YSK'nın kararının ardından Diyarbakır'daki protesto gösterilerinde yaşanan olaylarla ilgili görüşü sorulan Kurtulmuş, daha önce, konunun bu derece gerginleşebileceğinden endişe duyduklarını ifade eden bir basın açıklaması yaptıklarını anımsattı.
YSK'nın kararını, ''Fevkalade basiretsiz bir şekilde verilmiş olan bir karar'' olarak niteleyen Kurtulmuş, ''Yüksek Seçim Kurulu, tabii ki elindeki yasalara göre bu kararı verecek ama şimdiye kadar yapılan değişiklikleri bir türlü, onunla ilgili uyum yasalarını bir türlü çıkarmayan parlamento partileri de bu işte sorumludur. Başta Hükümet partisi olmak üzere sorumludurlar'' değerlendirmesinde bulundu.
Yüzde 10 barajını kaldırmamanın da olayların arkasındaki tetikleyici nedenlerden birisi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
''Eğer BDP yüzde 10 barajı olmayıp seçime giriyor olsaydı zaten bu veto edilen adayların yerine başka adayları koyma imkanı vardı. Hem bir partiyi siz barajla veto ediyorsunuz hem de arkasından zaten kararlarına itiraz mümkün olmayan YSK kararıyla veto ediyorsunuz. Son derece yanlıştır. Biz, dağdakileri bir türlü şehre çekmek gerekirken, bir türlü Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki siyasi atmosferi parlamentonun içerisine çekmemiz ve sorunu parlamentoda çözmemiz gerekirken sanki bu kararla, tam tersine, insanları dağa doğru iten bir sürecin içerisine girilmiştir. Bu, Türkiye demokrasisine fevkalade ciddi bir darbedir. Ama bütün bunlar tabii ki sokaklarda birtakım olayları çıkarmayı meşru kılmaz. Nasıl bu karar demokratikleşme bakımından meşruiyetini yitirmiş olan bir seçime doğru Türkiye'yi sürüklüyorsa, maalesef sokaklarda yapılan bu gösteriler, bu olaylar da ortamı fevkalade ciddi şekilde gerginleştiriyor.''
-''GÜVENLİK İÇİNDE SEÇİM YAPILMASI...''-
Güvenlik içerisinde seçim yapılmasının bir ülkedeki demokrasinin en temel koşullarından biri olduğunu dile getiren Numan Kurtulmuş, ''Bizim tavsiyemiz, derhal Sayın Cumhurbaşkanı bütün parlamentoyu göreve çağırmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanı bu meseleye el koymalıdır'' diye konuştu.
''270 küsur milletvekilinin bir daha seçilemeyeceği için çağrılsalar bile parlamentoya gelmeyecekleri'' şeklindeki bazı görüşleri ''fevkalade ayıp bulduğunu'', bu tarz görüşlerin öncelikle bu kişilere hakaret anlamına geldiğini belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu insanların hepsi, 'efendim milletvekili olmadık. Bu vatan yansın, bu memleket yansın' diye düşünecek insanlar değil. Hepsi bunu bir görev bilirler, parlamentoya koşarlar, gereğini yerine getirirler. Derhal Sayın Cumhurbaşkanı, yarın sabah, parlamentoyu göreve çağırmalıdır. Yoksa bu süreç, korkarım ki çok ciddi bir sonuca doğru sürükleniyor. Türkiye hazırken, meseleleri çözme noktasına gelmişken tekrar çözümsüzlük noktasına gidiyor. Konuşup, uzlaşarak bu meseleleri çözmemiz mümkünken maalesef belki bir müddet sonra aradaki kapılar da kapatılacak noktaya geliyor.''
HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, ''12 tane bağımsız milletvekilini aralarında paylaşmak AKP ve CHP'ye birşey kazandırmaz, ama maalesef bu 12 bağımsız milletvekilinin önünü kapatmak Türkiye'ye çok şey kaybettirebilir. Herkes aklını başına alsın'' diyerek sözlerini tamamladı.
AA