'Hayat boyu öğrenme 800 yıl önce topraklarımızda yerleşik bir modeldi'

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, hayat boyu öğrenme kavramının gelişmiş ülkelerin ortaya koyduğu bir sistem olarak lügate girdiğine dikkat çekerek, "Halbuki, 800 yıl önce, topraklarımızda, hem de tüccar ve sanayicilerin arasında yerleşik bir sistemdi." dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı ve TOBB Türkiye Eğitim Meclisi işbirliğinde, 'Hayat Boyu Öğrenme ve Özel Öğretim Kurumlarının Rolü' konulu 4. Eğitim Kongresi başladı.
Kongrenin açılışında konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, hayat boyu öğrenme kavramının, gelişmiş ülkelerin ortaya koyduğu modern bir eğitim sistemi olarak lügate girdiğini belirterek, "Halbuki geçmişe bakabilsek, bunun tam aksini göreceğiz. Zira hayat boyu öğrenme modeli, bundan tam 800 yıl önce, bizim topraklarımızda, hem de tüccar ve sanayicilerin arasında yerleşik bir sistemdi." dedi.

"BAŞARILI UYGULAMALARI ELBETTE ÖRNEK ALACAĞIZ"
Ahilik teşkilatında, tüccar ve sanayicilerin bağlı olduğu meslek grupları olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, "Bu meslek gruplarında, belirli aralıklarla eğitimlerin yapılması zorunlu idi. Bu eğitimlerde meslekle ilgili yeni bilgiler ve yöntemler öğretilirdi." ifadesini kullandı. Avrupa'dan örnek alınarak uygulamaya çalışılan sistemin özünün de bu olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Gelişmiş ülkelerdeki başarılı uygulamaları elbette örnek alacağız ama şunu da hiçbir zaman unutmayalım: "Bu işin patenti aslında bize ait. İşte bu nedenle biz kendi malımıza sahip çıkmak zorundayız. Bu alanda dünyaya örnek olacak bir modeli yeniden ortaya koymak zorundayız. Bu bizim hem tarihimize hem de ülkemize karşı sorumluluğumuzdur." şeklinde konuştu.

Hayat boyu eğitim sistemiyle bilgi seviyesini de yenileyen toplumların tarihte her zaman yükseldiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Çünkü ekonomik alt yapı buna göre gelişiyor. Bu, aslında verimliliğin de en önemli kaynağı. Yani tecrübe ile bilgiyi birleştirebilmek. Avrupa ülkelerinin kalkınmasının temelinde, bu gerçek var. Biz de insanımızın sahip olduğu beceri ve tecrübeyi, yenilenen bilgi ile destekleyebilirsek, daha verimli bir sisteme sahip olacağız ve daha hızlı zenginleşeceğiz. Bugün bizim verimlilik düzeyimiz, Almanya'nınki ile aynı seviyede olsaydı, milli gelirimiz şimdikinin tam üç katı olacaktı. Ve Türkiye şu anda dünyanın en büyük yedinci ekonomisi olacaktı."

"EĞİTİMDE UZMANLAŞMA ESASTIR"
Ömür boyu eğitim sisteminin profesyonelce dizayn edilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bu anlamda özel sektör kurumlarına ve üniversitelerimize çok büyük rol düşüyor." dedi. Gelişmiş ülkelerin tamamında firmaların çalışan personeline belirli aralıklarla profesyonel eğitim verdiklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Bu eğitimlerin tamamı, özel sektörde alanında uzman şirketler ve üniversiteler tarafından verilir. Çünkü eğitimde de uzmanlaşma esastır." diye konuştu.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi bünyesinde, beş yıl önce kurulan Sürekli Eğitim Merkezi'nin bunun en güzel örneklerinden biri olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Bu merkezde hem halka açık, hem de şirketler için düzenlenen eğitimler verilmektedir. Farklı uzmanlık alanlarında verilen bu eğitimlerde, bugüne kadar 10 binden fazla insanımız eğitilmiş ve sertifika sahibi olmuştur." dedi.

Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede hem sürekli eğitim alanında, hem de mesleki ve yaygın eğitim alanında özel sektörün önünün açılmasının son derece önemli olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, şunları dile getirdi: "Gelişmiş ülkelerdeki tecrübeler açıkça göstermiştir ki özel sektör eğitim sisteminde ne kadar fazla yer alırsa, eğitimin kalitesi de bir o kadar artmaktadır. Şimdi bizim de hızla, özel sektörün daha fazla rol alabileceği bir sistemi inşa etmemiz gerekiyor. Bu konudaki en acil tedbir, akreditasyon ve kredilendirme avantajlarını sağlamakla alınabilir. Biz TOBB camiası olarak, bu alanda elimizden gelen her türlü katkıyı verebiliriz."