SANAYİ VE TİCARET BAKANI ERGÜN: -'21. YÜZYILIN TÜRKİYE'SİNİ BİZ İNŞA EDİYORUZ'
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, '21. yüzyılın Türkiye'sini biz inşa ediyoruz' dedi.
Partisinin Kocaeli İl Başkanlığınca d
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-03 01:26:00
Partisinin Kocaeli İl Başkanlığınca düzenlenen İstişare Kurulu Toplantısında konuşan Bakan Ergün, tüm organizasyonların dışarıdan bir göze ihtiyacı olduğunu, dışardaki gözün, işleri nasıl gördüğünün mutlaka önemsenmesi gerektiğini belirterek, parti teşkilatlarının dışarıdaki gözünün de istişare kurulu üyelerinin, partiye emeği geçen ancak parti yönetiminde fiilen bulunmayan kişilerin olduğunu ifade etti.
'Partinin oluşumunu öyle bir zamanda gerçekleştirdik ki adeta 21. yüzyıla girerken millet bize önemli bir görev yükledi' diyen Ergün, 20'nci yüzyıl bitip, 217inci yüzyıl başlarken AK Parti'nin doğduğuna işaret etti.
20'nci yüzyılın son çeyreğine bakıldığında özellikle siyasi açıdan ciddi sancılar olduğunu dile getiren Ergün, son 10 yılda siyasi sancıların iyice arttığını ve insanların 'Yeter' demek mecburiyetinde kaldığını ifade etti.
Türkiye'nin hukuk, adalet, ekonomi ve yönetimle ilgili ciddi sorunlar, kaos, koalisyonlar, başarısızlıklar dönemi yaşadığını, ülkenin, toplumun geri kalmasının kabul edilemez seviyeye geldiğini vurgulayan Ergün, 'Bu sancılardan sonra toplum AK Parti'yi adeta kendi elleriyle doğurmuş oldu' dedi.
Ergün, şöyle konuştu:
'Sancılardan sonra 21. yüzyılın Türkiye'sini inşa etmek üzere doğmuş bir siyasi partinin başlangıcında yer aldık. 21. yüzyılın Türkiye'sini biz inşa ediyoruz. Bu görev bize düştü, o gün de yoktu, bugün de bizden daha iyisi yok. Madem bize düştü, bu görevi kendimize ulvi bir görev olarak saymak ve onun gereğini yerine getirmek mecburiyetindeyiz. 21'inci yüzyılın Türkiye'sini inşa etme görevinin başında yer aldık ve şimdiye kadar da alnımızın akıyla başımız dik bir şekilde bu görevi yerine getirdik. Zamanla kişiler değişecek, bakanlar, milletvekilleri, herkes değişecek ama istikamet değişmeyecek. İstikametimiz aynı olacak, 21'inci yüzyılın güçlü Türkiye'si... Siyasi, toplumsal, sosyal, ekonomik olarak güçlü bir Türkiye... O istikamette de gidiliyor. Siyasi istikrar ve güven ortamının Türkiye'ye kazandırdığı çok şey var. Samimiyet, ciddiyetle çalışan bir Genel Başkanımız var. Bir saniyesi boş olmayan, her günü pek çok programla dolu olan, programının biri Bağdat, diğeri Londra'da olsa bile oradan oraya giden, bir hizmetin içinde olan anlayış. Bu herkese etki ediyor. Bazı işlerde balık baştan kokuyor, bizim işlerde ise balık baştan yüzüyor. Ön tekerlek nereye giderse arka tekerlekler de oraya gidiyor.'
-EKONOMİK HEDEF-
Türkiye'nin mesafe aldığını, 3 bin 500 dolar milli geliri olan Türkiye'nin, bugün itibarıyla kişi başına 10 bin doların üzerinde milli gelire sahip bir ülke olduğunu savunan Ergün, Türkiye'nin üretim gücünün arttığını, 2002 yılında 230 milyar dolar üretim yapan Türkiye'nin, 750 milyar dolar üretim yapan, 36 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyken 2008'de 136 milyar dolar ihracat yapan bir konuma geldiğini kaydetti.
Yapılan ihracatın fındık, fıstık, kuru üzüm, incir ihracatı olmadığına, yüzde 95'inin sanayi ürünleri olduğuna değinen Ergün, şöyle devam etti:
'Ekonomik krizin etkisiyle ihracat rakamı 2010 yılında 114 milyar dolar olarak gerçekleşti ama şimdi yeniden hızlı bir artış devam ediyor. Yeniden 132 milyar dolar seviyelerini yakalayıp geçeceğiz. Türkiye ihracatı 4 kat arttı. Türkiye'nin dinamizmi, özel sektörün dışa açılması, siyasi istikrar ve güven ortamının önemli rolü oldu. Türkiye ekonomisi dünyanın 26'ncı büyük ekonomisi olmaktan 16'ncı büyük ekonomisi olma noktasına geldi. Türkiye, hedefleri olan bir ülke haline geldi. Türkiye artık rüzgarın önünde savrulan bir yaprak, selin önünde sürüklenen bir parça değil, hedefleri, istikameti olan, ayağı yere sağlam basan bir ülke. Siyasi istikrarını sağlamış, güven ortamını temin etmiş bir ülke.
Türkiye'de artık kimsenin kafasında seçime ilişkin bir tereddüt yok. Ülkenin halinin ne olacağı, 'koalisyona doğru yeniden gidilir mi?' diye kimsenin aklında bir düşünce yok. 'Acaba Türkiye'de bir darbe olur mu? Siyasi istikrar, muhtıra ve benzeri siyasi istikrarı bozucu, anti demokratik gelişmeler olur mu?' diye kaygılar artık yaşanmıyor. 12 Eylül'de bir Anayasa değişikliği oylandı, en önemli etkilerinden biri siyasetin güvence altına alınmasıdır. Siyasi istikrarın kalıcı olarak anayasal bir şekilde korunmasıdır. Şimdi kimsenin kafasında 'İktidar partisine kapatma davası açılabilir mi?' diye bir soru yok. Çünkü Anayasa değişikliği soru işaretlerini bertaraf etti. Türkiye kazandı, istikrar ve güven kazandı.'
'Cumhuriyetin 100'üncü yılı 2023'de sosyal, siyasi ve ekonomik problemlerini çözüme ulaştırmış, güçlü bir Türkiye hedefliyoruz' diyen Ergün, 100'üncü yılda etnik veya dini problemlerin olmayacağını, yeniden bir tamirat ve inşaat süreci yaşandığını söyledi. Türkiye'nin ekonomik olarak da kendisine hedefler koyduğuna dikkati çeken Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, şunları kaydetti:
'Türkiye, Gayri Safi Milli Hasılasını 2 trilyon doların üzerine çıkartmayı hedefliyor. Olabilir mi? 230 milyar dolardan 740 milyar dolara 6-7 yılda çıkıyorsa önümüzde 12 yıl var, 740 milyar dolardan da 2 trilyon dolara çıkabilir. İhracatımızı 2023'de 500 milyar dolara çıkaracağız, olabilir mi? 36 milyar dolardan 132 milyar dolara altı yılda çıktıysa 12 yılda 500 milyar dolara çıkar. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapmak istiyoruz. Yapabilir miyiz? Nasıl 26'dan 16'ya geldiyse 16'dan da ilk 10'a girer. AK Parti bu azim, gayret ve çabayla yoluna devam ediyor. İşe artık milletçe el konuldu.'
Milletvekili seçimlerinde AK Parti'nin üçüncü iktidar dönemini görmeyi arzuladıklarına işaret eden Ergün, 'Partimize yine dört yıllık bir görev yüklenecek. Partimizin kurulduğu yıllarda siyasi istikrar rekoru kıracağımızı söylerdik. Türkiye'de iki dönem, üç dönem kazanan siyasi partiler var. Ama çok partili hayata geçtikten sonra henüz dört seçim üst üste kazanan bir parti yok. Biz onu da yapacağız, en önemli hedeflerimizden biri bunu yapmaktır. AK Parti, 12 Haziran seçimlerinde üç seçim üst üste kazanan parti olacaktır ama ondan sonraki ilk hedefimiz dördüncü seçimi kazanmak olacaktır. Türkiye, dördüncü iktidar dönemini de AK Parti ile beraber siyasi istikrar rekoru olarak kıracaktır. AK Parti, 2023'ün Türkiye'sini inşa edene kadar görevinin başında olacaktır' diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara