Boyner: Herkes yeni anayasa konusunda görüşlerini seçimlerden önce açıklamalı
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, seçimlerden sonra gündeme gelecek yeni Anayasa metnine mümkün olduğunca toplumun geniş kesimlerinin zamanında katkı sağlaması gerektiğini belirtti. Boyner, "Başta siy
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-15 10:06:52
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Antalya'da düzenlenen Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanlar Konseyi Toplantısı'na katıldı.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD)'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan Ümit Boyner, seçim öncesi kısa ve orta vadeli gündem ve beklentilerini paylaştı.
TÜSİAD olarak, yeni anayasa konusunda bir tartışma platformuna aracılık ettiklerini hatırlatan Boyner, 1982 Anayasası'nın toplumun beklentilerini karşılamadığı yönünde herkesin hemfikir olduğunu ifade etti.
Toplumda yeni bir anayasaya ihtiyacın olduğu konusunda da bir mutabakatın olduğunu belirten Boyner, "Herkesin 'yeni' kavramından beklentilerinin de farklı olacağı aşikâr. Bu sürecin en katılımcı şekilde geçirilmesine katkı amacıyla, 11 yuvarlak masa toplantısı ile farklı görüşlerden çeşitli akademisyen ve kanaat önderi bir araya getirildi. Burada amaç yeni bir Anayasa metni hazırlamak değildi. Amaç yeni anayasanın hangi temel ilke, odak ve yöntemleri benimsemesi gerektiğine ilişkin yürütülen çalışmalarda ortaya çıkan sonuçları kamuoyu ile paylaşmak ve bir tartışma ortamı sağlamaktı. Elbette, her konuda tam bir mutabakat sağlamak mümkün olmadı, ancak ortak uzlaşıya varılan pek çok da konu belirlendi. Zaten önemli olan, her fikrin özgürce tartışılabilir noktada ifade edilebilmesi, her fikrin en azından tartışma sürecine dahil olabilmesidir." diye konuştu.
Ümit Boyner, iki aydan kısa bir süre sonra seçimlere gidileceğini de hatırlatırken, mevcut seçim sistemi ve seçim barajı ile meclisin, seçmen iradesi ve temsiliyeti konusunda tam bir yansıma oluşturamayacağını ileri sürdü.
Seçim Sistemi ve Siyasi Partiler Kanunu, seçmen ile vekili arasındaki ilişki zemininden çok parti başkanı ve vekil arasındaki bağı güçlendiren bir durum ortaya çıkardığını savunan Boyner, "Kim kimi seçiyor, kim kimi seçtiğini zannediyor ve dolayısıyla kim kimi temsil ediyor?" sorusunu yöneltti.
Demokratikleşmeye yaklaşımlarında üç ana reform üzerinde durduklarını dile getiren Boyner, şöyle devam etti: "Yeni anayasa, siyasi partiler ve seçim kanunlarının daha katılımcı ve demokratik hale gelmesini ümit ediyoruz. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin geçerli olduğu, kontrol ve denge mekanizmalarının işlediği çoğulcu bir parlamenter demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile hayata geçmesinin Türkiye'nin yeni vizyonu olması gerektiğine inanıyoruz."
"YENİ DÖNEMDE REKABETÇİ, VERİMLİ VE İSTİHDAM SAĞLAYAN BİR EKONOMİYE ODAKLANMALIYIZ"
TÜSİAD Başkanı Boyner, ekonomiye ilişkin görüş ve beklentilerini de açıkladı. Yeni dönemde Türkiye'nin rekabet ettiği diğer büyüyen pazarlara da bakarak, yapısal bakımdan daha rekabetçi, verimlilik tabanlı ve yeni istihdam sağlayan bir ekonomiye odaklanması gerektiğini vurgulayan Boyner, "Türkiye'nin krizden çıkışta, büyümede ve kendine yeni ticaret ve yatırım pazarları açmada neredeyse gıpta edilen bir ülke haline geldiğini biliyoruz. Makroekonomide ciddi başarılar sağladık. Yeni dönemde rekabet ettiğimiz diğer büyüyen pazarlara da bakarak, Türkiye'nin yapısal olarak daha rekabetçi, verimlilik tabanlı ve yeni istihdam yaratan bir ekonomi haline gelmesine odaklanmamız gerekiyor." diye konuştu.
Yeni dönemde öncelikli beklentilerini de sıralayan Boyner, öncelikle bağımsız merkez bankacılığı anlayışının derinleştirilmesini istedi. Faiz dışı kamu harcamalarının düşürülmesi gerektiğini ifade eden Boyner, beklentilerini şöyle sıraladı: "Vergi mevzuatının özlü, kısa, anlaşılabilir bir reforma tabi tutulması ve dolaylı vergi gelirlerinin nispi olarak azaltılması, G20 oluşumunda Türkiye'nin hak ettiği etkili bir konumun elde edilmesi, kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin, topluma yaygınlaştırarak şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde yürütülmesi, Düzenleyici Kurum anlayışının geliştirilmesi ve piyasa oyuncularının bu yapılarda konumlarının güçlendirilmesi, finansal sistemde elde edilen sağlam duruşun konsolidasyonu, bizce bundan sonra ekonomide yapılması gereken düzenlemelerdir."
Boyner, makroekonomik önerilerin sürdürülebilir büyümenin ön koşulu olduğunu, ancak Türkiye'nin özellikle rekabetçiliğini artırabilmesi için mikro düzeyde reformlara da acilen ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara