Zeynep Tuğrul'un haberi
ABD Kongresi’nin tarihindeki ilk Müslüman milletvekili ve Minnesota Eyaleti’nden seçilen ilk siyah olan Keith Ellison, Katolik başlayıp, Müslüman olarak devam ettirdiği hayatını star’a anlatırken, “Müslüman olmak, siyah olmaktan daha zor” dedi. TUSKON’un davetlisi olarak Türkiye’ye gelen ABD Kongresi’nin ilk Kuran-ı Kerim’e el basarak yemin eden ilk üyesi Ellison, ABD Büyükelçiliği Rezidansı’nda, siyah bir Müslüman olarak ABD Kongresi’ndeki ve toplumundaki deneyimlerini STAR’a anlattı:
Aklıma hep Malcolm X geliyordu
“Katolik bir ailede doğdum. İlk gençlik yıllarıma kadar, ailem beni pazar günleri kiliseye götürürdü. 19 yaşımdayken, üniversiteden bir arkadaşımla ders çalışıyorduk. Saat 12’ye yaklaşırken, birden bire, “Cuma’ya gideceğini söyledi. Ben ısrarla, “Orası neresi?” diye sorunca, sonunda, “Gel o zaman kendin gör” dedi. O gün hayatımda ilk kez Cuma namazını, Müslümanları izledim. Daha önce Malcom X’in biyografisini okumuştum. Muhammed Ali’nin de hayranıydım. İslamiyet hakkında tek bildiklerim bu iki ismin Müslüman olduklarıydı, o kadar! Cuma’dan çok etkilenmiştim çünkü bir odada, hepsi bambaşka geçmişlerden gelen, Asyalı, Afrikalı, Avrupalı ve Amerikalılar vardı. İki ya da üç Cuma daha bu şekilde izledikten sonra son gidişimde Müslüman oldum.”
Eşim kararıma saygı gösterdi
“Eşimle ilk tanıştığımda Hıristiyandım. Eşim hala Katolik ve bir öğretmen. 24 yaşımda, yani Müslümanlığa geçmemden 5 yıl sonra evlendim. Kararım, hiçbir zaman bir sorun yaratmadı. Müslümanlığa geçtiğimde, aylardan Eylül’dü ve Kasım ayında da Şükran Günü vardı. Benim için özel olarak pişirilen domuz u yemediğimi görünce aileme müslüman olduğumu açıkladım. Ailem açık görüşlüdür. Ciddi olduğumu görünce bana İslamiyet’le ilgili o kadar çok şey sordular ki, o zaman Müslümanlıkla ilgili yeterli bilgi sahibi olmadığımı, İslamiyet hakkında okumam gerektiğini anladım.”
Kızım bazen başörtüsü takar
“3 oğlum ve bir kızım var. Eşim Katolik ama bayramlarda, ibadet etmese de camiye gider, Müslümanların bayramlarını kutlar. Bazen ailece iftar yemeği veririz. Çocuklarımı hiçbir zaman Camiye götürmeye zorlamadım. 23 yaşındaki oğlum, şimdi okullarındaki Müslüman Topluluğu’nun Başkanı oldu. Kızım, başörtüsünü bazen takıyor bazen takmıyor. Bunun önemli bir konu olduğuna inanmıyorum. Başörtüsü, kişisel bir seçimdir. Fransız modeli kamusal alanda dini yaşamayı yasaklıyor.Bu modelde bir yetkili, şunu giyemezsiniz, bunu yapamazsınız der ve bu bazı sorunlar yaratır. Türkiye bu yöntemi seçmiş, Türklerin seçtiği bir konuda, yorum yapmak doğru olmaz.”
Dinimi bilerek bana oy verdiler
“ABD’de Müslüman olmak, siyah olmaktan zor. Seçmenlerimin hepsi, ki 750 bin nüfuslu Minnesota’daki oyların yüzde 70’ini aldım, Müslüman olduğumu biliyor. Kongre’ye girdiğimde daha önce, Minnesota’dan hiçbir siyah gelmemişti ama hiç kimse rengimle ilgilenmedi. Hepsi, Müslüman olmamla ilgilendi.Çünkü, 1967’den bu güne, daha önce en az 100 Afrikalı kökenli Amerikalı Kongre üyesi seçilmişti ama ben seçilen ilk Müslüman’dım. Amerika’da 40 milyon siyah var. Ama Müslüman sayısı sadece 6 milyon. İnsanlar hala İslamiyet hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. ABD’li Müslümanlar toplumda küçük bir oran. ABD’li Müslümanların 2/3’ü, okyanus aşırı ülkelerde doğanlardan oluşuyor. Amerika’da, yeni göçmenler, eğitime, işlerine odaklanıyor; siyasetle ancak onların çocukları, yani bir sonraki nesil oluyor.”
Kongre’de Kuran’a el bastım
ABD’de İslamofobia’nın yükseldiğine katılmıyorum. Böyle gözüktüğünü biliyorum ama bu görüntünün nedeni, Kuran-ı Kerim’i yakmaya çalışan bu aykırı kişilerin, basının ilgisini çekmesi. Ne yazık ki basının doğasında bu var. Kuran-ı Kerim’i yakmanın ahlaki açıdan yanlış olacağını söyleyen pek çok gayri Müslim ise haberlere yansımıyor. ABD’de elbette önyargılı insanlar var ve bazen çok yaygara koparabiliyorlar ya da çok korkutucu olabiliyorlar ama onlar küçük bir grup. Kongre’ye seçildiğimde, Kuran-ı Kerim’e el basarak yemin ettim. ABD’de yasaları ihlal etmediğiniz sürece, önyargılarınızı ifade edebilirsiniz.”