DÜNYA DİNAMİKLERİ, TEKNOLOJİLER, BİLGİ SİSTEMLERİ, TÜRKİYE STRATEJİLERİ, KARAR

Bilkent Üniversitesi Dünya Sistemleri, Ekonomileri ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Orhan Güvenen, '2008 yılındaki kriz, etik bir krizdir' dedi.
Prof. Güvenen, Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi'nde düzenlenen, 'Dünya Dinamikleri, Teknolojiler, Bilgi Sistemleri, Türkiye Stratejileri, karar sistemleri' konferansında yaptığı konuşmada, Türkiye ve dünya ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Teknolojilerin günümüzde dünya dinamiklerindeki yerinin çok büyük olduğuna dikkat çeken Güvenen, şunları kaydetti:
'Günümüzde güç ve paranın yönlendirdiği bir sosyo ekonomik sistem vardır. Böyle olmasa 2008 yılındaki kriz yaşanmazdı. 2008 yılındaki kriz, etik bir krizdir. Ekonomiyle alakası yoktur. Bütün o batan bankaların arkasında birçok ödüller vardır. Ancak bu ödüller onların batmalarını önlememiştir. Çünkü gerekli etik yapı yoktu.'
Güvenen, günümüzde insanın, sistemin bir kölesi olduğunu ifade ederek, 'Artık, evlatlarımıza, dostlarımıza ayıracak zamanımız yok. Bu yapı sürdürülebilir bir yapı değildir. Hassas ve zor bir dünyada yaşıyoruz. Bunu unutmamalıyız' diye konuştu.
Konuşmasında, Avrupa ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Güvenen, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Batıda bilim çok da eski değildir. Batı ülkelerinde bilim 1500'lere dayanır. Ancak bizde ve Çin'de daha eskidir. Batının zenginliği de 250 yıllık bir maziye sahip. Na yazık ki biz sanayi devrimini iyi algılayamadık. Bunu başaramayarak bir imparatorluğu kaybettik. Bedelini de çok ağır ödedik. Umarım günümüzde yaşanan ikinci devrimi iyi algılarız.'
Güvenen, 20. Yüzyıl'ın çok bilim adamı yetiştirdiğini bildirerek, şunları söyledi:
'Bugün bilgi kirliliği çevre kirliliğini de geçti. Aslında birçok sorunu biliyoruz. Ama mevcut yapı bu sorunları çözmeye müsaade etmiyor. 20. Yüzyıl'da çok bilim adamı yetişti ancak alim yetişmedi. Umarım 21. Yüzyıl, insanı unutmadan, insanın iç dünyasını göz ardı etmez.'

-AVRUPA BİRLİĞİ-

Avrupa Birliği'nin (AB) 27 ülkeden oluştuğunu ve AB konusunda dikkatli olunması gerektiğini ifade eden Güvenen, 'AB üyesi ülkelerin farklı özellikleri vardır. Örneğin, AB ülkeleri işlerine geldiğinde çok güzel (AB'cilik) oynar, işlerine geldiğinde ise ulusçuluk... AB bugünkü haliyle bir dünya gücü olamaz. Jeopolitik ve jeostratejik gücü buna elvermez. Küçümsemiyorum ama gerçek budur. Örneğin, Avrupa'nın en zeki beyinleri bile bugün ABD'ye göç ediyor' diye konuştu.
Uluslarüstü firmalara ve söz konusu firmaların ekonomik güçlerine de değinen Güvenen, şunları kaydetti:
'Uluslarüstü firmaların ilk 10'unun 6'sı petrol firmalarıdır. Uluslarüstü firmalar, dünyada teknoloji ve ürün patentlerinin yüzde 90'ını ve dünya ticaret hacminin ise yüzde 70'ini ellerinde bulundurur. İşte böyle bir dünyada barışı sağlamak zordur.'