MHP Genel Başkanı Bahçeli: Yeni bir Anayasa bizim sesimiz ve sözümüzdür
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 12 Haziran genel seçimleri sonrası yeni bir Anayasa sözü verdi. AK Parti'nin 12 Haziran'dan sonra istediği neticeyi alması halinde Türkiye'nin çok sancılı bir bölünme sürecine gireceğini
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-19 15:08:54
Seçmenlerinden tek başına iktidar talebinde bulunan Bahçeli, "Gerçek anlamda bir toplum sözleşmesi belgesi niteliğinde yeni bir anayasa yapmak için ses veriyoruz. Bu sesimizde; anayasanın mümkün olabilecek en geniş siyasi ve toplumsal uzlaşı temelinde ve demokratik bir tartışma zemininde hazırlanma iradesi vardır. Milli ve üniter varlığımızı teminat altına alan anayasanın başlangıç kısmında ve ilk üç maddesinde ifadesini bulan esaslara ve Cumhuriyet'in kurucu değerlerine saygı ve riayet eden bir bakış açısıyla anayasa hazırlığımızı yapacağız. Vatandaşlarımızın Türk milletinin ferdi olmaktan gurur duyacağı, ayrışmayı değil bütünleşmeyi, farklılaşmayı değil kucaklaşmayı, kutuplaşmayı değil kaynaşmayı sağlayacak bir anayasa bizim sesimiz ve sözümüzdür." dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin Anadolu Gösteri Merkezi'ndeki milletvekili adaylarını takdim toplantısında konuştu. Çağı Türkçe okuyacaklarını dile getiren Bahçeli, küreselleşme hegemonyasına Türk kültüründen aldıkları feyiz ve güçle cevap üreteceklerini söyledi. Etnik depremlere, bölücü sarsıntılara Türklüğün rasathanesinden yaklaşacaklarını ve taviz vermeyeceklerini vurgulayan Bahçeli, Cumhuriyeti yıkıma sürükleyen, milleti dağıtmaya çalışan kim varsa üç hilalin çelik gibi sert, yıldırım kadar yakıcı yüzüyle tanıştıracaklarını ifade etti.
ÜLKÜCÜLERE MÜNAFIK GÖNDERMESİ
"Melanete sur olacağız. Aşamayacaklar. Fitneye ateş olacağız. Yanacaklar. Bölünmeye demir yumruk olacağız. Sarsılacaklar. Yolsuzluğa, yoksulluğa ve işsizliğe savaş açacağız. Yenilecekler." diyen Bahçeli, Türkiye'nin her güzelliğine sahip çıkacaklarını belirterek her değerini Cenab-ı Allah'ın bir lütfu olarak görüp bağırlarına basacaklarını ifade etti. Her insanın aziz bilip gönüllerini ve kucaklarını açacaklarını dile getiren Bahçeli, bunları yaparken önce bir, iri ve diri olunması gerektiğini vurguladı.
MHP yönetimini eleştiren ülkücülere de tepki gösteren Bahçeli şöyle devam etti:
"İçimize nifak saçmaya çalışanlara karşı uyanık olmalıyız. Bizden görünüp tuzak kuranlara karşı dikkatli olmalıyız. Geçmişimizin muhteşem hatıralarını istismar etmeye yeltenen ve bizden olmadığı halde bu şekilde görünmeye çalışan münafıkları iyi tanımalıyız. Suratlarını, iftiralarını ve zehir saçan dillerini unutmamalıyız."
Milletin üzerindeki kara bulutları dağıtacak, ufkunu aydınlatacak, önünü açacak ve huzura kavuşturacak güçlü nefesin burada toplandığını savunan Bahçeli, merhem olup kanayan yaralara deva olacaklarını ifade etti. Partililerden Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'in yanında saf tutan Bedir'in yiğitleri gibi küfre dünyayı dar etmelerini isteyen Bahçeli, Sultan Alparslan'ın sancağı altında toplanan kahramanlar gibi Bizans zihniyetine haddini bildireceklerini ifade etti.
Millet sevdalarına, kardeşlik bağlarına hiç kimsenin zarar veremeyeceğini vurgulayan Bahçeli, dünyaya başkent Ankara'dan bakıp sesleneceklerini kaydetti. AK Parti'nin ekonomik ve sosyal projelerini eleştiren Bahçeli, 12 Eylül'le hesaplaşmak için milleti aldatan, 28 Şubatçılara sesini çıkarmayan, 27 Nisancılara son model araba hediye edenin bu iktidar olduğunu savundu.
BASILMAMIŞ KİTAPLARI TOPLATTILAR
"Basılmamış kitapları toplatan, herkesin telefonunu dinleyen, medyayı baskı altına alan bu iktidardır." diyen Bahçeli, 12 Eylül referandumuyla PKK açılımının hukuki altyapısının hazırlandığını iddia etti. Hainlere müsamaha gösteren, teröristle amansız mücadele edenleri sindirenin de bu iktidar olduğunu ileri süren Bahçeli, "İmralı'yla görüştüğü halde, önce bunu reddeden, sonra topu devlete atan, arkasından da Avrupalı dostlarının huzurunda ayakta hesap verirken ikrar eden bu iktidarın başı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu hakikati geçtiğimiz yıl milletimizle paylaştığımızda, Başbakan Erdoğan öfke nöbetlerine girerek ve gözünden nefret dalgası yayılarak bizi şerefesizlikle suçlamıştı. Şimdi her şey netleştiğine göre, Türk milletini bölmek için hunhar eylemlerine devam eden terör örgütüyle, yattığı yerden kanlı çetesini yöneten terörist başıyla görüşmeleri hangi şeref ve siyasi namusla açıklamak mümkündür? Başbakan Erdoğan şereften ne anlamaktadır? Şerefsizlik bundan böyle kimin boynunda asılı duracak ve kimin sıfatı olacaktır? Bize şerefsiz diyerek küstahça hakaret eden Başbakan, kalan yıllarında şereften nasıl bahsedecek ve bu alçalmayı nasıl izah edecektir? Başbakan Erdoğan'ın PKK'yla yaptığı pazarlıkların özünde ve esasında Türk milletini etnik temelde ayrıştırma hesabı vardır. Milliyetçi Hareket'e 'kafatası ölçmekten başka bir işe yaramadı' diyerek kara çalmaya çalışan ve davamıza yönelik içindeki zehri her fırsatta kusan bu zihniyetin; Türk milletini yok etmek için fırsat kollayan mihraklarla sarmaş dolaş olması Türk tarihinin şahit olduğu en büyük ayıp ve alçaklıktır." diye konuştu.
Şartlar uygun olur ve Başbakan Erdoğan önümüzdeki süreçte tekrar iktidara gelirse bu defa da ustalık dönemi başlayacağını ve Allah korusun Türkiye Cumhuriyeti'nden hiç kimsenin bahsedemeyeceğini ileri süren Bahçeli, Milli Görüş gömleğini kolaylıkla çıkaranların böyle giderse yakında Türkiye'yi de hurdaya çıkaracaklarını savundu.
"TÜRKİYE HAZIR, HEDEF 2023 PROJESİ" MHP'DEN ÇALINDI
28 Ocak 2011 tarihinde Seçim Beyannamesi'ni açıkladıklarını hatırlatan Bahçeli, 2023'e Doğru Yükselen Ülke Türkiye Sözleşmesini büyük Türk milletinin bilgi ve himmetine emanet ettiklerini söyledi. Bu kapsamda milletimizin huzuru, refahı ve esenliği için her alandaki düşünceleri, projeleri, yapacaklarını kamuoyuyla paylaştıklarını anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Buna karşılık Adalet ve Kalkınma Partisi'nin birkaç gün önce açıkladığı seçim beyannamesinin ne kadar gerçeklerden uzak, taklitçi ve temelsiz olduğunu hepimiz gördük. MHP'nin projelerini kendisine mal eden intihalci ve siyasi kapkaççı AKP zihniyeti milletimiz için hiçbir orijinal ve özgün öneri getirememiştir. Özellikle bizim yıllar önce belirlediğimiz 2023 vizyonuna sarılan ve sahiplenen AKP'nin gecikmeli de olsa lider ülke Türkiye hedefini benimsemesi kendisi açısından bir bakıma iyi bir gelişmedir. Ve bizim ne kadar haklı, yerinde, doğru bir stratejik vizyonu tayin ettiğimiz de itiraf edilmiştir. Ne var ki iktidar partisinin siyasi hırsızlık ve aşırma konusunda da ne kadar arsız ve yüzsüz olduğunu göstermesi bakımından son gelişmeler ibret verici olmuştur. Başbakan Erdoğan sanki yeniymiş gibi milletimizi kandırmaya çalıştığı 'Türkiye Hazır, Hedef 2023' projesi, MHP'den çalınmış ve kopya edilmiştir. Bundan önce defalarca vurguladığım gibi; Cumhuriyet'in yüzüncü yılında Türkiye'nin 'Lider Ülke' olma hedefini ilk defa 14 yıl önce gündeme getiren şahsım ve partim olmuştur. Yine takip eden süreç içinde 1999 Seçim Beyannamemize koyan da biz olduk. Başbakan'ın yüzü kızarmadan bahsettiği 2023 yılında ülkemizin dünyanın en büyük ilk on ekonomisinden birisi olma stratejik hedefini de 2000 yılında ortağı olduğumuz 57. Hükümet döneminde, Sekizci Beş Yıllık Kalkınma Planına biz koyduk. Artık söyleyecek hiçbir sözü olmayan Başbakan'ın Milliyetçi Hareket'in vizyonuna sahip çıkması ve üstelik bizi taklitçilikle suçlaması en hafif tabiriyle terbiye ve ahlak yoksunu bir tavırdır. Nitekim yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali Başbakan da somutlaşmıştır." şeklinde konuştu.
Bahçeli, üstelik özellikle ekonomide 12 yıllık süreç içinde belirledikleri hedeflerin hemen hemen aynısını AK Parti'nin de ilan ettiğini savundu.
CAMİDE CEM EVİNDE KUCAKLAŞIN
Dağ demeden, tepe demeden Milliyetçi Hareket'in mesajının her tarafa götürülmesini isteyen Bahçeli, "Milliyetçi Hareket'in Seçim Beyannamesi'nde yer alan somut projeleri, ekonomik ve sosyal destekleri işçimize, esnafımıza, memurumuza, emeklimize, çiftçimize, köylümüze, ev kadınlarımıza, iş adamlarımıza, gencimize, işsizimize, dul ve yetimlerimize anlatın. Tarlada, fabrikada, çarşıda, pazarda, bağda, bostanda, camide ve cem evinde her vatandaşımızla bir araya gelin. Boynu bükük, benzi sarı Anadolu insanımıza daha huzurlu, güvenli ve onurlu bir şekilde yaşayacakları bir Türkiye vaadimizi mutlaka iletin. Bayrağın dalgalandığı her yer bizimdir. Türkiye biziz, biz Türk milletiyiz. Bu vatan, kendisine kara sevdayla bağlı olanların ellerinde yükselecektir. Türk bayrağı sizler sayesinde çekildiği gönderden hiç inmeyecektir." dedi.
Bahçeli, konuşmasını Dedem Korkut'tan ilhamını aldığı yeni bir 'Hayır Duası' ile bitirdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara