Dolar

34,8707

Euro

36,6595

Altın

3.021,00

Bist

10.059,42

İran'dan para kaçısı neden hızlandı?

İran rejimiyle sağlam irtibatlı mali kaynaklara göre, ülkenin önde gelen isimleri üç Türk bankasına İran'dan 180 milyon dolar aktarmış. Para sahiplerinin İran rejiminin düşmesinden korktuğu için parasını kaçırrdığı iddia edildi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-25 07:01:24

İran'dan para kaçısı neden hızlandı?
Londra’da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat Gazetesi'nin 14 Nisan tarihli nüshasında yer alan habere göre İran'dan büyük miktarlarda para kaçısı yaşanıyor. Zenginleri korkutan şey İran rejiminin düşmesi.

Ortadoğu’daki sorunlar, büyük stratejik değişimler taşıyor ve Körfez bölgesi, ağırlık merkezi olacak. Bazı krizlerin birbirleriyle iç içe geçmesi dikkat çekici. Zira Suriye’deki gösterilerden sonra birçok İranlı lider domino etkisi endişesine kapıldı. Bu nedenle İran yönetimi, olayları kontrol altında tutma girişimi içine girdi.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, seçimleri kazanmasını kınamak için yapılan gösterileri bastırdığı zaman tahminler, İran’ın halkın intikamından kaçma aracı olarak başka ülkelerde olaylar çıkarmaya çalışacağı yönündeydi. Bu plan bilfiil yaşandı ve ülkede şu an yaşananların üzerini örtmek için daha sert yöntemlerle sürecek. Çok sayıda muhafazakâr lider, rejimin çökmesinden korktuğu ve Arap dünyasındaki protesto dalgasının İranlıları sokaklara dökebileceğini düşündüğü için, son günlerde İran dışına milyonlarca dolar kaçırdı. Bu olaylar, geçmişten daha sert iç karışıklıklara götürebilir, güvenlik güçleri kontrolü kaybedebilir ve rejimin devrilmesine sebep olabilir. 

Türkiye’ye 180 milyon dolar

İran halkının gördüğü baskı karşısında hissettiği hayal kırıklığı sebebiyle İran yönetiminin endişeleri artarken, Tunus’ta ve Mısır’da kitleler, onlarca yıldır sınırsız otorite üzerinde bağdaş kurmuş rejimlerini devirmekte başarılı oldu. İran’daki derin endişe, aşırılıkçı kesimden ve özellikle de dini lider Ali Hamaney’e yakın olan çoğu ismi ve devrim muhafızlarını İran bankalarındaki paralarını Türkiye, Orta Asya (Pakistan ve Türkmenistan) ve Güney Asya’ya (Endonezya ve Malezya) kaçırmaya sevk etti.

İranlı muhafazakârlarla güvenilir ilişkilere sahip mali kaynaklara göre, üç Türk bankasına yetkililerin Sibah bankasındaki hesaplarından 180 milyon dolar aktarılmış. Bu kaynaklar, 220 milyon doların İranlı yetkililerin Mileli ve Sadırat bankalarındaki hesaplarından Endonezya ve Malezya’daki iki bankaya havale edildiğini de söylediler. İran’dan kaçırılan paralar, Merkez Bankası gibi ekonomik sistemin kurumlarındaki üst düzey isimler ve Hamaney’in ofisine bağlı insani yardım kurumlarının önde gelen isimleri de dahil, yetkililerin şahsi servetleridir. Bu kurumların arasında, Savaş Kurbanları Kurumu, Şehitler Kurumu ve İmam Humeyni Yardım Kurumu gibi kurumlar var. Güvenilir mali kaynaklar, bu kurumların çoğunun müdürlerinin paralarını İran’dan kaçırdıklarını teyit ediyorlar. Başka muhafazakârlar da paralarının Merkez Bankası’ndan İran bankalarıyla sağlam irtibatları bulunan Çin gibi (Hong Kong da dahil) Güneydoğu Asya’daki Müslüman olmayan ülkelere havale edilmesine açıklık getirmesini istedi. 

Mezhepçilik silahı

Tunus ve Mısır’da krizler baş gösterdiğinden itibaren İran yönetimi, şartları kendi lehine kullanmaya çalıştı. Bahreyn’deki ulusal talepler hareketini, İran’ın mezhep kanallı müdahalesi olarak görmek mümkün. İran, bölgedeki şartları sarsma amaçlı kampanyasının bir parçası olarak, Bahreyn ve Kuveyt’teki olayları teşvik etmek için bütün nüfuzunu kullanma eğiliminde.
İran, Suudi Arabistan’ın dengesiz kalması için harekete geçirebileceği çatlaklar arıyor. Hedefi, Körfez bölgesindeki olayları körüklemek.Bu yolla Amerikalıları ve Suudileri İran şartlarına uygun çözüme onay vermeye mecbur bırakacak veya ABD-Suudi Arabistan ilişkilerini bozacak ve dolayısıyla Washington’ı Irak’tan çekilme öncesi karışıkları sonlandırmak amacıyla kendisiyle görüşmeye sevk edecek. Bu aslında yaşanmayacak. Çünkü İran, Bahreyn ve Kuveyt’e müdahalesi sebebiyle Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinde kendisine yönelik temkinli yaklaşımı derinleştirdi. Bölgedeki olayları körüklemek için zor bir dönemle karşılaşacak.

İran yönetimi, Arap devrimlerini kullanmak için başka alanlara da başvurabilir. Her sahada ve hatta Irak’ta dahi sorunlarla karşılaşacak. Mezhep sorunlarını tahrik etmeye çalışırsa, Amerikan çekilmesinin ertelenmesini riske atar ve uzun vadede batı kanadının güvenliğini yerle bir eder. 

İran’ın kafası karışık

İran’da açık bir kafa karışıklığı var. Rejim, zamanla yarışıyor. İranlı yetkililer paralarını dışarıya kaçırıyor. İran’ın Lübnan ve Gazze’deki müttefikleri, Hizbullah ve Hamas, çok şey kaybetti. Özellikle Hizbullah, Bahreyn’de İran’ı destekleyen bir tutum gösterdi. Hamas, ateşkes imkânı arıyor. Gazze’deki İsrail askeri müdahalesi, İran’la muhtemel yakınlaşma kapısını açan Mısır’daki yeni askeri rejime baskıları arttıracak. Suriye rejimi, kendisi için planlananlarla meşgul. Geçen aylar Arap sürprizleri getirdiyse, gelecek birkaç ay da bölgede Arap olmayan sürprizler taşıyabilir. 

Haber Ara