Ortadoğu coğrafyası kaynıyor. Ülkelerin yönetimleri birer birer yıkılıyor. Televizyonlarda seyredince bütün ülkeyi bir savaş halinde görüyoruz, ama gerçekte durum böyle mi? Yemen'de mücadele meydanlarda sürüyor. Meydanlardan uzaklaştıkça halkın gündelik hayatına devam ettiği gözleniyor. Libya'da durum biraz daha farklı. Savaşın tedirginliğini, öfkesini her tarafta görmek mümkün.
Yemen, bugünlerde Arap coğrafyasında devam eden siyasi karışıklığın etkisi altında. Meydanlar ikiye bölünmüş, Tahrir'de iktidar yanlıları, Sana üniversite meydanında muhalefet taraftarları... Meydanlar, şu an bir kaos ortamı olduğunu gösteriyor. Buradaki hareketlilik yavaş yavaş sokaklara taşıyor. Dükkânlar kepenklerini indiriyor. Zaten yoksulluk ve yolsuzlukla uğraşan ülkenin durumu pek parlak görünmüyor. Ama meydanlardan uzaklaştıkça gündelik hayat normal seyrinde.
Yemen caddelerini adımlarken dilimizde o meşhur türkü: Giden gelmiyor acep nedendir, bölümüne gelince... Gülümseyerek, "Trafikten olabilir mi?" diyoruz. En büyük sorunlardan biri trafik. Korna çalmayan yok. Çalmamak yol verme anlamına geldiğinden sokaklar gürültüden geçilmiyor. Gaza basmakla korna neredeyse aynı. Çarpılmamış, vurulmamış tek bir araba yok. Sana'da şehir içi ulaşım 'depdep'lerle yapılıyor. Bir çeşit dolmuş yani. Bunlar; metro, tramvay ve belediye otobüslerinin yerini tutuyor. Kapıları hep açık.
Yemen insanı çok sıcakkanlı. Türklere olan sevgileri görülmeye değer. Birçok polis noktası ve aramalarda Türk olduğumuzu öğrendiklerinde hiç işlem yapmadan yola devam etmemizi söylüyorlar. Ayrıca üzerine bir de 'Vatanımız vatanınızdır.' diyorlar. Türkiye'de en çok neyi sevdiklerini sorusuna "Recep Tayyip Erdoğan, Galatasaray ve Kurtlar Vadisi" cevabını alıyoruz.
Kurtlar Vadisi Yemen
Yemen'de, sokaklarda, reklam afişlerinde bir Türk oyuncunun fotoğrafıyla karşılaşıyoruz. Ağzında gat çiğneyen (Bir tür çiçekli bitki, yaprakları çiğnenince uyarıcı etki yapıyor) Memati'nin görüntüsü hayli ilginç! Zaten en büyük ilgi Kurtlar Vadisi dizisine. Bir Yemenli "Kurtlar Vadisi burada yayınlanmaya başladığından beri siyah camlı arabaların sayısı arttı." diyor. Dizi oyuncularının fotoğraflarını, photoshop ile geleneksel Yemenli kıyafeti giydirip yanaklarını da gat çiğneyen şekle bürümüşler.
Ülke erkeklerinin yüzde seksen beşi gat kullanıyor. Kadınların ise yüzde otuz beşi. Saat 13.00 olduğunda zaman duruyor. Mesaiye ara veriliyor. Gat yaprakları teker teker ağza (yanağa) dolduruluyor. Dişlerle eziliyor. Saat 16.00'ya kadar Yemenliler sadece gat çiğnemekle meşgul. Herkes aylık kazancının (100-120 dolar) günde 500 riyalini (yaklaşık iki dolara denk geliyor) gata veriyor. Gelişmenin önündeki en büyük engel olarak görülse de kimse yasak getiremiyor.
'Kahve Yemen'den gelir' deyimi de artık geçersiz. Çünkü kahve ağaçları sökülüp yerine gat ağaçları dikilmiş ve ülkedeki ağaçların yüzde sekseni gat ağacı. Yemen hançeri cembiye, erkeklerin prestij simgesi. Ergenlik çağındaki her erkek cembiye taşımaya başlıyor. Yemenliler için cembiye ne kadar önemliyse bizim kılıç kalkanı andıran cembiye dansı da o kadar önemli.
Yemen mutfağı çok zengin. Fahsa, Arabia ve balık en önemli yemeklerden. Oteller dışında yemekler genelde yer sofrasında yeniyor. Çatal-bıçak, talep ederseniz ekstradan geliyor. Çay, şeker üstü çay sanki. Karanfilli veya naneli olarak geliyor. Yemenli erkekler yemeğini dışarıda yiyor. Evde yemek yeme kültürleri yok. Sadece cuma akşamları bütün aile akşam yemeğinde bir araya geliyor. Dünyanın her yerinde bir Türk lokantasına rastlamak mümkün. Burada da var.
***
Savaşın arkasındaki şehir: BİNGAZİ
Muhakeme Meydanı'ndan yükselen protesto seslerinin altında dertli dertli çayını yudumlayan yaşlı amca, meydanın ortasında muhaliflere bedava bayrak dağıtan küçük çocuk, savaşta yitirdikleri için ağlayan kadınlar, öfkeli gözleriyle kalabalıktan sesini gökyüzüne duyurmaya çalışan gençler...
Libya'nın Bingazi şehrinde günlük hayatın yansıması olan bu sahneler, her gün yaşananların tekrarı adeta. Savaş, bu güzel şehrin insanları üzerinde bir travma oluşturmuş. İnsanın yüzünde belli belirsiz bir korku ve öfke var. Bingazi halkı cepheden gelecek zafer haberini gözlüyor. Kahvehanelerde oturup haber kanallarını izleyenler, çay içip yaşadıkları korkuyu hemşerileriyle paylaşıyor. Şehrin en kalabalık noktası hiç kuşkusuz muhalefetin kalbi olarak nitelenen Muhakeme Meydanı. Sabahın ilk ışıklarından gün kararana kadar kadını erkeği, yaşlısı genci herkes meydana uğruyor. Cepheden gelen yeni bilgileri alıp günlük hayatına devam ediyor.
Büyük limanlarıyla Libya ekonomisinin önemli bir merkezi olan Bingazi, güzel sahilleri ve denizciliğiyle ünlenmiş bir kent. Savaş sonrasında limanlar yardım gemileri haricinde neredeyse bomboş. Ticari hayatın durduğu kentte belediye ve bürokratik işlemler geçici hükümetin atadığı komiteler tarafından yürütülüyor. Komitelerin uygulamaları bazen ilginç görüntülere sahne oluyor. 10 yaşındaki bir çocuk, şehrin en önemli kavşaklarından birinde trafik akışını yönetiyor. Başkent Trablus ile bütün resmî ilişkiler kesildiği için komiteler ve halk bütün işleri kendileri yürütüyor. Libya'nın değerli petrol alanları nispeten muhaliflerin elinde olduğu için ülkenin doğusunda akaryakıt sıkıntısı fazla yok. Bingazi şehrinde 2,5 dolara yaklaşık 60 litre benzin alabiliyorsunuz. Faaliyet gösteren petrol rafinerileri şehre yetecek kadar benzin sağlayabiliyor. Ülkenin iç kesimlerine ve cepheye yaklaştığınızda akaryakıt ciddi bir sorun olabiliyor. Benzin istasyonlarında ise sürekli bir kuyruk var. Akaryakıt olmasına rağmen dağıtım sorunları henüz aşılabilmiş değil.
Şehirdeki mağazaların büyük kısmı kapalı. Özellikle teknoloji ürünleri ve beyaz eşya satanların... Cezaevlerinden firar eden kaçaklar, insanların en büyük korkusu. İnsanlar, yağmadan çekindikleri için mağazalarını ortalık durulana kadar açmayacaklarını belirtiyor. Şehirde yemek yiyebileceğiniz birkaç mekân var. Bu mekânlar sadece gazetecilere ve zengin muhaliflere hitap ediyor. Çünkü fiyatlar epey yüksek. Kişi başı ortalama 20 dolara orta sınıf bir yemek yiyebiliyorsunuz. Hava kararınca kimse sokağa çıkmıyor. Gün içinde kahvehane ve nargilecilerde bir araya geliyorlar. Bingazi'de vergi sistemi yok, karaborsada istediğiniz her şeyi bulmak mümkün. Gençlerin toplu olarak zaman geçirdikleri bir mekân yok. Sadece Muhakeme Meydanı'nda gerçekleşen cuma namazları ve protesto gösterilerinde bir araya geliyorlar.
Doğu kapısı durumundaki Tobruk şehri, Bingazi'nin bütün ihtiyacını karşılıyor. İtalya gibi birkaç ülkenin Geçici Hükümet Konseyi'nin iznini alarak petrol ticareti yapması ve bunun karşılığında şehrin ihtiyacı olan gıda ve sağlık malzemeleri sağlaması, halkı mutlu ediyor. Mısır'ın, Libya'da devam eden savaşa rağmen sınır kapısını açık tutması, Bingazi ve doğu Libya'da kıtlık olmasını engelliyor.
Zaman