DEVLET BAKANI KAVAF: -'YURTLARDA KALAN TÜM ÇOCUKLARIMIZI ÇOCUK EVLERİ VE SE

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, yurtlarda kalan tüm çocukları 'Sevgi Evleri' ve 'Çocuk Evleri'ne taşıyacaklarını belirterek, 'Bu konudaki fiziki mekan ihtiyacını hayırseverlerimizin de katkılarıyla gideriyoruz' dedi.
Adana'da, sosyal hizmet kurumlarına 2009-2010 yıllarında maddi ve manevi katkıda bulunanlara düzennen törenle plaket ve ödül verildi. Bakan Kavaf, Adana Sevgi Evleri toplantı salonunda düzenlenen törendeki konuşmasında, sosyal hizmet kuruluşlarının, sabah 08.00 akşam 17.00 mesaisi yapılan yerler olmadığını, 24 saat kesintisiz hizmet anlayışı ile çalışıldığını söyledi.
Gönül köprüleri arasındaki bağların en güçlü şekilde kurulmasının gerekli olduğu, ancak bu şekilde başarıya ulaşılabileceğine inandıklarını ifade eden Kavaf, 'Biz bu anlamda çok büyük bir aileyiz. Hayırsever vatandaşlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın da bize destek olmasıyla hizmet kalitemiz artıyor' dedi.
Kavaf, kimsesizlere, bakım hizmeti almak isteyen yaşlılara ya da engellilere, gerek kurumlarının çatısı altında gerekse yaşadıkları evlerinde, ailelerinin yanında destek olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
'Bunun için huzurevlerimiz, sevgi evlerimiz, çocuk evlerimiz var. Tüm çocuklarımızı çocuk evleri ve sevgi evlerine taşıyacağız. Şu ana kadar 35 ilde 235 sevgi evi kurduk. 90 sevgi evinin yapımı ise devam ediyor. Bir de çocuk evlerimiz var. Kentlerde kiraladığımız bu evlerde çocuklarımız sosyal çalışmacının koordinasyonunda aile ortamında kalıyorlar. Bu evlerimizden Adana'da da var. Bunun yanında koruyucu aile sistemimiz bulunuyor. Şu anda bin 500 çocuğumuz koruyucu ailenin yanında. Buradaki amacımız çocuklarımıza aile sıcaklığını hissettirmek.'
Bakan Kavaf, ne kadar kaliteli hizmet verseler de bir çocuğun her zaman anne ve babasının, ailesinin yanında olması gerektiğini belirterek, 'Bu nedenle, eğer aile sadece ekonomik nedenlerle çocuklarını yurtlarımıza vermek istiyorsa, biz aile bütünlüğünün korunması adına her türlü desteği sağlıyoruz' dedi.
Engelliler için de müstakil, villa tipi evler yaparak buralarda ömür boyu bakımlarını sağladıklarına dikkati çeken Kavaf, şöyle devam etti:
'Engelli çocuğu bulunan ailelerin tamamı 'ben öldükten sonra çocuğuma ne olacak' kaygısı yaşıyor. Bu nedenle yaptığımız bu villa tipi evlerde engelli vatandaşımızın ömür boyu yaşamasına olanak tanıyoruz. Bunun yanı sıra, Türkiye genelindeki bin civarındaki huzurevimizde yaklaşık 10 bin yaşlı vatandaşımız kalıyor. Hizmetlerimizin kalitesi artarak devam edecektir. Çünkü, bu sosyal devlet olmanın bir gereğidir.'
Bakan Kavaf, konuşmasının ardından 2009-2010 yıllarında sosyal hizmet kurumlarına katkı sağlayan kişi ve kuruluşlara plaket ve ödüllerini vererek teşekkür etti.
Onurlandırma yönetmeliğine göre, sosyal hizmet kuruluşlarına 20 bin ve üzeri katkıda bulunanlara altın madalya ve berat, 10 bin TL ile 20 bin TL arasında katkıda bulunanlara gümüş madalya ve berat, 5 bin ile 10 bin TL arasında katkıda bulunanlara ise şilt ve berat veriliyor.

-MÜZE VE SERGİ SALONU AÇILIŞI-

Kavaf, daha sonra Adana Olgunlaşma Enstitüsü binasının zemin katında oluşturulan ve geleneksel el sanatları eserlerinin yer aldığı müze ile sergi salonunun açılış törenine katıldı.
Kavaf, buradaki konuşmasında, 'Biz doğal bir müzede yaşayan bir ülkeyiz. Anadolu'nun her köşesi Anadolu medeniyetinin kültürle ve tarihi eserleriyle bezelidir. Bu mirasla onur duyuyoruz. Ancak, bir yandan da bu mirasın hakkını vermenin sorumluluğunu taşıyoruz. Çünkü, tarih bilinci, öncelikle devamlılık hissidir. Yani kişinin bugünden maziye doğru uzanan geçmişinin farkında olmasıdır' dedi.
Tarihi bilmenin bugünü anlamayı ve geleceği planlamayı sağladığını belirten Kavaf, 'Mazi, ayine-i ibrettir. Maziyi unutan, istikbalde yolunu şaşırır. Maziyi bugün ve geleceği bir bütün olarak görenler kendilerine yüklenmiş büyük sorumlulukları da fark ederler. Tarih bilinci, geçmişle kurulan bağlardan çok bugün verilen eserlerde kendini gösteren canlı bir bilinçtir ve insanı yarından da sorumlu kılar' diye konuştu.
Bakan Kavaf, olgunlaşma enstitülerinin kültürel değerlerin yaşatılmasında önemli bir işlevi bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Olgunlaşma enstitülerimiz tarihi hafızamızı korumak, geçmişten gelen değerlerimizi gelecek nesillere aktarmak gibi çok önemli bir misyon üstlenmiş kuruluşlardır. Bu misyon, buradaki gibi iyi bir ekip ve daha iyi işler yapma heyecanıyla birleşince olağanüstü güzel işler ve geleceğe onurla bırakacağımız eserler ortaya çıkıyor.
Adana Olgunlaşma Enstitüsü, özgün çalışmaları, yurtiçinde ve yurtdışında aldığı ödülleri ve projeleriyle dünyaya açılmış, ülkemizi yurt dışında da başarıyla temsil eden bir okuldur. Bugün açılışını yaptığımız Adana Olgunlaşma Enstitüsü Müze ve Sergi Salonu tarihi değeri olan eserlerimizi ve bu coğrafyaya özgün olarak enstitümüzde üretilen eserlerin bizden sonraki nesillere aktarılmasını sağlayacaktır.'
Kavaf, Müze ve Sergi Salonu'nun diğer şehirlere de örnek olmasını dileyerek, açılış kurdelesini, Vali İlhan Atış ve diğer davetlilerle birlikte kesti. Kavaf, burada öğretmenlerinin gözetiminde öğrenciler tarafından tasarlanan giysilerden oluşan defileyi izledi.