Dolar

34,9475

Euro

36,6904

Altın

2.986,42

Bist

10.125,46

Egemen Bağış: Sadece gazetecilerin tutuklanmasına değil, büyük resme bakın

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'de bazı gazetecilerin tutuklanmasının, basın özgürlüğü konusunda çarpıtılmış bir imaja sebep olduğunu vurguladı. Egemen Bağış, bu gazetecilerin, gazetecilik mesleği ile ilgisi olmayan suçlar nedeni

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-19 13:51:24

Egemen Bağış: Sadece gazetecilerin tutuklanmasına değil, büyük resme bakın
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'de bazı gazetecilerin tutuklanmasının, basın özgürlüğü konusunda çarpıtılmış bir imaja sebep olduğunu vurguladı. Egemen Bağış, bu gazetecilerin, gazetecilik mesleği ile ilgisi olmayan suçlar nedeniyle, bağımsız yargı tarafından yargılandığına dikkat çekti. Başmüzakereci Bağış, Amerikan Düşünce Kuruluşu German Marshall Fund'un internet sitesinde yer alan yazısında AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye'deki ifade özgürlüğünün güçlendirilmesi için gerçekleştirilen reformlardan da örnekler sundu.

"Gazetecilik mesleği ile ilgisi olmayan suçlardan tutuklanan bazı Türk gazetecilerin yargılandığı son dava nedeniyle, Türkiye'deki basın özgürlüğü meselesi ön plana çıkmıştır." diyen Bağış, devlet adamları gibi gazetecilerin de, gerçeği ararken klişelerden yararlanmak ve bu klişeleri kötüye kullanmak yerine bunlarla mücadele etmesi gerektiğine dikkat çekti. Bağış, "Dolayısıyla, sadece tutuklamalara değil, büyük resme bakmanızı rica ediyorum." ifadelerini kullandı.

ERGENEKON DAVASINI BAĞIMSIZ YARGI SÜRDÜRÜYOR
Ergenekon davası süreci hakkında bilgi veren Bağış, şu ifadeleri kullandı: Türkiye, iki yıldan uzun bir süredir, Türkiye'deki demokratik sisteme karşı kökleşmiş planları ortaya çıkarmayı amaçlayan karmaşık "Ergenekon" davasını sürdürmektedir. Dava, Hükümet dahil hiçbir dış gücün kendilerini etkileyemeyeceğini veya engelleyemeyeceğini sık sık vurgulayan bağımsız savcılar ve hakimler tarafından kovuşturulmaktadır. Davaya bakan savcı, bağımsız bir organ olan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından yakın zamanda İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine atanmıştır. Bundan böyle Ergenekon davasına yeni bir savcı bakacaktır; bu da, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun hukuki sürecin tarafsızlığını ve hukukun üstünlüğünü korumaya çalıştığını göstermektedir. Her demokraside olduğu gibi, güçler ayrılığını temin eden yargı bağımsızlığı çok büyük önem arz etmektedir."

Yürütme de dahil, hiçbir dış gücün davanın esaslarına müdahale edemeyeceğini veya savcıları etkileyemeyeceğini vurgulayan Bağış, "Yargının bağımsızlığı nasıl AB'de veya Birleşik Devletler'de sorgulanamıyorsa, aynı şekilde Türkiye'de de sorgulanamaz." ifadelerini kullandı.


"TUTUKLU GAZETECİLER İÇİN İDDİANAMELERİ BEKLEYELİM"
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, şöyle devam etti: "Bu önemli davada, devletin en yüksek kademelerinin, gazetecilerin tutuklanması konusundaki kaygılarını ifade etmelerine rağmen, savcılar, gazetecilerin Ergenekon örgütü ile bağları olduğunu gösteren kanıtlara sahip olduklarını açık bir şekilde belirtmişlerdir. Ayrıca, tutuklamaların, gazetecilerin mesleki faaliyetleri, yayımladıkları veya yayımlamayı planladıkları kitaplar ya da makaleler ve hiçbir şekilde fikirleriyle ilgili olmadığını ifade etmişlerdir.

Savcıların önümüzdeki günlerde sunacakları iddianame, gerekçelerini açıklığa kavuşturacaktır. Bunun için, davanın ayrıntılarını takip etmeye ve tutukluların haklarının korunmasını sağlamaya devam ederken, iddianamenin sunulmasını beklemek zorundayız."


"HÜKÜMETİN BASINI SUSTURMASI SÖZ KONUSU DEĞİL"
"Burada, Hükümetin art niyetle basını susturması söz konusu değildir. Tam tersine, Türkiye, mevcut Hükümet döneminde, özellikle askeri darbeler sırasında ve sonrasında, gazetecilerin tutuklanması, işkence görmesi ve kaybolmasından bu yana büyük mesafe kat etmiştir." diyen Bağış, AB'ye uyum kanunları çerçevesinde son 10 yılda basın özgürlüğü alanında büyük adımlar atıldığını kaydetti. Egemen Bağış, "İfade ve basın özgürlüğü, Türkiye'de Anayasa ve ilgili diğer mevzuat ile korunmaktadır. 2002 – 2004 yılları arasında kabul edilen sekiz AB uyum paketinden yedisinde, ifade özgürlüğüyle ilgili önemli hukuki gelişmeler sağlandı. Türk Ceza Kanunu, Temmuz 2005'te ifade ve basın özgürlüğü konusunda daha özgürlükçü bir yaklaşımla değiştirildi. İfade özgürlüğüyle ilgili maddelerde önemli gelişmeler kaydedildi." hatırlatmasını yaptı.

"TİMSAH GÖZYŞLARI DÖKEN TEK TARAFLI GÖRÜŞLERE BAĞLI KALMAYALIM"
Türkiye'nin ifade özgürlüğü alanındaki reformlarından örnekler veren Başmüzkareci Bağış, şu ifadeleri kullandı: "Basın özgürlüğü" konusunda timsah gözyaşları döken tek taraflı görüşlere bağlı kalmayalım ve resmin bütününü gözden kaçırmayalım. Tartışmanın farklı açılardan ele alınması oldukça önemlidir. İtalya'da Gladyo davasını yürüten Savcı Felice Casson, içlerinde bir eski başbakan, otuz general, iki medya patronu ve otuz gazetecinin de dâhil olduğu karmaşık bir planı açığa çıkartmıştır. Bu süreç, tartışmalı ve zorlu geçmesine rağmen, bu Avrupalı devletin demokratik ve yolsuzlukla mücadele eden güçleri için gerekli olmuştur. Türkiye'deki Ergenekon davası da aynı derecede önemlidir. Davanın gerçek odak noktasının, Türk demokrasisinin güçlendirilmesi olduğu unutulmamalıdır. Ülkemizde, Ergenekon davasının çözüme kavuşturulmasıyla birlikte, demokrasi adına büyük bir adım atılmış olacaktır."

Haber Ara