Teknolojiye egemen Türkiye
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçim beyannatesini parti genel merkezinde açıklıyor.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-16 15:02:26
Erdoğan, AK Parti'nin 12 Haziran 2011 seçimleri için hazırladığı Seçim Beyannamesinin ''TÜRKİYE HAZIR... HEDEF 2023...'' adını taşıdığını belirterek, bu seçim beyannamesinin sandıklar açıldığında unutulacak bir beyanname olmadığını söyledi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu beyanname, 'dostlar alışverişte görsün' niyetiyle, ya da vitrin düzenlemek, laf kalabalığı yapmak, orta sahada top çevirmek gayesiyle hazırlanmış bir beyanname de değildir. AK Parti'nin seçim beyannamesi, önceki tüm beyannamelerimiz gibi, son derece detaylı bir şekilde hazırlanmıştır. Hedefler net olarak konulmuş, bu hedeflere ne şekilde ve hangi takvimle ulaşılacağı net olarak ifade edilmiştir. Beyannamenin hazırlanmasında 'popülizm'den büyük bir hassasiyetle sakınılmıştır'' dedi.
Erdoğan, partisinin genel merkezinde, 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak genel seçim için hazırlanan seçim beyannamesini açıkladı. Erdoğan, İngilizce ve Arapça simultane tercüme de yapılan konuşmasında, seçim beyannamesini medya aracılığıyla Türkiye ve dünya kamuoyu ile paylaştıklarını söyledi.
AK Parti Seçim Beyannamesi'nin, Türkiye, Türk Milleti, Türk demokrasisi ve Türkiye'nin merkezinde bulunduğu bölge ve coğrafya için hayırlara vesile olmasını dileyen Başbakan Erdoğan, Beyannamenin hazırlanmasında geniş bir çalışma ekibinin görev aldığını ifada etti. Erdoğan, her birinin alanlarında ve sektörlerinde uzman olan bu geniş ekibe, partisinin üst yönetimine, bakan ve milletvekillerine katkılarından dolayı teşekkür etti.
12 Haziran 2011 seçimlerine, son derece kapsamlı, ayrıntılı, ciddi bir çalışmanın ürünü olan bir Seçim Beyannamesi ile girdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
''Türkiye Hazır... Hedef 2023... Bu beyanname, bir geleneğin, bir alışkanlığın, bir rutinin icrasından ibaret değildir. Bu beyanname, 'dostlar alışverişte görsün' niyetiyle, ya da vitrin düzenlemek, laf kalabalığı yapmak, orta sahada top çevirmek gayesiyle hazırlanmış bir beyanname de değildir. AK Parti'nin seçim beyannamesi, önceki tüm beyannamelerimiz gibi, son derece detaylı bir şekilde hazırlanmıştır. Hedefler net olarak konulmuş, bu hedeflere ne şekilde ve hangi takvimle ulaşılacağı net olarak ifade edilmiştir. Beyannamenin hazırlanmasında 'popülizm'den büyük bir hassasiyetle sakınılmıştır.
AK Parti'nin seçim beyannamesi içinde, Kaf Dağı'nı asla göremeyeceksiniz. Bu beyannamede, ulaşılamaz hedeflere, ulaşılamaz hayallere, masalımsı vaadlere asla rastlamayacaksınız. AK Parti'nin seçim beyannamesi, hayal tacirliği yapmak, umut simsarlığı yapmak için değil, Türkiye'ye son derece güçlü, makul, mantıklı bir yol haritası çıkarmak için hazırlanmıştır.
8,5 yıldır olduğu gibi, bugün de, bu beyannameyle, milletimizle samimi bir iletişim dili kuruyoruz. Milletimize, Türkiye'nin gerçek fotoğrafını sunuyor, verdiği sözleri yerine getirmiş olmanın güveniyle, sadece ve sadece yapabileceklerimizi vaad ediyoruz.''
-''...POPÜLİZM ANLAYIŞI, MİLLETİMİZDEN ASLA İTİBAR GÖRMEYECEKTİR''-
AK Parti'nin, kurulduğu günden itibaren, siyasette samimiyetin, dürüstlüğün, şeffaflığın dilini önemsediğini, milletle muhabbeti ve milletle karşılıklı güven duygusunu siyasetinin merkezine yerleştirdiğini belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, yakın tarihinde, siyaseti popülizmden ibaret gören, siyasetin dilini adeta yalanla ve gerçekleşmesi mümkün olmayan vaadlerle özdeşleştiren siyasi anlayışların çok görüldüğünü ve yaşadığını dile getirdi.
''O ne veriyorsa, ben 5 fazlasını veriyorum'' diye ortaya çıkan bu siyasi anlayışın, Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne çok ağır bedeller ödettiğini kaydeden Erdoğan, seçim öncesinde, sırf oy alabilmek ve sırf iktidara gelebilmek için, kontrolsüz, sınırsız ve ölçüsüz şekilde vaadlerde bulunan siyasetçilerin, iktidar olduklarında verdikleri tüm vaadleri unuttuklarını ve millete hayal kırıklığı yaşattıklarını ifade etti.
Aynı iktidarların, seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte, yine oy kaygısıyla muslukları sonuna kadar açtığını anlatan Başbakan Erdoğan, devletin hazinesinin adeta yağmalandığını, Merkez Bankası Banknot Matbaası'nı 24 saat çalıştırarak para bastıklarını ve ekonominin tüm dengelerini alt üst ettiklerini dile getirdi. Erdoğan, faizin bir gecede yüzde 7500'e çıktığını hatırlatarak şöyle konuştu:
''Bunun rantını acaba kim yedi? Özellikle medya dünyasındaki kardeşlerimiz bunları kimin yediğini çok iyi biliyorlar.
Türkiye'nin, AK Parti iktidarı öncesinde tekrar tekrar yaşadığı ekonomik krizler, kötü yönetimin, beceriksizliğin yanında, popülist politikaların da bir neticesidir. Tekrar ediyorum; Türkiye, popülist siyaset anlayışı, plansız, programsız, hesapsız ve kitapsız vaadler, gündelik politikalar, gelecek vizyonundan ve kaygısından uzak uygulamalar nedeniyle çok ağır faturalar ödemiştir. Seçim öncesinde, kısa bir dönem rahatlama yaşanırken, seçimin hemen ardından kemerler sıkılmış, ancak ekonominin iki yakası bir araya gelememiş, sarsılan dengeler tamir edilememiştir. Tam anlamıyla, kaşıkla verilen, enflasyon, yüksek faiz, vergi, bütçe açığı yoluyla, vatandaştan adeta kepçeyle, hatta kürekle geri alınmıştır.
8,5 yıllık iktidarımızda en çok bu tahribatı gidermek için çaba gösterdik. AK Parti olarak, Türkiye'nin sorunlarını, sorunlara ilişkin çözüm önerilerimizi, hedeflerimizi, vizyonumuzu ve projelerimizi biz her zaman milletimizle açık ve şeffaf şekilde paylaştık. Hatırlarsanız, 3 Kasım seçimleri öncesinde milletimize biz son derece samimi, açık şekilde, '3 yıl bizden bir şey beklemeyin' dedik. Dikkat ediniz, uçuk vaadlerle, olmayacak, gerçekleşmeyecek hedeflerle, hayallerle değil, '3 yıl bizden bir şey beklemeyin' diyerek iktidara geldik. AK Parti'yi 3 Kasım'da iktidara taşıyan, sonrasındaki her seçimde de oylarını kat kat artıran, millet nezdinde itibarını sürekli yükselten anlayış, işte bu samimi, bu içten siyaset anlayışıdır.
Biz, yapmayacağımızı, yapamayacağımızı vaad etmedik, bugün de vaad etmiyoruz. Biz, Türkiye'ye, Türkiye ekonomisine, taşıyamayacağı yükler yüklemedik, bugün de yüklemiyoruz. Biz hiç bir zaman hayal ticareti, umut simsarlığı yapmadık, popülizme tenezzül etmedik, bugün de, 12 Haziran seçimleri öncesinde de asla tevessül etmiyoruz.
Türkiye siyasetini, siyasetin güvenilirlik katsayısını içten içe kemiren popülizm anlayışı, milletimizden asla itibar görmeyecektir. İktidara gelebilmek, üç beş fazla oy alabilmek için, ilkeli siyaseti, dürüst siyaseti terk edenlere eminim ki milletim bu seçimlerde de teveccüh ve tenezzül etmeyecektir. İktidara gelebilmek için her yolu mubah görenlere, yalanı, iftirayı, istismarı meşru görenlere, bunun yanında, milletten değil, çetelerden, mafyadan, karanlık odaklardan güç devşirmeye çalışanlara milletim bu seçimlerde de eminim ki yüz vermeyecektir.
Dışarıda adam bulamayanlar şu anda Silivri'nin içinden aday gösteriyor. Siyaset eyvah ne hale geldi? Enteresandır, aday tanıtımında maskeli aday tanıtımı yapıyorlar. Bu da enteresan. Bu, muhalefet partisinin ne hale düştüğünün çok açık delilidir. Ama biz bunlara alıştık. İnanıyorum ki milletim 12 Haziran'da bunların maskelerini indirecektir.''
-''BU BEYANNAME, TÜRKİYE'YE BİR GELECEK VİZYONU ÇİZEN BİR BEYANNAMEDİR''- Bugün, seçim sandığı görününce, ölçüsüz ve sınırsız şekilde aklına her geleni vaadedenlerin, geçmişte bu ülkeye ne kadar ağır bedeller ödettiğini Türk Milletinin unutmadığını kaydeden Başbakan Erdoğan, iktidara ortak olduklarında ekonominin tüm dengelerini bozanları, benzin, mazot, margarin, kıyma, tüpgaz kuyruklarında umutları heba edenleri milletin unutmadığını söyledi.
Popülist vaadlerle ya da müdahalelerle iktidara gelenlerin, Hazine'yi nasıl boşalttıklarını, ve Türkiye'yi nasıl 5 Cent'e muhtaç hale getirdiklerini Türk Milletinin unutmadığını belirten Erdoğan, 12 Haziran seçimlerine girerken, AK Parti olarak temel siyasi ilkeleri en başındaki gibi büyük bir hassasiyetle muhafaza ettiklerini dile getirdi. Başbakan Erdoğan, ''12 Haziran seçimlerinde, biz, nezaketi elden bırakmayacağız. Nezaket, zarafet, karşılıklı saygı üzerine bir propaganda süreci yürüteceğiz. Biz, yalanlar, iftiralar, ithamlar, karalamalar üzerine bir kampanya değil, planlar, projeler, hedefler üzerine bir kampanya yürüteceğiz. İşte bugün açıkladığımız bu beyanname, net bir Türkiye fotoğrafıyla birlikte Türkiye'ye bir gelecek vizyonu da çizen bir beyannamedir'' dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara