Dolar

34,9578

Euro

36,7251

Altın

2.974,95

Bist

10.125,46

Müezzinoğlu, kaçak yollardan girdiği şehre milletvekili adayı olarak döndü

AK Partili Mehmet Müezzinoğlu, bir zamanlar kaçak yollardan girdiği Edirne'ye bu sefer milletvekili adayı olarak döndü.
    AK Parti Edirne birinci sıra milletvekili adayı Mehmet Müezzinoğlu ilginç bir hikayeye sahip. Batı Tra

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-16 13:11:28

Müezzinoğlu, kaçak yollardan girdiği şehre milletvekili adayı olarak döndü
AK Partili Mehmet Müezzinoğlu, bir zamanlar kaçak yollardan girdiği Edirne'ye bu sefer milletvekili adayı olarak döndü.
    AK Parti Edirne birinci sıra milletvekili adayı Mehmet Müezzinoğlu ilginç bir hikayeye sahip. Batı Trakya Gümülcine doğumlu olan Müezzinoğlu, 1970 yılında eğitim için zorlu bir yolculuğun ardından İstanbul'a geldi. İmam hatip lisesinde okuma hakkı kazanan Müezzinoğlu, liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni kazandı. Buradan 1982 yılında mezun olan Müezzinoğlu, mesleğini yapmak için ülkesine döndü. Ancak uygulanan asimilasyon politikası, diplomasının tanınmaması, hekimlik yapmasına izin vermemesi gibi gerekçelerle ülkesinden kaçmaya karar verdi.
    Mesleğini yapmak ve geleceğini kurmak için Türkiye'ye iltica etmeye karar veren Müezzinoğlu, kılavuzlara (insan kaçakçıları) para vererek Türkiye'ye doğru yola çıktı. Kılavuz tarafından Meriç nehrinin Yunanistan tarafına getirilen Müezzinoğlu'na Türkiye'ye geçmek için takip edeceği güzergah gösterildi. Belirtilen yolu takip eden Müezzinoğlu, Ağustos sıcağında nehri geçmeyi başardı. Edirne toprağına geçen Mehmet Müezzinoğlu, Türk askerleri tarafından durdurularak teslim alındı.
    İki asker eşliğinde İpsala'ya götürülen Müezzinoğlu, burada ifade verip bir gün nezarette kaldıktan sonra Edirne'ye getirildi. Şu an Bölge Trafik ve Çevik Kuvvet Polisi'nin bulunduğu binada 4 gün nezarette kalan Müezzinoğlu, daha sonra İstanbul'a gönderildi. Oturma izni hakkını kazanan Müezzinoğlu, 4 yıl dünya vatandaşı olarak İstanbul'da yaşadı. 1986 yılında ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul edildi. Geçen süre içerisinde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde İç Hastalıkları alanında ihtisas yapan Müezzinoğlu, Avcılar'da kendisine ait özel bir hastane açtı.
    Müezzinoğlu siyasetle 1992 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle tanıştı. İki dönem AK Parti İstanbul il başkanlığı yapan Müezzinoğlu, 2007 seçimlerinde milletvekili olarak Meclis'e girdi. Müezzinoğlu, 12 Haziran'da yapılacak seçimlerde Edirne 1. sıra milletvekili adayı olarak gösterildi.
    Mehmet Müezzinoğlu, 28 yıl önce yaşadığı zorlu yolculuğu yine Meriç Nehri kenarında anlattı. Meriç Nehri'nin iki yakasının kendisi için çok farklı anlamlar taşıdığını söyleyen Müezzinoğlu, "13 Ağustos 1983 yılında ceketimizi alarak bazı bu bölgelerde yol göstericilerinin de yardımı ile Meriç Nehri'ni kaçak olarak geçtim. Hayatımın belki de unutamayacağım umutla korkunun, geleceği kucaklamak istediğim anavatanımla arkada bıraktığım vatanımdaki annem, babam, kardeşlerim, sevdiklerim, sokaklarımız arasındaki hayallerle bu nehirden geçtim." dedi.
    Türkiye'ye gelmek için bir kılavuza bedel ödediğini belirten Müezzinoğlu, "Kılavuz beni nehrin kıyısına bırakırken 20-25 dakikalık karşıdaki şu patika yoldan yürüyeceksin. Arkana bakmadan 25 dakikalık bir yolun var. Sakın arkana bakma. Arkada Yunan askerleri çıkabilir. Hiç arkana bakmadan, koşarak değil ama hızlı adımlarla yürüyerek 20-25 dakikalık bir yoldan sonra stabilize bir yol çıkacak o yoldan sonra karşına Türk askeri çıkabilir. Ona teslim olacaksın. Asker denk gelmezse yola çık sağ taraftan 4 kilometre yürü oradan bir köye varacaksan. Oradan Keşan'a buradan sonra ne istersen yaparsın." dediğini aktardı.
    Müezzinoğlu, "Ben, tabii onun dediği gibi o patika yoldan belirtilen sürede yolculuğu yaptım. Belki bazen insana ömür gibi geliyor. Çünkü Ağustos sıcağında yerlere düşmüş kurumuş yaprakların çıkarmış olduğu ses adım sesi sanki arkanda biri seni takip ediyormuş psikolojisi veriyor. Bir de arkanda gerçekten seni biri takip ediyor psikolojisi ile birlikte arkana bakmama gibi bir de telkin var. Onun ilk dediğini gibi çıktı. Ağaçların arasında 'dur' hemşehrim diye bir ses duydum. Bir baktım Türk askeri. 'Ellerini kaldır' dedi kaldırdım. Durumumu anlattım. İki asker bizi İpsala'da askeri komutanlığa götürdüler. İpsala ve Edirne'den sonra İstanbul'a geçtim. Dünya vatandaşlığı, oturma izni 1986 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldum. Rabbim kimseyi doğup büyüdüğü topraklarda mecbur kalarak kaçma, göçme durumda bırakmasın." diye konuştu.

Haber Ara