailenin sözcüsü’ ve aynı zamanda ‘yönetici elitin sözcüsü’ gibi duruyor.

* Cengiz Çandar’ın, 10 Mart Pazar günkü Radikal’de ‘Suriye Esad Krallığı: Hafız Esad’dan Başşar Esad’a’ başlıklı yazısından.


SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara