Dursun Çiçek'e hakimden uyarı: Sözleriniz rütbenizle bağdaşmıyor

Islak imzalı belge davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek, mahkeme başkanıyla tartıştı. Mahkeme başkanı Köksal Şengün, "Bu yaptığınız rütbenizle, görevinizle bağdaşmıyor. Unutmayın ki siz burada sanık konumundasınız. Burası da mahkeme. Mahkemeyle tartışmak kimseye bir yarar getirmez." diyerek Çiçek'i uyardı. Çiçek'in avukatı İrem Çiçek ise, babasıyla ilgili yazdığı 'Albay Dursun Çiçek Vakası-Kışladan Hasdal'a' isimli kitabın 14 Nisan'da piyasaya çıkacağını söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasında tutuklu sanık Dursun Çiçek, talepler bölümünde konuşmasına devam etti. Çiçek, üç tutuklu sanığın bulunduğu bu davada bir buçuk ayda bir mahkemeye çıkıp konuştuklarını söyledi. Bugüne kadar 360 sayfa savunma yaptığını belirten Çiçek, "Suç şüphesi dediğiniz hiçbir şey kalmadı. Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın yaptığı soruşturmayı mahkemeniz yeniden yaptı. Benim talebim ve sizin kararınız ile mahkemeye istenilen hiçbir belge aleyhime değil." ifadesini kullandı.
Çiçek'in Türkiye'de yargının, ordu ve gazetecilere karşı kindar davrandığına ilişkin sözleri üzerine Başkan Şengün, "Lütfen! mahkemenin kimseye kini olmaz. Bizim size niye kinimiz olsun?" dedi.
Tek kişilik bir cunta olarak yargılandığını iddia eden Çiçek, "Savcılar gerçeğin peşinde değiller maalesef. Görülüyor ki, her cübbe giyen savcı olamaz." ifadelerini kullandı. Çiçek'in savunma içerikli talep konuşmasını uzatması üzerine mahkeme başkanı Şengün, konuşmasını toparlaması yönünde birkaç kez uyardı. Uyarıya rağmen Çiçek'in konuşmasına devam etmesi üzerine Şengün, "Konuşmanızı kesmek zorunda kalacağım." dedi. Şengün'ün bu uyarısına tepki gösteren Çiçek, "Biz gerçekleri anlatalım diye bir sürü hazırlık yapıyoruz. Siz bitirin diyorsunuz. Böyle adalet olmaz." diye bağırdı. Çiçek'in, "Biz de burada mahkeme var diye geliyoruz. Dinlemiyorsanız anlatmıyorum" şeklindeki sözleri üzerine Başkan Şengün sert bir üslupla cevap verdi. Saygısızca söylenen bu sözlere mahkemenin izin vermeyeceğini belirten Şengün, "Mahkemeye uymak zorundasınız. Bu yaptığınız rütbenizle görevinizle bağdaşmıyor. Unutmayın ki siz burada sanık konumundasınız. Burası da mahkeme. Mahkemeyle tartışmak kimseye bir yarar getirmez. Beğenirsiniz beğenmezsiniz." dedi. Bu arada söz almak isteyen Dursun Çiçek'in avukatını da uyaran Şengün, "Söz vermiyorum size de. Oturun, sabretmeyi bilin. Sıranız geldiğinde söylersiniz diyeceklerinizi. Sabretmesini bilin." şeklinde konuştu.
İrem Çiçek daha sonra söz aldığında, "Müvekkilim savunma hakkını kullanırken müdahale ettiniz. 4 sayfalık ucuz kağıdın Dursun Çiçek tarafından hazırlanmadığını siz de biliyorsunuz. Şu anda karşınızda sanık olarak bulunabilir ama 50 yaşında bir kurmay albay olan Dursun Çiçek'in sizden mevki ve sıfat olarak hiç farkı yok." diye konuştu. Mahkemeden bir an kendilerini Dursun Çiçek yerine koymalarını isteyen İrem Çiçek, "Mahkemenin bağımsız olduğunu düşünmek mümkün değil. Bir yıldır tutuklu olan bir insan tepki gösteriyor. Dosya bir yıldır oradan oraya top gibi atılıyor." şeklinde konuştu.

'BABASINA KİTAP YAZDI'
Bu arada Avukat İrem Çiçek, "Albay Dursun Çiçek Vakası-Kışladan Hasdal'a" adlı bir kitap yazdığını açıkladı. Çiçek, babasına yazdığı kitabının halen yayınevinde olduğunu, 14 Nisan Perşembe günü piyasaya çıkacağını söyledi.
İrem Çiçek'in Togan Yayınevi tarafından çıkarılan 220 sayfalık kitap, gazeteci Emin Çölaşan'ın ön sözü ile başlıyor. Kışladan Hasdal'a kitabı "Süreç", "Askeri Yargı Yine Devrede", "Hasdal'a Uzanan iddianame", "İddialar ve Savunma", "Askeri Yargının Şaşırtan Sonu" ve "Çiçek Albay" başlıklı bölümlerden oluşuyor. Kitap kapağında Dursun Çiçek'in İskenderun'da alay komutanı iken katıldığı tören geçişindeki bir fotoğrafı parmaklıklar arkasından görünüyor. Kitabın ekler bölümünde İrtica İle Mücadele Eylem Planı'nın sahte olduğu iddiasını çürütmek amacıyla bilirkişi raporları ve bazı belgeler bulunuyor.
Avukat İrem Çiçek, kitabına ilişkin "Mahkeme salonlarında, belgelerinde kalan gerçeklerin halka anlatılması için babamın bir önerisi oldu. Burada yaşananlar gözlerden uzak tutuluyor. Babam duruşmaların TRT'den canlı yayınlanmasını istemişti. Babamın bu arzusunu yerine getirmiş sayıyorum kendimi." dedi.