EHUDER: YSK, hukukun evrensel ilkelerini yok saydı

Denizli Emel Hukuk Derneği (EHUDER) Başkanı Av. Hüdayi Kayhan, Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun 12 bağımsız milletvekili adayını vetosunun, her ne kadar kanuni olsa da sonuçları itibariyle kamu vicdanını derinden yaralayan bir karar olduğunu belirterek düzeltilmesini istedi.
Toplumun ve siyasi partilerin ekseriyetinin ortak kanaatinin, YSK'nın kararının yerinde ve hukuki olmadığı şeklinde olduğunu ifade eden Kayhan, "Türk yargısının daha önce vermiş olduğu, siyasete ve topluma yön veren, hukukun evrensel ilkelerini yok sayan zorlama kararlarından birisi olduğu yönündedir. YSK'nın Anayasa ile düzenlenen görevi, genel olarak seçimlerin denetimi ve düzenlenmesini sağlamaktır. Daha önce referandum süreci ve yurtdışındaki Türk vatandaşlarının oy kullanması ile ilgili kararı değerlendirildiğinde, bu kararın hukuki olmadığı apaçık ortaya çıkmaktadır. YSK'nın Anayasa'yı ve mevzuatı gerekçe göstererek aldığı belirtilen kararının, yasaklanan bağımsız adaylardan bazılarının halen milletvekili olarak TBMM'de bulunması sebebiyle hukukiliğinin de tartışılmadığı ve açıkçası hukuka uygunluğunun da düşünülmediğini göstermektedir. Zira daha sonra yapılan açıklamada, memnu hakların iadesi kararının yerel mahkemelerden alınması ile sorunun çözülebileceği işareti de verilmiştir; halbuki yeni yasaya göre artık memnu hakların iadesi için mahkeme kararına gerek kalmamıştır. Belli süreler geçtiğinde kendiliğinden geri gelmektedir." dedi.
Kanunların, toplumun temel taşı bireylerin huzur ve refahını sağlamak için olduğunu belirten Kayhan, "Hiçbir yasa maddesi, bunun aksi yönünde yorumlanamaz. YSK'nın vermiş olduğu kararın neler doğurabileceği gün gibi aşikârdır. Zaten iktidar, muhalefet ve toplumun bütün kesimlerinden çok ciddi tepkiler gelmiştir. Karar mekanizmasında bulunan hukukçuların salt yasa maddesiyle dar çerçevede yorumlayarak değil, o yasanın konuluş amacını da gözetmesi gerekmektedir. Bu durumda YSK, yeni kanunda belirtilen memnu hakların kendiliğinden iadesi ile ilgili hükmü yeniden değerlendirerek, toplumu ciddi şekilde kutuplaştırıp ortamın gerilmesini ve demokrasinin vazgeçilmez bir argümanı olan seçimlerin ciddi bir risk altına girmesini önlemek amacıyla acilen ikinci bir kararla ülke olarak içinde bulunduğumuz sıkıntılı ortamdan çıkılmasını sağlamalıdır." diye konuştu.