ABD Mısır'ı sömürmek için seferberlik ilan etti
Ortadoğu’da çok önemli bir müttefiğini kaybeden ABD, ülkeden hiç de ümidini kesmiş gibi görünmüyor. Kahire havaalanına herkesten önce inen ABD’li ekip, Mısır’da özel sektörü tamamen parsellemek için girişimlerde bulundu.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-07 14:50:02
Ahmet Yılmaz / TİMETURK
Mısır’da 25 Ocak Devrimi’yle Mübarek rejiminin devrilmesinin ardından ülkede yeni bir düzenin kurulması aşamasında ABD, ‘büyük bir destekçi’ edasıyla sahada kendisini gösterdi. Yanında yatırımcılardan bankacılara, müteahhitlerden tüccarlara bir ekip ve çeşitli proje ve tekliflerle Mısır’a ziyarette bulunan ABD dışişleri bakanı Hillary Clinton, ülkeye hem acil hem de geciktirilmiş yardım sundu. Ülkede sivil bir yönetimin kurulması şartıyla gelen bu yardımlar, ABD basınında geniş yer buldu. Gazetelerde ABD’nin bu girişimiyle ‘bakın biz buradayız, biz sizin geleceğinizden en büyük payı istiyoruz’ demek istediğini ifade etti.
Avrupa ve ABD gazeteleri, askeri konsey üyelerinin, Mısır’ın milliyetçi gazete kurumlarının editörleriyle yaptıkları görüşmeler esnasında yaptıkları açıklamalara odaklandı. Batı basını şöyle yazdı: ‘Batı, sivil bir yönetim kurulması şartıyla güçlü ekonomik destek vermeye söz verdi.’
Bu görüşmeden önce de Batı’dan –basın düzeyinde- beklenmedik sözler geldi. Örneğin Wall Street Journal gazetesinde şu ibareler yer aldı: ‘İktidarın, demokratik yollarla seçilmiş sivillere geçmesi, Amerikalıları turizm için Mısır’a yönelmeye teşvik edecek, onları çekecektir. Çünkü Mısır’da turistlerin sayısı oldukça az, kalabalık hiç yok ve her şey eskisinden daha ucuz. İnsanlar seni hoşça karşılayıp kucaklayacak ve şöyle diyecek: Yeni Mısır’a hoş geldiniz. Amerikan idaresinin dili resmen şöyle diyor: ‘Bir müttefiğimizi kaybettik ancak ülkeyi kaybetmeyeceğiz.’ Kahire havaalanı Amerikalı turistlerden önce; ellerinde sözleşmeler, teklifler, projeler ve sermayelerle dolu çantalarla, 80 milyonluk özgürleşmiş bir ülkeye yönelen siyasi bir grubu işte böyle karşıladı.’
Gazete şöyle devam etti: ‘Washington, 25 Ocak devrimiyle gelen parlak döneme çıkarların eşlik etmesinin ve bu çıkarların yeni yönetimle beraber düzenlenmesinin gerektiğinin, aynı zamanda hem Arap hem de Batılı yatırımın hemen geleceğinin farkına vardı. Bunun için de ‘ortak çıkarları kapsayan yeni bir dönem’ sloganı altında girişimde bulundu. Hillary, Mısırlıların başarılarını ve özgürlüklerini kutlamak için Kahire’ye geldiğinde aslında yeni rejime daha çok şöyle demek istiyordu: ‘Bakın, Amerika da burada ve sizin geleceğinize ait en büyük payı almak istiyor.’
‘Aslan payımızı unutmayın’
‘Geçtiğimiz 15 Mart’ta devrimi ve Mısır’ı öven sözleri (Mısır için Arapça olarak dünyanın anası sözcüklerini kullandı) sarfettiği Tahrir Meydanı’nda, geçiş döneminde Mısır’ı desteklemek için bir kısmı acil bir kısmı da gecikmeli olmak üzere maddi yardımlar ve yeni bir sisteme geçiş aşamasında yapılan planlara destek sundu. (Acil yardımın miktarı 90 milyon dolar, ülkenin ekonomisinin canlandırılması için sunulan miktar ise 150 milyon dolar).
Clinton, kamu borcunun azaltılmasının, Mısırlı ürünlerin Amerikan pazarlarına ihracının teşviki, sivil projelerin finansmanı ve Mısır halkının güveneceği şekilde polis teşkilatının yeniden yapılandırılmasının yolları üzerine tartıştı.’
Clinton ile beraber ülkeye işadamlarından, bankacılardan, tüccarlardan, müteahitlerden, elektronik şirket temsilcilerinden ve sivil toplum rumuzlarından oluşan bir ekip de geldi. Obama yönetiminin, Kahire’den başlayıp, halkının devrim yaptığı herhangi başka bir Arap ülkesine uzanan haritada üstlenmek istediği rol kesin bir şekilde belli oldu. Bazıları bunun, ‘demokrasiyi korumak için yeniden yapılanma’ şeklinde ismi değiştirilmiş Kuzey Afrika Marshall Planı olduğunu söylerken bazıları da ABD’nin, Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra Doğu Avrupa’da yaptıklarını zikrediyor.
Projeler hazır
Yeni doğmuş demokrasi desteği Marshall’ın hatları bu hafta iyiden iyiye kendini belli etmeye başladı. Clinton’un, Mısırlıların ihtiyaçlarını en hızlı şekilde karşılaması için kurulması üzerine dışişleri bakanı Nebil El-Arabi ile anlaştığı destek sandığı, iş fırsatları sağlamak için faaliyetlerini ivedi bir şekilde başlatacak. Bunu da genç yatırımcılara ve küçük-orta düzeyli projelere finansal kolaylık ve kredi sağlama aracılığıyla gerçekleştirecek. Finanse eden de ABD Export-Import Bankası (ABD İthalat ihracat bankası) olacak. Özel projeler için bir başka desteği de geçtiğimiz Mart ayında gerçekleştirdiği Kahire ziyaretinde Clinton’a bizzat müdürünün eşlik ettiği yarı özerk kamu kuruluşu olan bir Amerikan kurumu sunacak. Kurum –müdürünün ifadesine göre- genel olarak özel sektörde yatırımın teşviki için çalışacak. Çünkü Mısır’da ekonomik kalkınma devlet memurluğu görevlerine değil aksine özel sektöre dayanıyor.
Öte yandan banka müdürü olan Thomas Mirow da Mısır ve komşu ülkelerde geçici ekonomi ve politika için bir şube kurma hazırlığı içinde olduğunu açıklayarak şöyle konuştu: ‘Yeni Arap demokrasilerinin sorunları, Doğu Avrupa devletlerininkilerle aynı. Özel sektör zayıf, işletmeler orta ölçekli veya küçük, altyapı da fakir.’
SON VİDEO HABER
Haber Ara