Türkiye İsrail'le rekabet edebilir mi?
Bu hafta içinde çıkan iki haber Türk Silahlı Kuvvetlerinin ABD'den sonra en büyük ithalat yaptığı ikinci ülke olan İsrail'den giderek bağımsızlaştığına vurgu yapıyordu.KEMAL PEHLİVANOĞLU/HABERTURK.COM
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-20 19:10:48
Alternative İnformation Center, İsrail ekonomi gazetesi Globes'a dayanarak, İsrail'in, Brezilya ile giderek daha güçlü bir savunma sanayi işbirliğine gitmeyi amaçladığını, bu ülke ve diğer Latin Amerika ülkelerinde İsrail savunma sanayinin yeni bir pozisyon almaya başladığını duyurdu.
Gerekçe Türkiye pazarını yitirmek
Gerekçe ise İsrail'in bu alanda en fazla ihracat yaptığı ülke olan Türkiye pazarını yitirmesi olarak gösteriliyordu. Haberde İsrail savunma sanayi şirketi Aerospace Industries LTD (IAI) CEO'su Itzhak Nissan "Brezilya, bir zamanlar bizim en büyük müşterimiz olan Türk pazarına karşı alternatiflerden biri" diyordu.
Haberde, Türkiye ile İsrail arasındaki savunma sanayi ticaretine ise darbeyi Gazze filosu saldırısının ardından İsrail'in ileri teknoloji silah sistemlerinin Türkiye satışının durdurulması olarak gösteriliyor.
'Yakın bir dönemde Latin Amerika ülkelerine önemli satışlarımız olabilir'
Bugün çıkan başka bir haberde ise Savunma Sanayi Müsteşarlığı Uluslararası İşbirliği Dairesi Başkanı Lütfi Varoğlu, ''Yakın bir dönemde Latin Amerika ülkelerine önemli satışlarımızın olabileceğini değerlendiriyoruz, çünkü batılı kaynaklardan aldıkları sistemlerde ciddi güven kaybı yaşıyorlar. Türkiye teknolojik çözümleri ve fiyatlarıyla önemli bir alternatif haline geldi.'' diyor ve ekliyor ''(Türk Savunma Sanayii) sektörü başlıbaşına bir ihracatçı birliği kuracak aşamaya geldi''.
'İsrail'den dolayı yoldan savunma sanayi sistemleri ithaline devam ediyoruz'
Bu gelişmeler akıllara silah ve silah sistemleri konusunda Türkiye'nin İsrail'den giderek daha bağımsızlaşıp üstelik bir ileri bir aşamaya geçerek dünya pazarlarında İsrail'e rakip hale mi geliyor sorusunu getirdi.
Bu haberlerden hareketle, Habertürk.com'a konuşan Türk Savunma Sanayi sektörünün önde gelen özel firmalarından adını vermek istemeyen bir yetkili, Türkiye Savunma Sanayi konusunda bu türden iyimser yaklaşımların ve haberlerin çıkmasına rağmen durumun hiç de böyle olmadığını, durumun söylemin ötesine pek geçilmediğini vurguluyor. "İsrail Türkiye'de pazarını yitirmedi hiç öyle bir şey yok. Doğrudan olmasa bile dolaylı yoldan bu ülkeden savunma sanayi sistemleri ithal etmeye devam ediyoruz." diyor.
TAI'nin oto pilotu İsrail'de, milli tank Güney Kore'de üretiliyor, milli taaruz helikopteri İtalya'da test ediliyor
Açıklamalarını sürdürüyor. " TAI'nin yaptığı oto pilot İsrail'den geliyor. Gövde yapmak sorun değil ki, onu çocuk bile tasarlayabilir, önemli olan silahdan ziyade silahı ateşleyen tetiktir, tetik silahın beynidir ve sonuçta elektronik mekanizma kumandasını yine İsrail yapıyor. Ayrıca Milli Tank olarak takdim edilen araç da aslında Güney Kore'de yapılıyor. Milli taaruz helikopterinin testi ise İtalya'da yapılıyor." Özetle bu ürünlerin millilik derecesinin şüphe götürür olduğunu ifade ediyor.
'Yüzde 99 bağımlıyız'
"Önemli olan yazılımlar ve yazılımların üretimini bize hiç bir zaman vermezler. Türk Silahlı Kuvvetleri bu anlamda hala yüzde 99 bağımlı. Ayrıca yurt dışında Türk Savunma Sanayinin ve ürünlerinin etkin olması da pek mümkün değil zira paylaşılmış bir pazardan bahsediyoruz."
'Brezilya bizden 25 sene sonra uçak yapmaya başladı şu anda dünya üçüncüsü'
Türkiye Savunma Sanayi'nin Cumhuriyet'in kurulduğu tarihten bu yana kat ettiği (ya da daha doğrusu kat edemediği) aşamayı ise "Durumumuzu siz anlayın, 1938'de Türkiye ilk uçak fabrikasını kurarak üretime başladı. Brezilya bundan tam 25 sene uçak üretmeye başladı ve şu anda dünyanın en büyük üçüncü uçak üreticisi." diyerek açıklıyor.
'Savunma sanayi müsteşarlığı'nın stratejik planı aksıyor'
Savunma sanayi Müsteşarlığı'nın sitesinden duyurduğu ağırlıkla 2010 ve 2011 tarihlerine referans yapan, milli üretimi arttırmaya yönelik proje ve hedefleri içeren stratejik planındaki pek çok projesinin ertelendiğini, koyulan hedeflerin zamanında yetişemeyeceğini söylüyor.
Deniz Araçlarına yönelik hedeflerdeki az da olsa bir takım gelişmelere karşın kara, hava araçları, elektronik harp ve algılayıcıları başlıklarında strateji ve hedeflerin söylenenlerin gerisinde kaldığına işaret ediyor.
'Projelerde yabancılar bizi finansman kaynağı olarak görüyor'
Ayrıca halihazırda yürümekte olan projelerdeki büyük bir soruna daha işaret ediyor. Projelerin pek çoğu yabancılarla birlikte gerçekleştirildiğini, yabancılarında Türkiye'yi daha çok projeler için bir finansman kaynağı olarak algıladığını, projeler bittiğinde Türkiye'ye teslimatların maliyetler ileri sürülerek geciktirildiğini söylüyor.
Türkiye ile İsrail arasında kesinlikle rekabet oluşacak
Türkiye Savunma Sanayi içinde yer alan "Vestel Savunma"'dan Aytül Erkan ise farklı bir düşüncede; Ona göre Türkiye ile İsrail arasında kesinlikle pazar anlamında(Latin Amerika) bir rekabetin oluşacak. İsrail ile olan ticarette bir düşüş olduğunu, rekabet açısından da müsteşarlığın iki ay önce böyle bir karar aldığını söylüyor. Brezilya'da bundan sonraki yıllarda gerçekleştirilecek fuarlara da kendi şirketlerinin insansız hava araçlarıyla katılıp bu pazarlara yönelik girişimleri olacağını işaret ediyor.
Görünen o ki bölgesinde başat rol üstlenme iddiasındaki Türkiye stratejik önemi bulunan bu alanda bağımlılığını en aza indirmek için çok daha büyük bir çaba içinde olma niyetinde önümüzdeki yıllarda fakat bunun gerçekleştirilmesi pek de kolay olmayacak gibi.
KEMAL PEHLİVANOĞLU/HABERTURK.COM
SON VİDEO HABER
Haber Ara