DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BAĞIŞ: (1) -'BU ÜLKEDE YAŞAYAN İNSANLARIN ETNİK

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 'Bu ülkede yaşayan insanların etnik kökenine, dini inançlarına, siyasi görüşlerine, hayata farklı yaklaşımlarına bakılmasızın, eğer yüzde 85'i 'bu ülkede yaşamaktan memnunum' diyorsa, bu ülkeye hizmet etmek bizim boynumuzun borcudur' dedi.
Esenler Belediyesinin 2. hizmet yılını tamamlaması dolayısıyla Belediye Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Hesap Veriyoruz' toplantısında konuşan Bağış, 2 yıl gibi kısa bir sürede ortaya konan hizmetlerin çok önemli olduğunu söyledi.
Verilen sözlerin hepsinin tutulduğunu, sözü verilmemiş, ancak ilçenin ihtiyacı görülen konuların da güzel bir eşgüdümle yerine getirildiğini ifade eden Bağış, 'Beni en çok etkileyen Esenler'deki hizmet kadar, Esenler'deki muhabbet. Ülkemizde bir uyum, koordinasyon, ortak hizmet anlayışı var. İşte bu bizi başarıdan başarıya taşıyor' dedi.
Bağış, şunları kaydetti:
'Bu ülkede yaşayan insanların etnik kökenine, dini inançlarına, siyasi görüşlerine, hayata farklı yaklaşımlarına bakılmasızın, eğer yüzde 85'i 'bu ülkede yaşamaktan memnunum' diyorsa, bu ülkeye hizmet etmek bizim boynumuzun borcudur. O yüzde 85'i daha da artırmak, destek vermek, sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur. Esenler'de belediyecilik adına yapılan dönüşüm, değişiklik, hem fiziki, hem buradaki bu muhabbet değişimi, Türkiye'deki bütün belediyelerimizin örnek alması gereken, bütün belediyelerimize ilham verebilecek noktadır.'
Türkiye'nin artık çok farklı bir Türkiye olduğunu, 2002'de iktidara geldiklerinde bir anayasa kitapçığının masanın bir diğer ucuna fırlatılmasıyla bir gecede yüzde 8 bin faizlerin öğrenildiği bir Türkiye olduğunu belirten Bağış, konuşmasına şöyle devam etti:
'Bugün o ülkede ekonomik büyüme yüzde 8.9 ile Avrupa rekorunu kırıyor. Dünyanın üçüncü, Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi ilan edildi. 8,5 yılda kişi başına düşen gelirini üç kat birden artıran başka bir ülke yoktur. Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin 100 kilometre yol yapan devletimiz, son 8 buçuk yıl içinde o 6 bin 100 kilometrenin üzerine 13 bin 500 kilometre yeni yol ve otoban ekleyebildi. Eskiden bu ülkede iç hatlarda yılda 8 milyon bilet kesilirdi. Bu rakam bugün 100 milyonun üzerinde. Eskiden belli bir seviyenin üzerindeki insanlar uçağa binebilirken bugün Esenler'deki, Gaziosmanpaşa'daki, Eyüp'teki, Bayrampaşa'daki, Silivri'deki, Şile'deki, Ağva'daki her bir kardeşimiz, Hakkari'deki, Artvin'deki, Van'daki, Kırklareli'ndeki kardeşimizle birlikte uçağa binebiliyor. Yeni bir sürece geçtik. İnsanlarımızın rahat seyahat edebilmesi için uçağa binmeleri bize yetmiyor, uçaktan indiklerinde gittikleri otobanda yandaki binaların da görüntüsü güzel olsun, onların göz zevkine uysun diye Türk Hava Yolları Esenler'deki binaların dış cephelerinin modernleşmesine sponsor olacağını ilan etti.'

-KÜRK VE KOLONYA TALİMATNAMESİ-

Bazı siyasi partilerin birtakım talimatnameler gönderdiğini bildiren Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, şöyle konuştu:
'Türkiye'nin ana muhalefet partisi bütün teşkilatlarına yazılı bir talimatname göndermiş, 'Arkadaşlar seçim döneminde kampanyada çalışırken kürk giymesinler' demiş. Seçim çalışmaları Mayıs ayında gerçekleşeceği için o kürklerini Mayıs ayında giyeceklerini ben zannetmiyorum. Ancak bizim çakma Gandi tedirgin olmuş, bunlar kürk giyerler diye talimatname göndermiş. Milletten bu kadar kopuk olunmaz. Aynı talimatnamede bir madde daha var, 'aman' demiş, 'Milletin önünde kolonyalı mendille ellerinizi silmeyin.' Yahu milletten bu kadar korkmayın. Bizim milletimiz sizden çok daha temiz, sizden çok daha hijyen, çok daha hassas.
Kafaya taktıkları şeye bakın. Baktığımızda eczanelerde kolonyalı mendil kalmamış, CHP İl Başkanlığı stokların hepsini toplamış. Gerçekten biz böyle bir ana muhalefeti dua etsek, temenni etsek, bu kadar kötüsünü, bu kadar rezilini, bu kadar halktan kopuğunu biz bile tahmin edemezdik. Allah nazardan saklasın. Onlar 'değişim' derken hijyen ve kürk projesi diyormuş. Aslında 1940'lardan 1970'lere geldiklerini görüyoruz. Ancak yıl 2011. Türkiye Avrupa'nın 6'ncı, dünyanın 16'ncı en büyük ekonomisi. Artık Avrupa'da en güçlü orduya sahip ülkeyiz. Bugün Doğunun en Batılı, Batılının en Doğulu ülkesi olarak dünyada birbiriyle görüşmeyen konuşmayan liderleri, ülkeleri, toplumları barıştan bir ülkeyiz. '

-'BİZ KEMAL'LERİ SEVERİZ'-

Ana muhalefet partisini eleştiren Bağış, 'Seçimden çıkmış diyor ki 'Ben yaparım, ben ederim, benim adım Kemal.' Biz Kemal'leri severiz, ama sen hangi Kemal'sin? Mustafa Kemal değilsin, Namık Kemal değilsin, Yaşar Kemal değilsin, olsa olsa çakma Gandi'lik yaparsın' dedi.
Muhalefetin hesap kitap yapmadan, boş vaatlerle milleti kandırabileceğini zannettiğini söyleyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Çıkmışlar, Güneydoğu Projesi olarak olağanüstü halden bahsetmişler. Olağanüstü halin ne olduğunu bilmiyorlar. İktidara geldiğimizden itibaren bölge halkının tek bir isteği vardı, 'Olağanüstü hali kaldırın, başka bir şey istemeyiz' diyorlardı. Benim Güneydoğu'daki Kürt asıllı kardeşlerim dipçik korkusuyla yaşamaktan bıkmıştı. 'Olağanüstü hal olmasın, rahat nefes alalım, biz de bu milleti, bu devleti seviyoruz' diyorlardı. Biz sadece olağanüstü hali kaldırmakla kalmadık, oraya cumhuriyet tarihinin en büyük yol yatırımlarını yaptık, istihdam projelerini gerçekleştirdik. Özel sektörün oraya yatırım yapması için önünü açtık. Sadece fiziki ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda kültürel ihtiyaçlarına cevap verecek projeler gerçekleştirdik.'

-'TALABANİ'NİN AİLESİ BİLE TRT ŞEŞ İZLİYOR'-

TRT Şeş'i yayına koyabilmek için TRT yasasında değişiklik yaparken bazı siyasilerin kendilerini ihanetle suçladığını belirten Bağış,şunları kaydetti:
'Şimdi TRT Şeş'in sayesinde Güneydoğu'daki kardeşim, gerçek haberi anladığı dilde dinliyor. Sadece bizim vatandaşlarımız olan insanlar değil, bölge ülkelerinde de en popüler kanallardan bir tanesi. Geçenlerde Irak'tan gelen bir arkadaşım Talabani'nin eşiyle yaptığı sohbette Talabani'nin ailesinin bile TRT Şeş izlediğini öğrenmiş. İşte diplomasi budur. Oraları etkileyebilmek, insanlara ulaşabilmek, barış için, kardeşlik için birlikte olmak, projeleri üretebilmek budur.'