Dolar

34,8673

Euro

36,6659

Altın

3.022,65

Bist

10.055,90

Sağlık Bakanı devreye girdi, asistan hekimlerin mağduriyetine formül bulundu

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde asistan hekimlerin beş gün önce başlattığı iş bırakma eylemi sona erdi. Özlük haklarının iyileştirilmesini isteyen hekimlerin imdadına, Sağlık Bakanı Recep Akdağ yetişti. Önceki akşam Libya'd

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-06 13:26:45

Sağlık Bakanı devreye girdi, asistan hekimlerin mağduriyetine formül bulundu
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde asistan hekimlerin beş gün önce başlattığı iş bırakma eylemi sona erdi. Özlük haklarının iyileştirilmesini isteyen hekimlerin imdadına, Sağlık Bakanı Recep Akdağ yetişti. Önceki akşam Libya'dan getirilen yaralılar dolayısıyla İzmir'e gelen Bakan Akdağ, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün'le de bir süre görüştü.
    Asistan hekimlerin mağduriyetini aktaran Rektör Füzün, yardımcı olunmasını istedi. Bunun üzerine Akdağ, İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer ile Asistan Hekim Komisyonu'ndan Dr. Gülen Gül Niflioğlu, Dr. Anıl Tanburoğlu ve Dr. Özgür Niflioğlu'nu dinledi. İzmir Valisi Cahit Kıraç, İl Sağlık Müdürü Mehmet Özkan ve DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Eyüp Hazan'ın da hazır bulunduğu toplantıda çalışma saatleri, nöbet sonrası izin hakkı ve esnek mesai saatlerine son verilmesi yönündeki talepler aktarıldı. Bakan Akdağ, asistanların isyan etmede haklı olduğunu belirterek, "Ben hoca olacağım, hastalara bakmayacağım, bu nedenle hastanenin geliri azalacak, bundan dolayı da asistanların gelirini düşüreceğiz, asistan da buna isyan edecek. Asistan olsam ben de isyan ederim." dedi.
    İş bırakma eyleminin doğru olmadığının da altını çizen Sağlık Bakanı, sıkıntının, halkın yararına yürürlüğe sokulan yeni düzene karşı eski düzeni savunanlardan kaynaklandığını söyledi. Prof. Dr. Füzün ve üç kişilik asistan heyetiyle birlikte yemek yiyerek konuyu masaya yatırdıklarını belirten Bakan Recep Akdağ, "Değerli meslektaşlarımızı, bu tip eylemlere bir şekilde teşvik etmemek lazım. Meslek hayatlarıyla ilgili sıkıntılar çıkabilir. Asistan arkadaşlarımızın sorunlarını dinledim, önemli bir kısmında kendilerini haklı gördüm. Türkiye'de özellikle üniversite hastaneleriyle kısmen de eğitim hastanelerinde bütün hizmet yükünü, büyük ölçüde asistanlar çeker. Onun için değerli meslektaşlarımın emeklerinin karşılığını mutlaka vermek gerekiyor. Çalışma şartlarını düzeltmek gerekiyor. O anlamda YÖK ve üniversitelerle görüşmeler yapıyoruz. Asistan demek, bütün yükün sırtına vurulacağı kimse demek değildir." şeklinde konuştu.
    Üniversite hastanelerinin halkın malı olduğunu, vergilerle kurulduğunu vurgulayan Akdağ, "Üniversite hastanelerinde çalışan değerli hocaların ücretleri de halkın vergileriyle ödeniyor. Buralar devlete ait kurumlardır ve bana göre devlete ait her kurum da millete aittir. Hiç kimse buraları kendi müessesesi gibi düşünmesin. Türkiye'de bir düzen bitmiştir, yani vatandaştan özel muayenehaneye götürmek suretiyle para alma dönemi tarihe karışmıştır. Diğer sorunların hepsini çözebiliriz ama bu konuda geri dönmeyeceğiz." dedi.

    "SAĞLIK TİCARİLEŞTİRİLİYOR DİYENLERİN MUAYENEHANESİ VAR"
    Yeni sisteme karşı çıkan bazı hocalarla ilgili olarak ilginç bilgiler edindiğini de aktaran Sağlık Bakanı Akdağ, "Enteresan bir ironi yaşanıyor. Bazı hocalarımızla konuşurken buna da işaret ettiler. Yeni sisteme karşı çıkan bazı hocalarımız, 'Sağlık ticarileştiriliyor, piyasalaştırılıyor' gibi argümanlarla ortaya çıkıyor. Bir bakıyorsunuz, bunu söyleyenlerin özel muayenehanesi var." diye konuştu.
    Görüşmelere asistan hekimler adına katılan Asistan Hekim Komisyonu üyeleri, ikna olarak eylemin bitirilmesine karar verdi. DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görev yapan asistan hekimler, performansa dayalı sistemi protesto etmek amacıyla 1 Nisan 2011 tarihinden itibaren iş bırakmıştı.

Haber Ara