Piyanist, Burçin Büke Hollanda'da konser verdi

Türkiye'nin tanınmış piyanisti Burçin Büke, Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu'nun düzenlediği "Bahar Konseri" adlı programda konser verdi. Rotterdam'daki De Doelen'de yapılan konsere Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, eski Hollanda Adalet Bakanı Ernst Hirsch Ballin'in yanı sıra çok sayıda ülkelerin büyükelçileri ile Türk ve Hollandalı konuklar katıldı.
    Konuklar, Burçin Büke'ye büyük ilgi gösterdi. Basın mensuplarına açıklama yapan Büke, burada olduğu için mutlu olduğunu söyledi.
    Konserinin Türk ve Hollandalıları birleştirmesini arzu eden Büke, "Hollanda ve Türklerin karıştığı bir toplum vardı. Amaç konser değil daha çok Türklerle Hollandalıların hem iş hem de sanat ortamında kaynaşması. Ben de buna vesile olduysam ne güzel. Buraya kültür açısından Avrupa'nın göbeği diyebiliriz. Mesela bir Almanya, bir Hollanda, Kuzey İtalya ve İspanya sanat açısından önemli yerler. Ama artık Türkiye'de bu oturdu. Mesela şöyle bakmak lazım olaya. Sırf klasik batı müziği olarak değil bizim kendi müziğimiz de var. Türk sanat müziğine, Mevlana müziğine ağırlık vermemiz lazım. Mesela 13. yüz yılda Dante neyse Avrupalılar için bizim de Mevlanamız var, Yunus Ermemiz var mesela. Onlara da ağırlık vermemiz lazım. Biz çok hem kültürel hem de kabiliyet açısından çok zengin bir topluluğuz. Çalışkan değiliz herhalde çalışma yönümüzü biraz disipline koyduktan sonra bizim başaramayacağımız şey yok." Dedi.
    Kendisini derinden etkileyen her şeyden etkilenerek besteler yaptığını anlatan Büke, Sivas'ın köylerine dahi gittiğini söyledi. Büke şu değerlendirmeyi yaptı: "Güzel şeyler var Türkiye'de. Ben Avrupa geldiğimde Türkiye'nin ne kadar güçlendiğini daha çok görüyorum. Türkiye'de mutsuz insan o kadar yok az para kazandıkları halde. Yani mutlu olmak Türk insanın içinde olan bir şey herhalde. Bu müzikten de sanattan da daha önemli bir şey. En son Berlin'de bir konsere gittim insanlar mutsuzlar. Yani paraları var ama mutsuzlar. Biz de öyle bir şey yok. Biz yokluk içinden geldiğimiz için yükselişteyiz. Bunu kullanmamız lazım. Önemli olan içimizdeki pozitif şeyi dışarıya vermek. Zaten Avrupalılar ondan çekiniyorlar emin olun."