Betül Akyüz / TİMETURK
Mısır’da Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin ardından yapılan anayasa değişikliği referandumundan yüzde 77 oranında ‘evet’ oyu çıkması batı yanlılarını telaşa soktu. Yapılacak ilk seçimlerde İslamcıların iktidar koltuğunu kapacağını sezen laikler, İslamcıları karalamak için her türlü yola başvurmaya başladı. Düne kadar basın organlarını bu yöndeki emellerine alet eden İslam karşıtları şimdi de kamuoyunu korkutmak için Hıristiyanları öne atıyor. Müslümanların siyasi kutuplaşma için camileri kullandığını öne süren Hıristiyanlar, bir de Selefilerin sokağa başörtüsüz çıkan genç kızları yakalayıp katledeceğini iddia etmeye başladı. Selefilerse bu iddialara ‘yalan’ ve ‘saçma’ cevabını verdi.
Mısır’da İslami akımlara karşı sürekli basın aracılığıyla saldıran laikler, halkı kendilerinden korkutup uzaklaştırmak için şimdi de Hıristiyanları meydana sürmeye başladı. Hıristiyanların ortaya attıkları son iddialara göre İslamcılar camileri siyasi kutuplaşma mekânı olarak kullanıyor, Selefiler de Hıristiyan kadınlarını başörtüsüz olarak sokağa çıktıkları takdirde katletmekle tehdit ediyor. Eleştirmenler bu iddiaları ortaya atanların, asıl kendilerinin kiliselerde düzenlenen siyasi bilinçlendirme kampanyalarına katılıp, siyasi seminerler düzenlediklerine dikkat çekerek çifte standartlı davrandıklarını belirtti. Bu durumun, Hıristiyan kesimin sözlerinin samimiyetini ortadan kaldırdığına da değinen eleştirmenler, eski rejimin camilere baskı uygulamak için kullandığı yöntemleri kullanarak İslamcıları karalamaya çalışmalarının hiç de objektif bir görüşü aksettirmediğini vurguladı.
Müslüman Kardeşler Cemaati liderlerinden Muhammed Cemal Haşmet tüm bu suçlamaların, kamuoyunun korkutulması yoluyla İslami akımların karalanması, korkunç gösterilmesi ve dışlanması için kasıtlı olarak yapıldığını söyledi. Cemal Haşmet laiklerin hedeflerine ulaşabilmek için her türlü basın organına başvurduklarına dikkat çekti. Sözlerine delil olarak ise gazeteci Amru Edip’in, İslamcılardan bazılarının Salı günü gençleri toplayarak İslami giyimli olmayan genç kızları toplatacağı yönündeki uyarısını gösterdi. Ayrıca bu gazetecinin ortaya attığı ve insanlarda paniğe yol açan bu asılsız iddialardan ötürü hesaba çekilmesini talep etti.
Cami ve kilise arasında fark var
Haşmet, laiklerin, camilerin İslamcılar tarafından kullanıldığı yönündeki iddialarına da şöyle cevap verdi: ‘Ruhi ibadetlere has kiliseler ve Hıristiyanların ruhani babaları ile bir cami arasında fark vardır. Zira siyaset, ondan bir parça sayılmaktadır. Camilerdeki çalışmaları; davet, vaaz, aralarında özgürlük, adalet ve eşitliği bulabileceğimiz İslami değerlerin tartışılması olarak sıralayabiliriz. Kiliselerde ise sadece dinden konuşulur. Herhangi bir akımdan bahsedilmesi söz konusu olamaz.’
Haşmet, kiliseyi bundan önceki dönemde üstlendiği siyasi rolü üstlenmekten vazgeçerek asıl vazifesini yerine getirmeye, böylece ülkedeki Hıristiyanların istek ve ihtiyaçlarını dile getirmede tek sözcü olmaktan çıkmaya çağırdı. İhvan liderlerinden Haşmet, ülkedeki Müslüman ve Hıristiyanlar arasındaki karmaşıklık ve sıkıntıların giderilmesi için tek yolun bu olduğunu ifade etti.
Selefiler iddiaları yalanladı
Öte yandan radikal Hıristiyan internet sitelerinde kendileri hakkında sokaklarda dolaşıp başörtülü olmayan genç kızları toplayıp katledecekleri yönünde iddialar atılan Selefi gençler, internet üzerinden yayınladıkları bir bildiri aracılığıyla bu iddiaları ‘saçma’ ve ‘yalan’ olarak nitelendirdi. Kilise ve manastırlarda esir tutulan Müslüman bayanların serbest bırakılmasını talep eden gençler bildirilerinde şöyle dedi: ‘Bu söylentilerin kaynağı, radikal bir Hıristiyan şahıs olup sevgili Mısır halkı arasında fitne çıkarmak, güven içinde olan kadın ve genç kızları korkutmayı hedeflemektedir. Oysa onlar bizim kız kardeşlerimiz kadınlarımızdır. Onlara yapılacak herhangi bir saldırıdan kendilerini korumak bizim dini, ahlaki ve vatani bir görevimizdir.’
Selefi gençler, laiklerin İslamcılara karşı başlattıkları bu kampanyanın referandumdan çıkan sonuç ve İslamcıların yapılacak seçimlerde kazanması korkusundan kaynaklandığına işaret etti.
