Ahmet Yılmaz / TİMETURK
Hollanda Katolik okullarından birinde başörtüsüyle eğitim gören lise öğrencisi İman, okul yönetiminin kendisini başörtüsünü çıkarmaya zorlaması sonucunda mahkemede dava açmak zorunda kaldı. Davada mahkeme, Katolik okulun Katolik olmayan her türlü rumuzu engelliyor olmasını kendine gerekçe göstererek okula yasak için izin verdi. İslam düşmanı Özgürlük Partisi lideri de kararı çok yerinde ve adil bulduğunu belirterek diğer okullar için de aynı şeyi temenni etti.
Hollanda Mahkemesi, ülkedeki Katolik okullara başörtüsünü yasaklama izni veren bir karar çıkardı. Kararda gerekçe olarak; başörtüsü giyilmesinin engellenmesi yönünde alınan bir kararın ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı bir durum olmadığı sunuldu.
Hollanda Radyosu’nun web sayfasında verdiği habere göre Mahkemenin bu kararı, başkent Amsterdam’ın kuzeyindeki Volendam Kasabası’nda bulunan Don Bosco Okulu’nda okuyan Müslüman öğrencilerden İman Muhsin’in başörtü ile okula gidebilmek için açtığı davanın cevabı olarak geldi.
Mahkeme, 15 yaşındaki İman’ın açmış olduğu davaya karşılık olarak verdiği bu kararının, okulun Katolik olmayan tüm sembolleri yasaklayan Katolik yapısıyla gayet uyumlu olduğunu açıkladı. Kararda ayrıca başörtüsü yasağının özgürlükleri sınırlamak anlamına gelmediği, bu okulun dini esaslar üzerine öğrenciler arasında kesinlikle ayrım yapmadığı ifade edildi.
Wilders: Adil bir karar!
Mahkemenin bu kararı üzerine duygularını Twitter Sitesi üzerinden dile getiren İslam karşıtı Özgürlük Partisi Lideri Geert Wilders şöyle dedi: ‘Adil bir karar. Diğer Hıristiyan okulların da bu okulu örnek almasını temenni ediyorum.
Avrupa’da büyük gürültüye sebep olan başörtü tartışmalar radikal sağcı Hıristiyanlar ile liberaller arasında ayrılıklara neden oldu. Radikal sağcılar başörtüsünün Avrupa devletlerinin İslamlaştırılmasına neden olan unsurlar arasında yer aldığı görüşünü öne sürerken liberaller bunun bireysel özgürlükler arasında yer aldığını savunuyor.
Bundan önce Eşit Muamele Komisyonu’nun öğrencinin lehine karar verdiğine işaret ediliyor. Zira komisyon, öğrencinin taşıdığı dini sembollerin engellenmesi eğer okulun kimliğinin korunması için şartsa böyle bir yasağın getirilebileceği açıklamıştı. Ancak komisyonun kararının bağlayıcılığı bulunmaması nedeniyle okul öğrenciyi engellemekte ısrar etmiş, öğrenci de mahkemede dava açmak zorunda kalmıştı.