Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Ahmed-i Hani'nin Fikir Dünyası' konferansla anlatıldı

Ağrı Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AKYAD) tarafından 'Ahmed-i Hani'nin Fikir Dünyası' isimli konferans düzenlendi.

AKYAD tarafından yürütülen Ahmed-i Hani'yi Anlama ve Yaşatma Projesi kapsamında Halk Eğitim Merkezi Konferans Salo

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-03 11:42:31

'Ahmed-i Hani'nin Fikir Dünyası' konferansla anlatıldı
Ağrı Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AKYAD) tarafından 'Ahmed-i Hani'nin Fikir Dünyası' isimli konferans düzenlendi.

AKYAD tarafından yürütülen Ahmed-i Hani'yi Anlama ve Yaşatma Projesi kapsamında Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda Ahmed-i Hani'nin Fikir Dünyası konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasını yapan AKYAD Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İzci, insanların arkasında eşsiz hazineler bıraktığı bir coğrafyada yaşandığını ifade ederek, 'Maalesef bu kadar büyük değerler yaratmış, bu topraklarda yaşayan biz insanlar, Ahmed-i Hani'nin deyimiyle bilgiyi, hikmeti ve erdemi bir kenara itip kendimizi içinden çıkılmaz karanlıkların derinliklerine bırakmışız. Bugün yaşadığımız büyük acılar belki de bu yaptığımız ve karanlığımızın bir bedeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Şimdi bir an önce kendimizi bu karanlıktan kurtarmamız ve Hani'nin özlemi olan ilmi, bilimi ve hikmete salarak kendimizi aydınlık yarınlara taşımak lazımdır.' diye konuştu.

Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım da akademisyenler olarak Ahmed-i Hani'yi akademik olarak değerlendireceklerini belirterek, tassavufi yönünün son derece büyük olduğuna dikkat çekti. Hani'nin, hem mecazi aşkın felsefesini yapabilen hem de hakiki aşkın ne olduğunu çok iyi bilen bir zat olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yıldırım, "Ahmed-i Hani aynı zamanda kendini çok iyi yetiştirmiş bir İslam alimidir. Ancak bu sınırlar içerisine Ahmed-i Hani'yi hapsetmeye, O'nun kendi dönemindeki bir takım problemlere, meselelere bakış açılarını, sunmuş olduğu reçeteleri, geliştirmiş olduğu perspektifleri, onları da halkımıza, toplumumuza hatta devlet yetkililerimize, üniversitelerimize arz etmediğimiz zaman, basit bir mistik, basit bir tasavvuf ve halktan kopmuş, bir cübbe giymiş, eline bir tespih almış bu şekil dolaşan bir zat olarak görülecektir. Ama Ahmed-i Hani, bunun çok çok ötesinde, döneminin can alıcı problemlerine son derece isabetli perspektifler ile isabetli reçeteler geliştirmiştir. Ben öyle inanıyorum ki o gün bu reçeteler dikkate alınsaydı veya daha ileriki dönemlerde Ahmed-i Hani'yi yasaklamak yerine, o günkü problemler nelerdi, çözümler nelerdi, onları günümüze nasıl uygularız şeklinde bir takım mülahazalar yapılsaydı, zaten bugün çekmekte olduğumuz birçok sıkıntıyı çekmemiş olurduk.' ifadelerini kullandı.

Ahmed-i Hani'yi sadece bir boyutu ile değerlendirmenin yanlış olacağını dile getiren Prof. Dr. Kadri Yıldırım, "O'nun Kürt dili, Kürt edebiyatı, hatta Kürt kimliği ve o dönemde bile kendini gösteren ve bugün teknik manada Kürt sorunu adını alan, o gün bu ad verilmezse bile bir Kürt realitesinden bahsedilmezse, Ahmed-i Hani son derece yanlış tanıtılacaktır. Ahmed-i Hani'yi bir bütün olarak incelediğimizde birçok Kürt alimi gibi, fıkıh mezhebi olarak Şafii, itikadi mezhebi olarak Sünni Eş'adi, tarikat olarak Nakşibendi ve tasavvuf zihniyeti olarak da ılımlı bir vahdet-i vücut olduğu görülüyor." diye anlattı.
Ahmed-i Hani'nin aşk konusunda da son derece önemli perspektifler geliştirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Yıldırım, "Kendisi aşkı ikiye ayırıyor. Hakiki aşk ve mecazi aşk diye. Ancak onun ilginç bir yaklaşımı var. Hakiki aşk demek bir ölçüde doğrudan doğruya Allah'a muhabbet beslemek demek. O'nun azametine ve güzelliğine aşık olmak demek. Ancak öyle aşılması güç bir basamaktır ki; Allah doğrudan doğruya kendisine muhabbet veya aşkla beslenmenin sağlanmasından önce bir kadının veya bir erkeğin, kendi ilahi nurundan bir katreler damlatıyor. Ve bazı kullarını önce o katrelere aşık ettiriyor. Ondan sonra kendisine yavaş yavaş çağırıyor. Çünkü ilahi aşk o kadar zor ki birden bire bu aşkı elde etme imkânı yoktur. Hani, burada dikkat çekici bir noktada tespitte bulunuyor. Çünkü Ahmed-i Hani'ye göre, ilahi nurun tecelli etmesi cinsiyete göre değil. Hatta dine göre de değil. İlahi nur nasıl ki bir Müslümanın yüzünde tecelli ediyorsa, bir kafirin yüzünde de tecelli ediyor. Yeter ki o nuru gören gözler olsun.' şeklinde konuştu.

Konferansta Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İrfan Aslan ile AK Parti Ağrı Milletvekili M.Hanifi Alır da birer konuşma yaptı. Yapılan konuşmalardan sonra AKYAD tarafından Vali Ali Yerlikaya, Milletvekili Hanifi Alır, İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İrfan Aslan, konuşmacı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Araştırmacı-Yazar Abdullah Varlı, Ağrı Kültür ve Turizm Müdürü Muhsin Bulut, Doğubayazıt Halkın Sesi Gazetesi Başyazarı Cevdet Baycan ve AKYAD Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Demirci'ye birer plaket takdim edildi.
SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara