Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Şahin: TC vatandaşı herkes şartları taşıyorsa aday gösterilebilir

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Adayı Mehmet Ali Şahin, 'Türkiye'de basın yayın özgürlüğüyle ilgili yasal olarak ciddi bir eksikliğimiz olduğu kanaatinde değilim.' dedi.
Başkan Şahin, öğretmenevinde

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-16 12:03:50

Şahin: TC vatandaşı herkes şartları taşıyorsa aday gösterilebilir
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Adayı Mehmet Ali Şahin, 'Türkiye'de basın yayın özgürlüğüyle ilgili yasal olarak ciddi bir eksikliğimiz olduğu kanaatinde değilim.' dedi.
Başkan Şahin, öğretmenevinde gazetecilerle bir araya gelerek soruları cevapladı. Basının güçlü olduğu toplumlarda demokrasilerin de güçlü olduğunu, her şeyden haberdar halkın, ülke sorunlarına duyarlılığının üst düzeyde gerçekleşeceğini ifade eden Şahin, 'Türkiye'de basın yayın özgürlüğüyle ilgili yasal olarak ciddi bir eksikliğimiz olduğu kanaatinde değilim. Peki zaman zaman karşılaştığımız sorunların nedeni ne diye sorduğumuzda; sanıyorum uygulamada birtakım eksiklikler var. Bizde özellikle 2005'de AB ile müzakere süreci başlamadan önce çok ciddi mevzuat değişiklikleri oldu. Temel yasalarımız, AB müktesebatını ülkeye taşınması bağlamında değiştirildi. Biz mevzuat açısından önemli düzenlemeler yaptık. Köklü birtakım değişikliklerin, bu yasaların çıkış amacına uygun başarıyla uygulanabilmesi için bir zamanın geçmesine ve kafaların da değişmesine ihtiyaç var. Bunu uygulayacak olan insandır. Eski alışkanlıkları kısa sürede bırakamıyorsunuz. O nedenle mevzuatta herhangi sorun olmamasına rağmen, eski alışkanlıkların kimi uygulayıcılarının halen kafasında var olmaya devam ettiği için uygulamada zaman zaman sıkıntılarla karşılaşıyoruz ama ben bunun geçici olduğuna inanıyorum.' diye konuştu.
Türkiye'nin yasal mevzuat açısından önemli bir adım attığını, uygulamada da başarılı olunduğu takdirde en gelişmiş Avrupa ülkelerinin gerisinde kalınacağı kanaatinde olmadığını ifade eden Şahin şöyle konuştu: 'Türkiye'nin birkaç haftadır gündeminde. İki basın mensubu, uzun bir süre önce başlamış olan davayla bağlantı nedeniyle tutuklanmışlardır. Adalet Bakanı olduğum dönemde yurt dışından zaman zaman konuk adalet bakanları gelirdi. Bana ilk soruları, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesidir; 'ne olacak bu 301. madde?' Sanki selamdı. Merhaba demeden önce 301. madde ile başlıyorlardı. Çünkü 301. madde, halkı 'kin ve düşmanlığa sevk etme' şeklinde ifade edilebilecek söz ve yazılarla ilgili kamu davası açılmasına imkan sağlıyordu. Bu davaları açan Cumhuriyet savcılarıdır. Adalet Bakanı olarak ben savcılara müdahale edemem, bu yargı bağımsızlığına uygun davranış olabilir mi? Benim Adalet Bakanı olarak bulunduğum dönemde 200'e yakın, Cumhuriyet savcılarımıza basın mensuplarıyla ilgili dava açılmasına yönelik dosyalar geliyordu. Hiçbirine izin vermedim, benden sonra da bu titizlik devam etti. Toplumda endişe uyandıran bir söz ifadesi de olsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, düşünce özgürlüğü bağlamında değerlendiriyor. Türk yargıç ve savcıları da bu içtihada uygun hareket etmelidirler.'
    Tutuklu 2 gazeteciyle ilgili Türkiye'nin her yerinde kendisine sorular yöneltildiğini ifade eden Şahin, yargıya intikal etmiş bir konuyla ilgili olumlu ya da olumsuz beyanda bulunmayı, yargıya müdahale olarak kabul edeceğini vurguladı.
Bir gazetecinin, 'Balyoz Davası sanıklarının milletvekili adayı gösterilmesini nasıl değerlendirdiğinin" sorması üzerine Şahin, 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkes, içeride de olsa milletvekili olma şartlarını taşıyorsa kural olarak aday gösterilir. Bunda bir mani yoktur. Etik olarak bakıldığında bunu siyasi partiler kendileri değerlendirecek. Zaten 12 Haziran'da da halkımız bunu değerlendirecektir. Bunun malzeme yapılmasının doğru olmadığını düşünüyorum.' cevabını verdi.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara