Dolar

34,9544

Euro

36,7154

Altın

3.000,35

Bist

10.009,65

Biçici: Osmanlı Ermenisi, ezilmek yerine kayrılmış ve şımartılmıştı

Gaziantep Üniversitesi'nde düzenlenen konferansta konuşan okutman Mehmet Biçici, Ermeni katliamı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti. Biçici, 1.5 milyon Ermeni'nin katlediğinin iddia edildiğini hatırlatarak, "Bu mümkün değil. O dönem Ermeni

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-14 14:49:37

Biçici: Osmanlı Ermenisi, ezilmek yerine kayrılmış ve şımartılmıştı
Gaziantep Üniversitesi'nde düzenlenen konferansta konuşan okutman Mehmet Biçici, Ermeni katliamı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti. Biçici, 1.5 milyon Ermeni'nin katlediğinin iddia edildiğini hatırlatarak, "Bu mümkün değil. O dönem Ermeni nüfusu ise 1 milyon 294 bin idi. Osmanlı Ermenisi, ezilmek şöyle dursun, korunmuş, kayrılmış ve şımartılmıştı." dedi.
    Gaziantep Üniversitesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu'nda Okutman Mehmet Biçici tarafından, "Geçmişten Günümüze Ermeniler ve Türk Ermeni İlişkileri" konulu konferans düzenlendi.
Konferansta konuşan Biçici, "1915 yılında Osmanlı topraklarında yaşayan tüm Ermeni vatandaşlarını soykırım amacı ile tehcire tabi tutup, yollarda kimine göre 1, kimine göre 1 milyon 500 bin, kimine göre ise 2 milyon Ermeni'yi öldürmüşüz, bizi bununla suçluyorlar. Bu iddiayı kanıtlayamadıkları gibi daha ölü sayısında bile bir karara varamıyorlar. 90 yıldır her şeye rağmen kuyuya taş atmaya devam ediyorlar. Buna karşılık olarak kentimizi savunacak kanıtlar saymakla bitmez. Osmanlı resmi istatistiklerine göre 14 Mart 1914 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu'nun toplam nüfusu 15 milyon, Rum nüfusu 1 milyon 700 bin, Ermeni nüfusu ise 1 milyon 294 bin. Bu resmi rakamlar, çok güvenilir; çünkü devlet, bu istatistiklere bakarak Ermeni vatandaşlarından vergi almaktadır." şeklinde konuştu.
Osmanlı Hristiyanlarının genellikle Türklerden çok daha iyi durumda olduklarını vurgulayan Biçici, sözlerine şöyle devam etti: "Askere gitmiyorlardı. Bundan da yararlanarak ticareti, küçük zanaatları ele geçirmişlerdi. Islahat döneminde tarımı da ele geçiriyorlardı. Türklerin tarlasını, bozulan çiftini, çubuğunu satın alıyorlardı. Osmanlı Ermenisi köyde ağa, kasabada eşraf, şehirde zengin iş adamı olmuştu. Başkentte paşa oluyordu artık. Türk köylüsünün korkulu rüyası o götürü vergi toplayanların çoğu; Ermeniydi, Rumdu. Durmadan yakınan, sızlanan da yine onlardı, padişahın Hristiyan tebaasıydı. Anlaşmalar onlar içindi, yabancı konsoloslar onlara kulak veriyor, yabancı elçiler onlara arka çıkıyordu. Osmanlı Ermenisi, ezilmek şöyle dursun, korunmuş, kayrılmış ve şımartılmıştı."

Haber Ara